Grup maçlarında sonuca giden bir takım olarak 6 puanla üst tura çıktıktan sonra, işlerin bizim için daha zor olacağını elbette biliyorduk. Karşımızda turnuvanın en dikkat çeken takımı Avusturya vardı. Ölüm grubu olarak adlandırılacak bir ortamdan lider çıkmak kolay iş değildi. Futbol profesörü olarak tabir edilen Ralf Rangnick, takımını adeta bir makine düzeniyle oynatıyor, ön alanda rakiplerine nefes aldırmıyordu. Bizim oyuna nasıl başlayacağımız belirleyici unsur olacaktı. Hücum hattındaki tercihlerinden
Grup maçlarında sonuca giden bir takım olarak 6 puanla üst tura çıktıktan sonra, işlerin bizim için daha zor olacağını elbette biliyorduk. Karşımızda turnuvanın en dikkat çeken takımı Avusturya vardı. Ölüm grubu olarak adlandırılacak bir ortamdan lider çıkmak kolay iş değildi. Futbol profesörü olarak tabir edilen Ralf Rangnick, takımını adeta bir makine düzeniyle oynatıyor, ön alanda rakiplerine nefes aldırmıyordu. Bizim oyuna nasıl başlayacağımız belirleyici unsur olacaktı. Hücum hattındaki tercihlerinden ve oyun anlayışından vazgeçmeden başlayan Montella’nın belki planı bu değildi ama oyun bizim açımızdan olabilecek en iyi şekilde başladı ve maça 1-0 önde girdik. Artık maçın genelinde daha soğukkanlı ve akılcı oynama zamanıydı. İlk yarı boyunca Avusturya topa sahip olarak baskı kurmaya çalışsa da hatırı sayılır ciddi bir pozisyon vermedik. İyi savunma yapan ekibimiz, topla çıkışları da kara düzen değil, bilinçli ve ayağa oynayarak yaptı. Belki son dokunuşları daha bilinçli yapsak farkı artırabilirdik ama karşımızda da pres gücü çok yüksek bir takım vardı. İkinci yarı ise tam da beklediğimiz gibi başladı. Skorun verdiği psikoloji ile daha fazla sahamıza çekilmiş, hızlı çıkışlarla tehlikeli olmaya çalışıyorduk. İlk bölümde savunmamız zafiyete uğrasa da, Mert’in rakibi oyuna ortak etmemesi bizi ayakta tuttu. Akan oyuna giremesek de duran toplardaki etkimiz Merih’le bir daha ortaya çıkınca bizi rahatlatan ve Berlin’e götüren golü bulduk. Artık çok daha öz güvenliyiz.