Beşiktaş’ta bir numaralı gündem elbette teknik direktör. Kongre rekoru oyla seçilerek başkanlık koltuğuna oturan Serdal Adalı, bu konuda acele etmeyeceğini, telaşa kapılıp yeni bir hataya mahal vermeyeceğini, kulübü yeni bir tazminat yüküyle karşı karşıya bırakmak istemediğini açık sözlülükle dile getirdi. Bu konuda samimi olması ve beklentileri 200 ülkede 10 dakikada kapı açacak şekilde arşa çıkarmaması elbette elini rahatlattı Başkan Serdal Adalı’nın. Çünkü beklenti ne kadar yukarıya çıkarsa,
Beşiktaş’ta bir numaralı gündem elbette teknik direktör. Kongre rekoru oyla seçilerek başkanlık koltuğuna oturan Serdal Adalı, bu konuda acele etmeyeceğini, telaşa kapılıp yeni bir hataya mahal vermeyeceğini, kulübü yeni bir tazminat yüküyle karşı karşıya bırakmak istemediğini açık sözlülükle dile getirdi. Bu konuda samimi olması ve beklentileri 200 ülkede 10 dakikada kapı açacak şekilde arşa çıkarmaması elbette elini rahatlattı Başkan Serdal Adalı’nın. Çünkü beklenti ne kadar yukarıya çıkarsa, gerçekleşmediğinde, hayal kırıklığı da aynı derecede büyük oluyor. O yüzden günü kurtarmak adına söylediğiniz şeyler, vakti geldiğinde sizi fazlasıyla mahcup edecek, hatta koltuğunuzu kaybettirecek netlikte karşınıza çıkıyor.
Beşiktaş’ın hem UEFA Avrupa Ligi'nde gruptan çıkma, hem Ziraat Türkiye Kupası hem de Süper Lig'de sıralamada seneye Avrupa kupalarına katılma şansı hala devam ediyorken, elbette teknik direktörünü belirleyip önüne bakması lazım. Serdar Topraktepe ile devam etmek bir alternatif ama risk. Takım kazandıkça, başkanın eli genişliyor, bir hafta daha kazanıyor belki ama, işler 2 maçta istenildiği gibi gitmezse, erken bir güven kaybı yaşanabilir. Bu psikoloji Serdal Adalı ile ilgili değil, son yıllarda yaşananlar ilgili. Yoksa, henüz 1 ayı bile doldurmamış başkanda neden güven kaybı olsun. Başkan, tecrübeli bir isim. Hem TJK’da hem de Beşiktaş’ta önemli yöneticilik deneyimleri edindi. Kulübün içinde bulunduğu durumun da farkında. Teknik direktörü seçerken, elbette Beşiktaş’ın genlerine, geleneklerine, tarihsel süreçte kulübü başarılara taşımış oyun anlayışına uygun bir ismi getirecektir. Yoksa, baskıdan etkilenip panikle Fernando Santos gibi rakip yarı sahaya geçmekten imtina eden bir teknik adama, plan proje masalları ile alt lig kapasitesindeki Valerien İsmael’e gitmek işin kolay olanı… Beşiktaş, hem teknik direktör hem de futbolcu seçiminde, kendi liglerinde şampiyonluğa oynayan takımlara yönelmelidir. Beşiktaş kovalayan değil, kovalanan takımdır. Hedef takımıdır. Görsel olarak iyi futbol oynar, hücum futbolu oynar, topa sahip olur ve her şartta şampiyonluk kovalar. Gelecek olan teknik adamın da futbolcunun da futbola bakışı böyle olmalıdır. Tabi herkesten ve her şeyden önce Başkan Serdal Adalı, Beşiktaş’a ve futbola böyle bakmalıdır…
#spor
#Beşiktaş
#teknik direktör
