İyi oyun ve 3 puan

Hem Dünya Kupası’na bir bilet ihtimali sağlaması hem de sık sık bir araya gelerek birlikte oynama alışkanlığı kazanan oyuncularımız için Uluslar Ligi maçlarını önemsiyorum. Montella, Avrupa Şampiyonası’nda özellikle oyunların bazı bölümlerinde korunaklı oynaması nedeniyle eleştiri alıyordu. Ancak Uluslar Ligi grubumuz seviye olarak dişimize göre. Burada oyuncularımızın özelliklerini daha iyi sergilediğine şahit oluyoruz. Karadağ maçı da böyle oldu. İlk düdükle birlikte rakip yarı alana yığılan takımımız, özellikle Arda merkezli organizasyonla kapalı rakibi açmaya çalıştı. Uzun süre çok zorladık ama hücum oyuncularımızın özellikleri birbirine çok yakın. Barış, Kerem ve Yunus birbirine benzer tipte oyuncular. Önüne top atılmasını ve geniş alanı seven yüzü rakip kaleye dönük bir grup. Rakibin tam kapandığı ve boşluk bırakmadığı yerlerde ya merkezde 2’ye 1’leri çok iyi yapmak ya da kenarlara inip ceza sahası içine orta yapmak gerekiyor. Bunun için de uygun bir 9 numara lazım. Hem uzun topları indirip kenarlara servis edecek hem de gelen ortalarda boy hakimiyetini kullanacak. İlk yarıda golü bulamayınca, Montella ikinci yarıda bu modele dönmek için Bertuğ’u oyuna aldı ve yine çok baskılı başladık. Dakikalar benzer şekilde geçmeye başladı. Kerem sahada fazla kaldı. Nitekim geç de olsa Kenan’ın oyuna girmesi ve Hakan’ın hücum organizasyonuna katılması ile rakibi İrfan Can’la açtık. 3 maçta 7 puan ile ideal durumdayız. Oyunumuzun geliştiğini görmek de en sevindirici yan oldu.