Emareler

Süper Lig’de iki haftadır kazanan Beşiktaş, sıralamada üstünde bulunan Eyüpspor’u yenerek hem serisini sürdürmek hem de Avrupa yolunda rakibinin önüne geçmek istiyordu. İki takımın benzer özelliklerinden birisi de ligin en az gol yiyen iki takımı olmaları. Dolayısıyla her iki taraf için de kolay maç değildi. Teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer, kadro istikrarını önemsiyor. Kazanan kadroyu bozmak istememesi gibi beraber oynama alışkanlığına önem veriyor. Özellikle Chamberlain ve Mario konusunda ısrarcı. Mario’dan çok iyi faydalanıyor. Maçın başında ciddi bir konsantrasyon eksikliği ve Uduokhai hatasıyla ev sahibi ekip, Tayfur’un golüyle öne geçti. Uduokhai transferi bile bile lades olmaktan başka bir şey değil! Bir de o fahiş rakamlarla zorunlu satın alma opsiyonu izaha muhtaç işlerden bir tanesi!

Geçen hafta Trabzonspor’a karşı mağlup durumdan geri dönerek maç kazanan siyah-beyazlılar için yine test dakikaları başlıyordu. Gole rağmen Solskjaer dokunuşu ilk yarıda kendini gösterdi. İmmobile saç baş yoldurmasa ilk yarı Beşiktaş lehine çok daha farklı bitebilirdi. Rafa Silva’nın etkili oyunu ve bir gol, bir asistlik performansı Beşiktaş’ı yine geri döndürdü. Rashica’nın arzusu da göze çarparken, Arnavut oyuncu, performansını golle süsledi.

İkinci yarıda İmmobile’nin oyundan alınması, forma adaleti adına iyi bir mesajdı. Bu performansla, oynayacak golcü Semih olmalı zaten. Semih ısrarı, Beşiktaş’a çok şey kazandırır. Maçın genelinde baskın taraf Beşiktaş’tı. Gerektiğinde set oyununu oynayıp, tıpkı Trabzonspor maçındaki gibi rakibe baskı kurdu (ki bu sezon genellikle bu işleri yapamazdı), gerektiğinde ise geçiş oyununu gerektiği gibi oynadı. Kartal, bu hava ve bu saha şartlarına rağmen çok enerjik ve istekli bir görüntü vererek hem maçı aldı, hem de gelecek adına umutları artırdı. 3 maç üst üste, hem de üstün oyunla kazanmak Beşiktaşlılar’ın özlediği bir şeydi. Solskjaer hikayesinin giriş kısmı iyi başladı. Bakalım gelişmesi de aynı etkide olacak mı? Sonucu görmemize ise daha iki mevsim var…

Öte yandan Başkan Serdal Adalı’nın maç sonunda yabancı hakem Vincic’i kendi derbilerine de istemesi doğru bir hamleydi. Beşiktaş’ın ve Trabzonspor’un meydanı boş bırakmaması lazım. İlk yarıda Arda Kardeşler’in yönettiği derbiye hep birlikte şahit olduk. Arda Kardeşler ondan sonra aylarca maç alamadı ama neye yarar. Maçı kazanan kazanmış oldu! Türk futboluna ne olduysa birine başka ötekine başka muamele yapmaktan oldu. Beşiktaş bu konuda tavrını üst perdeden koymaya devam etmelidir… Hatta Trabzonspor da…