Bizim için A Ligi'ne çıkmak; sportif başarının yanı sıra, dünya vitrinine çıkardığımız futbolcularımızın daha büyük sahnede rol almak demekti. Rakipleriniz Galler, İzlanda, Karadağ iken; sonraki evrede Almanya, İspanya, İtalya olacaktı... A Ligi ile olmamız gereken seviyeye çıkacaktık. Karşımızda sıfır çekmek istemeyen Karadağ vardı. Maçın başlamasıyla bunu ortaya koydular. Aşırı yağmurun zemini bozması, bizim gibi teknik bir takım için işleri daha da zorlaştırıyordu. Yine 9 numarasız oynayınca, pas oyunu ve driplingle rakip kaleye gitmeye çalıştık ama bu zemin bu oyun için uygun değildi. Aksine ceza sahasına yüksek toplarla girmemiz, sol kenardaki Kenan ile ileri uçtaki Kerem'in yer değiştirmesi gerekiyordu. Bu zeminde top yapmaya çalışırken kaptırdığımız toplar, tehlikeli atağa dönüşünce ilk yarıda 2 gol yedik. Kenan'ı kale önünde topla buluşturup golümüzü atmıştık ama ısrarla benzer şekilde rakip kaleyi bulmaya çalışmamız ilk yarıda sonuç getirmedi. Prosinecki, Montella'yı taktik olarak tuzağa düşürdü. Yazının başında yazdığım beklentilerimiz, hayallerimiz, dakikalar ilerledikçe bulanık hale geliyordu. Son yarım saate girilirken, Montella'dan artık pivot santrfor hamlesi ve zemin nedeniyle uzun top oyunu bekledim. Ancak Montella da benim gibi bekledi! Elimizdekini, cebimizdekini altın tepsi ile Galler'e sunduk. Bu zeminde en son oynatman gereken oyunda ısrar et! Şu ana kadar sıfır çekmiş rakip teknik direktörün ve takımın taktik tuzaklarına acemice düş! Gol lazımken 3 savunmacı oyuna sokup, satrforu 82'de oyuna al! Yapılmaması gereken her şeyi yaptın Hocam! Vallahi bravo! Olmayacak şeyi oldurdun!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.