Nüfus, ülkelerin ekonomik durumuna ve sosyal yapılarına göre farklı etkilere sahiptir. Nüfus artışı, düşük gelirli ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler açısından özellikle iş imkanları, konut, gıda ve daha başka ihtiyaçlar açısından olumsuz bir tabloya neden olurken gelişmiş zengin ülkeler için de düşük nufüs artışı ciddi bir tehdit haline gelmektedir. İşin ilginç tarafı da nüfus artış hızı düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde yüksek iken, yüksek gelirli ülkelerde nispetten düşük kalmaktadır. NÜFUSUN
Nüfus, ülkelerin ekonomik durumuna ve sosyal yapılarına göre farklı etkilere sahiptir.
Nüfus artışı, düşük gelirli ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler açısından özellikle iş imkanları, konut, gıda ve daha başka ihtiyaçlar açısından olumsuz bir tabloya neden olurken gelişmiş zengin ülkeler için de düşük nufüs artışı ciddi bir tehdit haline gelmektedir.
İşin ilginç tarafı da nüfus artış hızı düşük gelirli ve orta gelirli ülkelerde yüksek iken, yüksek gelirli ülkelerde nispetten düşük kalmaktadır.
Düşük gelirli ve orta gelirli birçok gelişmekte olan ülkelerin yüksek gelirli ülkeler grubuna yükselmesi dolayısıyla teknolojik seviyesi yüksek üretim için, nüfusun miktarının yanında, nüfus içindeki nitelikli işgücünün artmasının önemli bir girdi olacağı açıktır.
Nüfus artışı, bir yandan ekonomide sebep olacağı yüksek tüketim potansiyeli nedeniyle sebep olacağı ve hızlandıracağı yatırım ve ortaya çıkacak üretim dolayısıyla ekonominin önemli itici gücü olmaktadır.
Diğer yandan, nüfusun artık hem sayı olarak hem de içinde barındırdığı nitelikli işgücü yani beşeri sermaye olarak üretim için önemli faktör haline geldiği de bir gerçektir.
Yüksek gelirli ülkelerde sermaye ne ise düşük ve orta gelirli ülkelerde nüfus ve nitelikli işgücü de odur. Yani düşük ve orta gelirli ülkelerde sermaye eksikliğini ikame edecek temel üretim faktörü nüfus ve nitelikli işgücü olmaktadır.
Bu nedenle, özellikle orta gelirli ülkelerin sahip olduğu nitelikli işgücü sayesinde bu ülkelerin gelir grubunu değiştirmesi potansiyeli daha yüksek olacaktır.
Türkiye’de nüfus ekonomi için önemli bir güçtür.
Nüfusun sağladığı potansiyel tüketim miktarı ve kalıplarının yanında nüfus için gerekli olan eğitim, sağlık, konut ve diğer yatırımların gerçekleşmesinin ekonominin dinamik yapısını güçlendiren stratejik yatırımlar olduğu açıktır.
Diğer yandan, birçok orta gelirli ve yüksek gelirli ülkenin ihtiyaç duyduğu nitellikli işgücünü rahatlıkla bulmasının en önemli zenginlik olduğu tartışılmaz.
Bu nedenle, Türkiye’nin son dönemlerde başta savunma sektörü olmak üzere nitelikli işgücünün daha görünür olduğu birçok önemli sektörde öne çıkması ve dünyada rekabetçi olması için var olan nitelikli işgücünü ekonomide tutması önemli politikalardan birisi haline geliyor.
Bu nedenle, nüfus artış oranında yükselme birçok açıdan stratejik öneme sahiptir.
