İklim zirveleri

04:0014/11/2024, Perşembe
G: 14/11/2024, Perşembe
Erdal Tanas Karagöl

Gelişmiş ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için 1994 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği çerçeve sözleşmesi kapsamında ilk olarak 1995 yılında Berlin’de başlayan Taraflar Konferansı (COP), bu yıl 29. Taraflar Konferansı (COP29) Bakü’de gerçekleşti. Bugüne kadar 29 defa toplanan taraflar, geçen sürede iklim kriziyle ilgili aldıkları kararlar, belirlenen hedefler, gerçekleşmeyen taahhütler, Kyoto protokolü ve Paris İklim anlaşması ile dünya enerji gündemini belirlediler.

Gelişmiş ülkelerin sera gazı salınımını azaltmak için 1994 yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği çerçeve sözleşmesi kapsamında ilk olarak 1995 yılında Berlin’de başlayan Taraflar Konferansı (COP), bu yıl 29. Taraflar Konferansı (COP29) Bakü’de gerçekleşti.

Bugüne kadar 29 defa toplanan taraflar, geçen sürede iklim kriziyle ilgili aldıkları kararlar, belirlenen hedefler, gerçekleşmeyen taahhütler, Kyoto protokolü ve Paris İklim anlaşması ile dünya enerji gündemini belirlediler.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE GELİŞMİŞ ÜLKELER

İklim değişikliğine sebep olan sera gazlarının salınımında en büyük katkısı olan ülkeler Avrupa ülkeleri, ABD ve diğer gelişmiş ülkelerdir.

Bu nedenle, gelişmiş ülkeler sera gazı salınımının azaltılması için gerekli olan tedbirleri almada, zorunlu yatırımları gerçekleştirmek için gerekli olan finansmanı sağlamada ve yeşil bir ekonomi için uygun koşullarda finansmana katkı sağlamaları gerekiyor.

Gelişmiş ülkeler, geçmişte sebep oldukları sera gazı salınımının maliyetini yüklenmelidir.


GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Gelişmekte olan ülkeler, var olan ekonomik büyüme potansiyellerini korumak yani ekonomik büyümelerini sürdürebilmek, yüksek kişi başı gelire ulaşmak ve yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkma hedefine yoğunlaşırken sera gazı salınımını azaltmak maksadıyla ekonomik büyümeden vazgeçmeleri ciddi bir maliyet olarak ortaya çıkmaktadır.

Bununla beraber, gelişmekte olan ülkelerin yüksek ekonomik büyüme potansiyelleri ve hedefleri nedeniyle daha fazla enerji tüketimine ihtiyaç duymaları, enerji arz güvenliği kapsamında fosil yakıtları ikame edecek daha uygun enerji kaynağını nasıl tedarik edecekleri sorusu bu süreçte öne çıkan sorulardan birisi olduğu açıktır.

Ya da gelişmekte ve düşük gelirli ülkelerin temiz enerji kullanmaları için gerekli olan yatırımların finansmanına nasıl erişecekleri diğer önemli bir sorudur.


ENERJİ ZENGİNİ ÜLKELER VE İKLİM DEĞİŞKLİĞİ

Ayrıca, fosil kaynaklar bakımından zengin ve ekonomileri ağırlıklı olarak petrol ve doğalgaza bağlı olan birçok ülkenin, sera gazı salınımını azaltmak amacıyla fosil kaynaklarının üretimini ve tüketiminin azaltılması bu ülkelerin ekonomileri nasıl etkilenecek?

Bu ülkelerin fosil kaynaklarının üretiminden vazgeçip temiz enerjiye geçmeleri için nasıl ikna edilecektir?

Tüm bu sorular, iklim değişikliği ile mücadelede öne çıkan önemli ve ciddi sorulardır.

#iklim
#gündem
#Erdal Tanas Karagöl