Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile enerji piyasalarında önemli değişiklikler olacağı beklenmektedir.Rusya’ya enerjide bağımlı olanülkeler başta daAB ülkeleri yeni kaynak ülke arayışında iken, Rusya ise mevcut durumda doğalgaz müşterisi olan ülkelerin yeni pazarlara yönelmesi veya petrol ithalatının düşürülmesi durumunda alternatif pazarlara ulaşma arayışında.Dolayısıyla, bu arayışlar hem enerji arz güvenliğini sağlayan ülkeler açısından hem de enerji talep güvenliği açısından yeni bir dönemin
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile enerji piyasalarında önemli değişiklikler olacağı beklenmektedir.
Rusya’ya enerjide bağımlı olan
ülkeler başta da
AB ülkeleri yeni kaynak ülke arayışında iken, Rusya ise mevcut durumda doğalgaz müşterisi olan ülkelerin yeni pazarlara yönelmesi veya petrol ithalatının düşürülmesi durumunda alternatif pazarlara ulaşma arayışında.
Dolayısıyla, bu arayışlar hem enerji arz güvenliğini sağlayan ülkeler açısından hem de enerji talep güvenliği açısından yeni bir dönemin de başlangıcı olabilir.
Peki enerjide başta da doğalgazda dünyanın en yüksek rezervlerine sahip olan Rusya yeni pazarlar bulabilir mi?
AB ülkeleri ise Rusya’ya olan yüksek
bağımlılıklarını azaltabilirler mi?
Rusya, sahip olduğu petrolü yeni pazarlara ulaştırmada doğalgaza
göre daha avantajlı durumu var. Petrolün taşınması daha kolay olmasına rağmen, doğalgazın başka ülkelere boru hatlarıyla taşınması o kadar kolay değildir.
Doğalgaz boru hatlarının hayat geçmesi için zamana ihtiyaç olması, büyük yatırımların yapılması zorunluluğu ve
Rusya’nın LNG (sıvılaştırılmış doğal gaz) üretim kapasitesi hala mevcut doğalgaz üreticilerine göre çok zayıf olması Rusya için dezavantajlı bir durum olduğu açıktır.
Ancak, Rusya ve Çin arasında son yıllarda doğalgaz konusunda gerçekleşen
işbirliği ve yapılan anlaşmalar, Rusya’nın
enerjiyi piyasalara taşınması
için yeni bir pazar potansiyeli olarak öne çıkmaktadır.
Diğer yandan, Rusya ve Pakistan arasında enerji konusunda yakın işbirliğinin geliştiğini de de söyleyebiliriz.
Her ne kadar, Rus doğalgazının
AB ülkelerinden Çin, Pakistan ve Hindistan gibi Asya’daki ülkelere yani batıdan ve doğuya kaydırılması iyi fikir olarak görülebilir
ama büyük doğalgaz boru hatları ve LNG projelerinin hayata geçmesi yüksek miktarda finansmana da ihtiyaç vardır.
AB ülkelerinin, Rusya’ya uyguladığı ambargolardan sonra Rusya’nın ekonomik olarak olumsuz etkilenmesi, Rusya’nın yeni pazarlara ulaşmak için gerekli olan yatırımların hayata geçmesini de önemli ölçüde olumsuz etkileyeceği açıktır.
Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile enerjide
ne kadar kritik bir mesele olduğu özellikle AB ülkeleri tarafından ciddi bir şekilde hissedildi. Her ne kadar AB ülkeleri bu bağımlılığı azaltmak ve uzun dönemde ortadan kaldırmak için yoğun bir çaba harcasa da kısa sürede enerjide dışa bağımlılığı azaltmak zaman alacaktır.
Çünkü, AB ülkelerinin Rusya’dan enerjiyi kısa sürede
kesme girişiminin AB ekonomileri üzerinde ciddi olumsuz etkileri olacaktır.
Ama bu arayış
AB ile yeni kaynak ülkeler arasında yeni işbirliklerini getireceği gibi, eski kaynak ülke olan Rusya’nın
da uzun süredir devam eden ticari ilişkilerini Orta Doğu’dan Doğu Asya’ya nasıl kaydırmayı
hızlandıracağı öngörülmektedir.
Rusya’nın enerji piyasalarında olası bu değişimi bir çok sorunu da beraberinde getirecektir. En önemlisi de, Rusya’nın mevcut koşullarda küresel enerji piyasalarında var olan etkinliği de azalacaktır.
Belki de Rusya, küresel enerji piyasalarında önemli bir oyuncu olmayı zorunlu olarak bırakacaktır.