EDISYON:

Ekonomik kalkınmada eğitimin önemi

04:0026/08/2024, Pazartesi
G: 26/08/2024, Pazartesi
Erdal Tanas Karagöl

Ekonomik kalkınma ve eğitim arasında güçlü bir ilişki mevcuttur. Eğitim ile insanların yaşam seviyesi, ekonominin rekabet gücü, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYH), kişi başı millî geliri ve daha bir çok ekonomik ve sosyal göstergede olumlu değişim gerçekleşmektedir. Eğitim ve kalkınma arasındaki bu güçlü ilişkinin yönü bazı ülkelerde eğitimden kalkınmaya olurken bazı ülkelerde kalkınmadan eğitime olmaktadır. Eğitimden kalkınmaya doğru ilişkinin gerçekleşmesi demek eğitime her yıl yüksek

Ekonomik kalkınma ve eğitim arasında güçlü bir ilişki mevcuttur.

Eğitim ile insanların yaşam seviyesi, ekonominin rekabet gücü, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası (GSYH), kişi başı millî geliri ve daha bir çok ekonomik ve sosyal göstergede olumlu değişim gerçekleşmektedir.

Eğitim ve kalkınma arasındaki bu güçlü ilişkinin yönü bazı ülkelerde eğitimden kalkınmaya olurken bazı ülkelerde kalkınmadan eğitime olmaktadır.

Eğitimden kalkınmaya doğru ilişkinin gerçekleşmesi demek eğitime her yıl yüksek oranlarda kaynak ayrılması anlamına gelmektedir.

Düşük ya da orta gelirli ülkelerde geçerli bir durumdur.

Yani eğitime ne kadar fazla kaynak aktarılıyorsa kalkınmaya o kadar katkı yapacaktır.

Dolayısıyla ekonomilerde kalkınmanın seviyesi arttıkça yani ülkelerin GSYH’si arttıkça buradan eğitime aktarılacak kaynak miktarı artıyor anlamına gelecektir.

Bu döngünün çalışması, ülke ekonomisinin yüksek gelirli ülke grubuna girmesini hızlandıracağı açıktır.

Bugün zengin olan bir çok ülkenin kalkınma hikayesinde bunu görebiliyoruz.

Güney Kore bunun en iyi örneğidir.

Kalkınmadan eğitime doğru bir ilişkinin gerçekleşmesi ise gelişmiş ya da yüksek gelirli ülkeler için geçerlidir.

Gelişmiş ya da yüksek gelirli ülkeler zaten yüksek GSYH’ye sahip oldukları için, GSYH’den eğitime ayırdıkları kaynak miktarı da yüksek olmaktadır.

Dolayısıyla, yüksek gelirli zengin ülkeler bulundukları gelir grubunda kalmaları ya da sahip oldukları kişi başı geliri korumaları için eğitime ayırdıkları kaynak miktarını devam ettirmek zorundalar.


YÜKSEK GELİRLİ ÜLKE OLMANIN BİR ŞARTI DA EĞİTİME FAZLA KAYNAK AYIRMAKTIR
Birçok kalkınmış ya da yüksek gelirli ülkenin kalkınma hikayesinde eğitime ayırdıkları yüksek bütçenin miktarı, üniversitelerin yaptıkları araştırmalar ve bu araştırmalar için
ayırdıkları Ar-Ge bütçeleri, nitelikli işgücü sayısı ve okullaşma oran gibi göstergeler öne çıkmaktadır.

Eğitime ayrılan kaynağın miktarının artması, kaynakların verimli alanlara aktarılması anlamına gelecektir.

Bu sayede yetişen nitelikli işgücü ile üretilen ürünlerin teknolojik seviyesi, ihracat, GSYH ve kişi başı gelir artacaktır.

#Ekonomi
#kalkınma
#eğitim

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.