Covid-19’un dünyayı daha ne kadar etkileyeceği, ekonomilerin ne zaman toparlanacağı, hayatın ne zaman normalleşeceği, seyahatlerin önündeki engellerin ne zaman kalkacağı kısaca eski hayatımıza ne zaman döneceğimiz devam eden aşı çalışmalarına bağlı.Dünyada devam eden aşı çalışmalarının olumlu sonuçlanması, hem salgının sona erdirilmesini hem de dünya ekonomisinin içine düştüğü bu daralmanın ve belirsizliğin azalmasını en önemlisi de hayatın gerçekten normalleşmesini beraberinde getirecektir.AŞI
Covid-19’un dünyayı daha ne kadar etkileyeceği, ekonomilerin ne zaman toparlanacağı, hayatın ne zaman normalleşeceği, seyahatlerin önündeki engellerin ne zaman kalkacağı kısaca eski hayatımıza ne zaman döneceğimiz devam eden aşı çalışmalarına bağlı.
Dünyada devam eden aşı çalışmalarının olumlu sonuçlanması, hem salgının sona erdirilmesini hem de dünya ekonomisinin içine düştüğü bu daralmanın ve belirsizliğin azalmasını en önemlisi de hayatın gerçekten normalleşmesini beraberinde getirecektir.
Covid-19 yalnız bir bölgede ya da fakir Afrika kıtasında etkili olan bir salgın değil. Covid-19 düşük gelirli, orta gelirli ve yüksek gelirli tüm ülkeler için bir tehdit olması nedeniyle şu anda dünyanın en önemli önceliği haline gelmiş durumda.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından açıklanan verilere göre Covid-19 için Çin, ABD, Hindistan, G. Kore, Almanya, Japonya ve Türkiye’ nin de içinde olduğu ondan fazla ülkede toplam 167 aşı çalışması devam ediyor.
Bu nedenle, aşı çalışmalarına hız veren bu ülkeler, bir yandan dünyayı kasıp kavuran ve ekonomileri daraltan salgını ortadan kaldırmayı amaçlarken diğer yandan da aşı çalışmaları bazı ülkeler için bir güç mücadelesine dönüşüyor. Mesela, Rusya Devlet Başkanı Putin, geçen hafta aşıyı bulduğunu ilan etti. Ama başta da Dünya Sağlık Örgütü tarafından şüpheyle karşılandı.
Ancak, aşının tüm dünyada kullanılması ve en önemlisi de güvenli olması için gerekli tüm aşamalardan geçmesi gerekiyor. Bu nedenle, Rusya’nın aşı geliştirmek için aşamalı olarak yapılacakları bir yana iterek hızlıca ve aşamaları birleştirerek aşıyı buldum demesi şüpheyle karşılandı. Rusya’ nın bu çabası ön alma çabası olarak algılandı.
Öte yandan, ABD tarafından devam eden aşı çalışmaları ise bir yandan ABD’de gerçekleşecek kasım seçimlerine endekslenirken diğer yandan da Rusya ve Çin ile güç savaşına dönmüş durumda.
Geçmiş yıllarda ciddi hastalıklara karşı aşıların bulunmasının yıllarca sürdüğünü görüyoruz. Tifo hastalığı için aşıyı bulmak 100 yıldan fazla zamana mal olurken, Hepatit B virüsü için aşıyı bulmak 16 yıl sürmüş. En hızlı bulanan aşı olan kabakulak aşısı için ise 4 yıllık zamana ihtiyaç olmuş. HIV için aşı halen bulunmadı.
Ama, tüm dünyayı etkileyen yani artık zengin-fakir ayrımı yapmayan Covid-19 için aşıyı bulmak şimdiki koşullarda ülkelere büyük prestij kazandıracağı beklentisi var. Ayrıca ülkelerin sahip olduğu teknoloji imkanlarının kullanılmasıyla aşı üretim zamanını kısaltacağından bu dönemde aşının onaylanmasının çok daha hızlı olacağı beklenmektedir.
Dolayısıyla, sürece bakıldığında bu yılın sonuna kadar ya da 2021 yılının ilk yarısında birçok aşının onaylanacağı beklentisi yüksek görülmektedir.
Şu bir gerçek ki, aşının bulunması ilk olarak dünyanın bu salgından kurtuluşu diğer yandan da dünya ekonomisinin normale dönüşü sağlanmış olacak. Görüyoruz ki, Rusya tarafından aşının bulunduğu haberi bile piyasaları heyecanlandırmaya yetti.
Aşının kısa sürede bulunması yeni salgın dalgalarını engelleyeceği gibi müteakip dalgaların ekonomide ağır hasar bırakmaması için en önemli aracı olduğu artık bir gerçek. Çünkü geçen yaklaşık 9 aylık süreçte başka bir çarenin olmadığını da tüm ülkeler görmüş oldu.
Ekonomilerdeki daralmanın belki de “V” tipi bir daralmayla kalacağı ve artık “W” tipi daralmanın olma ihtimali de azalacaktır.