AK Parti kurulduğu 2001 yılından sonra iktidara geldiği 2002 yılından bugüne kadar geçen 22 yıllık sürede ekonomi alanında ciddi gelişmeler yaşandı. 2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle uygulanan ekonomik programlar sayesinde hem 1990’lı yılların ağırlaşan ekonomik sorunların çözümünde hem de birçok alanda gerçekleşen reformlar sayesinde ekonomik göstergelerde başta da artan ekonomik büyüme oranlarıyla GSYH’de önemli artışlar gerçekleşti. Sağlanan ekonomik istikrar, güçlü bankacılık reformu
AK Parti kurulduğu 2001 yılından sonra iktidara geldiği 2002 yılından bugüne kadar geçen 22 yıllık sürede ekonomi alanında ciddi gelişmeler yaşandı.
2002 yılında AK Parti’nin iktidara gelmesiyle uygulanan ekonomik programlar sayesinde hem 1990’lı yılların ağırlaşan ekonomik sorunların çözümünde hem de birçok alanda gerçekleşen reformlar sayesinde ekonomik göstergelerde başta da artan ekonomik büyüme oranlarıyla GSYH’de önemli artışlar gerçekleşti.
Sağlanan ekonomik istikrar, güçlü bankacılık reformu ve ülkede yatırım ortamının iyileşmesi sayesinde ülkeye giren uluslararası sermaye miktarında ciddi artışlar oldu.
Türkiye’ye yalnızca 2006 yılında yaklaşık 20 milyar dolar uluslararası yatırım miktarı ile, 1950-2002 yıllarını kapsayan dönemden daha fazla sermaye girişi olmuştur.
Uluslararası yatırımlar açısından 50 yıllık bir performans, bir yıl içerisinde gösterilmiş oldu.
2008 yılında tüm dünyayı etkileyen ve birçok gelişmiş ülke ekonomisinin yüksek borçlar nedeniyle iflas noktasına geldiği küresel ekonomik krizin etkileri kısa sürede giderildiği gibi krizin ekonomiyi teğet geçtiği bir dönem yaşandı.
Bununla beraber, daha önce IMF ile yapılan anlaşmalar ile IMF’ye olan yaklaşık 23 milyar dolarlık borç 2013 yılında sıfırlanmış oldu. En son 2005 yılında imzalanan ve 2008 yılında süresi biten 19. Standby anlaşmasından sonra bir daha da IMF ile standby anlaşması imzalanmadı.
Dolayısıyla, Türkiye ekonomisinde istikrarın sürekli hale gelmesi için uygulanan ekonomik politikalar ve zamanında alınan önlemler sayesinde, Türkiye IMF’ye bağımlılıktan kurtulmuş oldu.
Türkiye, 1994 yılından sonra ilk kez 2012 yılında Fitch kredi derecelendirme kuruluşu tarafından “BBB-” yatırım yapılabilir seviyede not aldı.
2013-2016 yılları arasında yaşanan Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi ve sonrasında yaşanan 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi hem ekonomik göstergelerde olumsuzlukların yaşanmasına hem de 2012 yılında alınan yatırım yapılabilir notların kaybedilmesine neden oldu.
AK Parti döneminde yaşanan ekonomik iyileşmeler sayesinde sosyal politikalar alanında başta da sosyal yardımların kurumsallaşmasında önemli adımlar atıldı.
Altyapı, ulaşım, enerji, savunma sanayii ve daha birçok alanda gerçekleşen büyük devasa yatırımlarla ekonomik kalkınmanın sürekliliği için yıllarca ötelenen yatırımların gerçekleşmesi sağlanmış oldu.
2020 yılında başlayan ve dünyayı etkileyen Kovid-19 salgını ile dünya ekonomisinin kapanması nedeniyle başta lojistik alanda yaşanan zorluklar, girdi tedarik zincirlerinin bozulması, Ukrayna- Rusya savaşı nedeniyle enerji fiyatlarında meydana gelen artışlar dünyada birçok ekonomiyi olumsuz etkilediği gibi Türkiye ekonomisini de olumsuz etkiledi.
Yeni dönemde hem fiyat artışlarının kontrol altına alınması hem de gerçekleştirilecek yüksek ekonomik büyüme oranlarıyla daha yüksek GSHY’ye ve kişi başı gelire ulaşmak dolayısıyla mevcut bulunan orta gelir grubunun üst diliminden yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkmak önemli hedefler olmalıdır.