Yine bir Avrupa günü…Takımlarımız Başakşehir, Fenerbahçe, Sivasspor ve Trabzonspor gruplardaki 3. maçlarına çıkacak ve çok şükür ki hepsinin şansları sonuçlar ne olursa olsun devam edecek. İnşallah 4 takımımız da geceyi galibiyetle kapatır ve yollarına daha güçlü devam ederler.
Sadece memlekette değil dünyanın dört bir yanındaki Türkler için de Avrupa maçları her zaman önemli olageldi. Elbette Kıbrıs’taki Türkler için de…
Kıbrıs Türkleri bu akşam Avrupa kupalarında takımlarımızın maçlarını takip ederken Fenerbahçe-AEK Larnaca maçını başka bir gözle seyredecekler, tıpkı geçmişte Trabzonspor-Anorthosis eşleşmesinde olduğu gibi; biraz heyecanlı, çokça buruk…
Takımlarımız zorunlu olarak Güney Kıbrıs Rum bölgesinin ekipleri ile maçlar yaparken, Kıbrıs Türk kulüpleri 1983 yılından beri hiçbir uluslararası müsabakaya çıkamıyor. Zannediyorum en son rahmetli İlhan Cavcav “Cezası ne ise öderiz” diyerek Gençlerbirliği takımının Kıbrıs’ta maç yapmasını sağlamış ve UEFA’dan ceza almayı göze almıştı. Kıbrıs Türk Futbolu çok uzun süredir kendisine uygulanan ambargo altında varlık mücadelesi veriyor. Bu kuşatılmışlık haline rağmen Ada’da bir grup idealist futbol insanı, oyunun yaşaması ve gençlerin gelişimi için ciddi bir çaba harcıyor. Bu konuda Türk futbol ailesinden elbette ki “Rum takımları ile maça çıkmamak” veya ceza alma pahasına “Türk takımları ile maçlar oynanması” gibi talepleri yok. Ama hiç değilse dert edilmek istedikleri çok açık. Bir süredir TİKA’nın destekleri ile Kıbrıs Türk Futbolu’nun mücadelesi üzerine araştırmalar yapan biri olarak diyorum ki, Türk futbol ailesi Kıbrıs Türk Futbolu’nun derdini dert etmeli…
Peki ne yapmalı? Aslında bu soru samimiyetle sorulursa imkanlar dahilinde kimseyi sıkıntıya düşürmeden yapılacak çok şey olduğunu hepimiz görürüz. Ancak izninizle ben önce “ne yapmamalı?” sorusunun cevabını vermek istiyorum. FIFA’ya kayıtlı olmadıkları için Kıbrıs Türk takımları yetiştirdikleri oyuncular yurt dışına transfer olduğunda hiçbir gelir elde edemiyorlar. Yetiştirme bedeli dahil herhangi bir bedel isteme hakları yok. Bunu bilen bizim bazı kulüplerimiz de bu kuraldan sonuna kadar yararlanıyor ne yazık ki. Demiyorlar ki “Sizin emeğiniz var. Bu emeğinizin karşılığını transfer bedeli olarak değil de başka türlü ödeyelim”. Bu durum FIFA ve UEFA’nın Kıbrıs Türk futboluna reva gördüğü muameleyi haklı bulmak olarak okunuyor Kıbrıs’ta ve insanları yaralıyor. Çok uzun süredir Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından fonlanan Türk futbolundan hiç değilse Kıbrıs meselesinde yaralı bir parmağa tütün basmasını isteme hakkımız olsun ve Türk futbol ailesi şu soruyu sorsun; Kıbrıs için ne yapmalı?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.