Şerif Hüseyin’in milenyum artıkları makus tarihlerini hortlatırken…

00:058/01/2018, Pazartesi
G: 18/09/2019, Çarşamba
Elvan Alkaya

Kıbrıs’ta sıcak bir yaz sabahı… Küçük Rauf bayramlık elbiseleriyle bahçede oyuna dalmış.Babasının sesi bölüyor küçük çocuğun oyununu: “Haydi Rauf, gidiyoruz!”Hızlı adımlarla babasına doğru yürürken, “Bu sefer de gene aynı şeyler mi olacak?” diye düşünüyor küçük çocuk.Çünkü ne zaman babasıyla birlikte o eve ziyaret için gitseler; yaşlı bir adam eline İngiliz altını sıkıştırıp, babasına anlattığı hikayeye “Ah ben ne yaptım!” ekleyerek içli içli ağlıyor.Yanılmıyor küçük Rauf. Çünkü o gün de yine aynı

Kıbrıs’ta sıcak bir yaz sabahı… Küçük Rauf bayramlık elbiseleriyle bahçede oyuna dalmış.

Babasının sesi bölüyor küçük çocuğun oyununu: “Haydi Rauf, gidiyoruz!”

Hızlı adımlarla babasına doğru yürürken, “Bu sefer de gene aynı şeyler mi olacak?” diye düşünüyor küçük çocuk.
Çünkü ne zaman babasıyla birlikte o eve ziyaret için gitseler; yaşlı bir adam eline İngiliz altını sıkıştırıp, babasına anlattığı hikayeye “Ah ben ne yaptım!” ekleyerek içli içli ağlıyor.

Yanılmıyor küçük Rauf. Çünkü o gün de yine aynı filmi yaşıyor.

Ziyaret, her zaman olduğu gibi babasının yaşlı adamın elini öpmesiyle başlıyor. Rauf yaşlı adamın elini öpünce ise eline parıl parıl parlayan bir İngiliz altını sıkıştırılıyor. İstanbul havası melodisinin sesi çalınan bir taş plakla ziyareti sarmalıyor.
Yaşlı adam, babasına içinde bol bol Osmanlı ve Sultan Abdulhamid geçen ihanet öyküsünü anlatmaya başlıyor.
Ziyaret, yaşlı adamın “Ahhh, ben ne yaptım! Ahh, ben ne yaptım? Yaptığımın cezanı çekiyorum. Niye Osmanlıya ihanet ettik? Ahh, İstanbul payitaht!” hıçkırıklarıyla sonlanıyor.
Aradan zaman geçiyor.
Küçük çocuk o ziyaretten sonra yaşlı adamı bir daha görmüyor. Çünkü İngiliz altınlarına Orta Doğu’daki Müslümanları satan yaşlı adam, başka bir ülkeye gitmek zorunda kalıyor.
Halife olmak için ruhunu ve aşiretlerini Haçlılara satan yaşlı adam, son nefesini sömürülmüş bir hain olarak veriyor.

Eline sıkıştırılan İngiliz altını eşliğinde, ihanet hikayesi dinleyen o küçük çocuk ise, hayatını vatanının İngiliz oyunlarına peş keş çekilmemesi için harcıyor.

Size hikayedeki isimleri tanıtayım: Kıbrıs’ın bağımsızlığı için canını dişine takan, vatan toprağı için düşmanla çarpışan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı olan o küçük çocuk,
Rauf Denktaş
. İhanet hikayesini dinlediği o yaşlı adam ise Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasına jet hızı kazandıran
Şerif Hüseyin

Kimdir bu Şerif Hüseyin hatırlayalım;

Sultan Abdulhamid’in
, İngiliz ajanları ile olan aşırı samimiyetine istinaden
Osmanlı İmparatorluğu’nun geleceğini tehdit edeceğine kanaat getirdiği için 18 yıl boyunca İstanbul’da tuttuğu
Arap aşiret lideri.
Sultan Abdülhamit tahtan indirildikten sonra İttihat ve Terakkiciler tarafından salıverilen, yetmeyip Osmanlı Meclisi’ne mebus yapılan
yanlış isim.
Serbest bırakılması ve mebus yapılmasına
teşekkür olarak Osmanlıya karşı Arap halkını örgütleyen, İngiliz Ajan Lawrance’ın bir numaralı arkadaşı.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında
oğulları Suriye, Irak ve Şark’ül Ürdün’de tahta geçen, Arap İsyanı’nı başlatan, kendini Hicaz Kralı ve Halife ilan eden
haramkör.
Osmanlı İmparatorluğu’nun tren yollarına sabotaj düzenleyen çetelerin başına geçen
, İngiltere’nin Osmanlı’ya karşı destekleyeceği ayaklanmalarda ön safta olacağının garantisini veren
hain.
Filistin topraklarında bir Musevi devleti kurulması için destek vereceğini ifade eden
,
günümüzdeki İsrail’inin Gazze Şeridi, Ürdün ve Batı Şeria’yı kapsayan sınırlarının çizilmesine ön ayak olan
çakma Müslüman.
İngiliz oyunlarıyla tahtan indirilen, canhıraş Malta’ya kaçan
İngiliz sterlinleri ile hayatının bir kısmını KKTC’de geçiren sonraki yıllarda Ürdün kralı oğlunun yanına giderek orada ölen zavallı hain.
Birleşmiş Milletler’e Filistin için bağımsızlık tasarısı hazırlayan Ürdün’ün, İsrail Devleti’nin kurulmasına öncülük etmiş olan ironik dedesi…
Arabistan İmparatorluğu hayali kimi deliren kimi öldürülen oğul ve torunlarıyla sonlanan zavallı…
Tarih tekerrürlerden ibaretlerdir. Her devlet, her coğrafya 100 yıl önce yaşadığı hikayeleri bir asır sonra yeniden yaşar.
Tarihini iyi bilen, geleceğini iyi okuyan toplumlar bu sarsıntılara karşı kendini korumaya alır.
Şerif Hüseyin’in acıklı hainlik hikayesi, günümüzde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde hortluyor. Bu hainlik hikayesinde, zamanında Şerif Hüseyin’e kankalık yapan İngiliz Lawrance ise ABD’li McGurk isimde vücut buluyor.
2018-2019
yıllarında,
ruhlarını Amerikan dolarına satanlar Türkiye’nin başına Şerif Hüseyin artığı olarak bela olmaya çalışacak.
İran sokaklarındaki ayaklanmaların temeli Suriye ve Kuzey Irak’ta örgütlenen İsrail ve Amerikan ajanlarına dayanıyor.
100 yıl önce Arap İsyanlarına öncülük edenler, yarın güneyimizde PKK devleti kurulması için devredeler.

Amerika’nın İsrail’in başkentini Kudüs ilan etikten sonra, iki ülkenin elleriyle kurduğu DAEŞ’in Hamas’a karşı başlattığı savaş ilanını iyi okumalıyız. Amerika’nın PKK’ya gönderdiği ve göndermeye devam eden 4 000 bin tır ağır silahın namlusuna karşı tetikte olmalıyız

Şerif Hüseyin’in milenyum artıkları makus tarihlerini hortlatırken; Türkiye’nin güney topraklarına yönelik işgal senaryolarının hazırlandığı, İran’ın kaynamaya devam edeceği, Suudi Arabistan ve diğer Amerikan piyonu ülkelerin yeni Orta Doğu savaşlarını başlatacağı ve sonunda Amerika’nın güç kaybederek parçalanmaya başlayacağı yıllara tanıklık etmeye hazır mısınız?
#Şerif Hüseyin
#ABD