Şairler sultanı Baki’nin, cihan hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman hakkında yazdığı mersiye ne kadar muhteşemse, merhum Kemal Edib Kürkçüoğlu’nun “Mersiyye-i Nîk Nâm-ı Adnân Aleyhi’r-Rahmeti Rabbünâ’r Rahmân” başlığıyla Menderes için kaleme aldığı şiir de o derece, hatta daha fazla göz yaşartıcıdır. Merhum Başbakan’ın şehit edilişinin 61. yıldönümünde tam bir edebiyat anıtı diyebileceğimiz bu mersiyeyi siz değerli okuyucularıma takdim ediyorum:
Milletin ey en mübeccel ferdi bin hürmet sana
Sinsi firâka rağmen bağlıdır millet sana
Gıll ü gişden dûr idin, güyâ mücessem nur idin
Rabbimiz vermişti bir mânendi yok safvet sana
Uğramıştık ye’se çok devletlûden, bulduk seni
Râygân etmişti fıtrat özge bir hâlet sana
Dini kurtardın, okutturdun ezânı ber-vech-i şer
An samimi’l – kalb medyûn oldu cem’iyyet sana
Tek dayancıydın güvenciydin bu mahzûn ümmetin
Kıydılar bilmem neden ey merd-i zî-kıymet sana
Daima meşgûl-i zikrullah-ı fikrullah idin
Gelmemişti bir nefes tevhidden gaflet sana
Derde düştün, memleket aşkıyla koştun hizmete
Hem de kâfiyken babandan müntakil servet sana
Yan gelip yatsaydın alkışlardı gâfiller seni
Oldu suç, imar için gösterdiğin gayret sana
Mülkün ihyâsıydı maksûdun, didindin rûz u şeb
Bir takım ahmaklar isnad ettiler cinnet sana
Uğradın bühtana, katlandın “Tecellidir” dedin
Attılar taş, baş kesip gerdin göğüs. Hayret sana
Sildiler haksızca milyonlar tutan matlûbunu
Yazdılar yoktan hayâli bir yığın zimmet sana
Merhamet bilmeksizin, insafa yer vermeksizin
Durmadan saldırdı on yıl, bir kuduz kuvvet sana
Ehl-i hikmet, şöhret âfet, ihtiras evlâdedir.
Bî-güman şöhret-i kizbden geldi her âfet sana
Çattı şeddâdâne, fir’âvnane, Nemrûdane hep
En denîlerden denî, bir hasm u bî- ismet sana
Hayr u şer Hak’dandır ammâ şüphesiz var âmili
Geldi telkiniyle mel’ûnun bütün nekbet sana
Yurda müstevli olan haydudlar u ifritler
Zulmü câiz gördüler, göstermediler re’fet sana
Ettiler tatbik bî-pervâ adalet nâmına
Engizisyonlar çağından kalma bir şiddet sana
On beş ay, üç hafta mahbûs eyleyip bir hücrede
Öz yakınlardan, uzak çektirdiler mihnet sana
Zülcelâl’in intikâmından tehâşi etmeden
Kıldılar bin bir eza, verdirdiler zahmet sana
Pür- tarâvet, pür şetâret bir levend-endâm idin
Kaldı ancak bir soluk yüz, bir bükük kâmet sana
Hükmü duydun, emre uydun, hâke baş koydun hemân
Anladın dünya değil, ukbâ için kıymet sana
Fi sebîlillah ölenlerdendin, al benden haber
Müjde-i gufran verir Kur’an’da çok âyet sana
İrtihalin etti hûn, erbabı aşkın bağrını
Verdi târih-i şeref, lâkin bu gaybûbet sana
Katle uğrar âkıbet sâkillerin amma ki sûz
Salsalar kâfi değil dünyayı keffaret sana
Özge teşrifat var, sen başvekil onlar vekil
Âdeten gelmezdi, onlar gitmeden nevbet sana
Giydin ak gömlek, demek oldun ölmeden kefenpûş
İndi gökten, sandı herkes nurdan kisvet sana
Koştu istikbal için Hallâk göklerden yere
Mutlaka bir lütufdur Hak’dan gelen dâvet sana
Saf be saf hûriler, gılmaniler hilkatten beri
İntizar eylerdi mü’min gözleyen cennet sana
Diledin âgâh olanlardan, siyâsetgâhdan
Dârı görmüşsün de asla gelmemiş haşyet sana
Olmuş “Allah!” ismi dünyadan göçerken son sözün
Vermemiş insafı yok cellatlar dehşet sana
Sonra bir yağmur boşanmış, gökde yokken tek bulut
Saldı Rahman’dan huruç etmiş demek hüccet sana
Her yanın kuşlarla dolmuş nâgehân, sanmış gören
Âsumândan gelmiş istikbal için hey’et sana
Hasmı titretmiş hayatından da çok mevtin senin
Çünkü verdirmiş bu hâlin başka bir heybet sana
Mâsivâdan sıyrılıp girdin tarâb-ı vahdete
Mutlaka dar geldi, külfethâne-i devlet sana
Ten libasından soyundun, ruh olup kıldın urûc
Rabb-i Sübhân etti ihsan devlet-i ahret sana
Mazhar-ı tedvir olup giydin şehâdet hil’ati
Düştü beyne’l- asdikâ ne mu’tena nimet sana
Bulmadan dîdara istihkâk ber-dâr olmadın
Vermemiş yâr-ı Hallaki ruhsat-ı vuslat sana
Hiç şek yoktur verip can aldığı tâc-ı belâ
Zat-ı Akdes’den mükâfat-ı ubûdiyet sana
Hak celîsindir, Resulullah enîsindir müdâm
Ruhlar bezminde asla gelmesin gurbet sana
Sen, Ebû Eyyûbi Ensâri’ye vermiştin gönül
Bir mürüvvet borcudur ondan da her himmet sana
Gün gelip can verdiğin yer bir ziyaretgâh olur
Eskisinden fazla hürmet gösterir millet sana
Gerçi bir seng-i mezârın yok bugün, lakin yarın
Câbecâ haşmetli heykeller diker devlet sana
Kimse mahbûbü’l – kulûb olmanla düşmez hayrete
Mânevi ihsandır, hoş sûretle, hoş sîret sana
Gittin amma geldi bir tarih-i nâgeh yâdıma
Ey melek-sîmâ şehid! Allah’tan rahmet sana
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.