Mehmet Eymür, "Bu ülkeyi 50 sene boyunca Türkler yönetmedi" dedi. Bu sözün perde arkası iyi aralandığında gerçekler daha sarih bir şekilde görülür.Başka ülkelerin istihbarat teşkilatları yeniyetmelerini staj yapmaları için Türkiye"ye gönderirdi. Darbe yapıp kendi egemenliklerini sürdürmek isteyen bir avuç zümre yeri geldiğinde sağ-sol kavgası çıkarttı, yeri geldiğinde öz evlatlarını öldürdü.Özel Harp Dairesi üzerimden bu ülkeye kan kusturdular. Türkiye"nin 1958"den bu yana sıkıntısız tek bir yılı
Mehmet Eymür, "Bu ülkeyi 50 sene boyunca Türkler yönetmedi" dedi. Bu sözün perde arkası iyi aralandığında gerçekler daha sarih bir şekilde görülür.
Başka ülkelerin istihbarat teşkilatları yeniyetmelerini staj yapmaları için Türkiye"ye gönderirdi. Darbe yapıp kendi egemenliklerini sürdürmek isteyen bir avuç zümre yeri geldiğinde sağ-sol kavgası çıkarttı, yeri geldiğinde öz evlatlarını öldürdü.
Özel Harp Dairesi üzerimden bu ülkeye kan kusturdular. Türkiye"nin 1958"den bu yana sıkıntısız tek bir yılı geçmedi. En tepeye yer etmiş bir grup insan aldıkları emirlerle Türkiye"nin bir türlü olmasına gereken yere gelmesine müsaade etmediler. Dışarıya hizmet eden içerideki taşeronların vatana ihanetleri ayrı bir tartışma konusu.
Ekonomiyi biraz düze çıkarıp ülkeye nefes aldıranları bertaraf ettiler. Özal bunu canıyla ödedi. Erbakan Hoca istifaya götürüldü. Ama Türkiye"nin kırılma anı 2002 oldu. Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti gayri safi milli hasılayı 200 milyar Dolar"dan 800 milyar Dolar"a çıkardı. Ülkenin gelişmesine pranga vuran IMF"ye borç veren ülke olduk. Eskisi gibi istedikleri faizi alamayan yurtdışı fonlar ve küresel sermaye artık etki edemiyor.
Kozmik Oda"ya ilk kez sivil bir hükümet girmeyi başardı. Bir mit olan ve kimsenin bırakın laf etmeyi, ağzını açmaktan korktuğu İsrail"e bu hükümet döneminde ayar verildi. Bütün bu gelişmeler Türkiye"nin bölgesel güç olmasında gerekli adımlardı.
Öte yandan başta Almanya olmak üzere bazı Avrupa ülkeleri, şahin ve Neo-Con Amerika Türkiye"nin girişimlerini boşa çıkartmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Almanya vatandaşlarımızı öldürüyor ve faillerine hiçbir yaptırım uygulamıyor. Davalara Türk gazeteci bile almıyor.
Türkiye şu anda büyük bir kırılma anı yaşıyor. Üçüncü köprü inşaatları, tüp geçit projeleri, enerji koridorları bundan 10 veya 20 yıl sonra sınırlarımızın ötesine geçmemize yardımcı olacak.
Son 10 yılda elde ettiğimiz bu kazanımlar bizi yanıltmasın. Suriye gibi dezenformasyonun alıp başını gittiği yerde yapılacak hatalar bu kazanımları bitirebilir. Türkiye denizde yüzmekle okyanusta yüzmenin aynı şey olmadığını şimdi daha iyi biliyor.
Daha önce başkalarının kontrolünde olan MİT, kendi vatandaşlarına silah doğrultmakla meşgul TSK olması gereken pozisyonlara geldiler. Hala zafiyetleri olsa da özellikle MİT yurt dışında da sağlam işler yapmaya başladı. Ne var ki ne MİT ne de Emniyet tam olarak istenilen düzeyde değil. Özellikle Emniyet"teki İstihbarat Dairesi"nin ayrıca incelenmesi gerekir.
Bu yüzdendir ki hafta başında Emniyet İstihbarat"ta hükümet ciddi ve gerekli bir revizyona gitti. Ergenekon, Balyoz ve KCK operasyonlarını yapan Daire"nin başkanı Ömer Altıparmak, 2 daire başkan yardımcısı ve 12 şube müdürü görevinden alındı. Ankara ve İzmir"de de benzer revizyonlar yapılacak gibi görünüyor.
Görevden alınan İstihbarat Dairesi yetkilileri 7 Şubat"ta Hakan Fidan"a kurulan kumpasın da esas şüphelileri. 7 Şubat deyip geçmeyin. Bugün hoşgörü, sevgi diyenler bu ülkenin Başbakanı"nı tutuklayacaklardı. Hasta yatağındaki adama operasyon yapmanın hoşgörüyle ne ilgisi var acaba?
Hatırlayın, Başbakan, "Beni bile dinlemişler" demişti. Emniyet İstihbarat Dairesi, "böcek" denilen dinleme cihazı skandalının da baş "şüphelisi" konumunda. Zaten kaynaklar da Emniyet"teki son yer değiştirmelerin bu dinleme olayıyla alakalı olduğunu söylüyorlar. Kim bilir, bu daire başka bakan ve milletvekillerini bile dinlemiş olabilir.
Türkiye bir yandan da PKK terörünü bitirmek ve barış ortamı yaratmak için mücadele ediyor. Hükümet KCK tutuklamalarında sınırı aşanları ve kafalarına göre hareket edenleri iyi biliyor. Emniyet"teki operasyona biraz da bu açıdan bakmak lazım.
Türkiye artık kendi öz evlatları tarafından yönetiliyor. Ama içeride ve dışarıda bu durumu kabullenemeyenler, kendilerini devlet sananlar var. İsrail"den ödü kopanlar, PKK bitmesin diye kırk takla atanlar, 28 Şubat"ta askerlere selam çakanlar kime hizmet ediyor iyi bilmek lazım.
Türkiye girdiği bu büyük yürüyüşten artık dönemez. Bazıları gölge etmezse Türkiye olması gereken yere gelecektir.