Rusya’yı şok eden iki önemli gelişme

04:0016/03/2020, Pazartesi
G: 16/03/2020, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

Putin, Sovyetler Birliği’nin parçalanması sonrasında, Rusya’yı tekrar küresel bir güç yapma stratejisi ile Obama yönetiminin Ortadoğu’da askeri güç uygulama stratejinden vazgeçmesi ve dünya konjonktüründe Rusya lehine gelişmeleri fırsat bilerek Gürcistan’ı kısmen işgal etmiş, Ukrayna krizi sonrasında, Ukrayna toprağı olan Kırım’ı ilhak ettiğini açıklamıştı. Bu krizler sonrasında ABD başta olmak üzere AB ülkeleri Rusya’ya karşı ekonomik ambargo uygulaması başlatmış, ambargonun kapsamı ve sınırlarının

Putin, Sovyetler Birliği’nin parçalanması sonrasında, Rusya’yı tekrar küresel bir güç yapma stratejisi ile Obama yönetiminin Ortadoğu’da askeri güç uygulama stratejinden vazgeçmesi ve dünya konjonktüründe Rusya lehine gelişmeleri fırsat bilerek Gürcistan’ı kısmen işgal etmiş, Ukrayna krizi sonrasında, Ukrayna toprağı olan Kırım’ı ilhak ettiğini açıklamıştı. Bu krizler sonrasında ABD başta olmak üzere AB ülkeleri Rusya’ya karşı ekonomik ambargo uygulaması başlatmış, ambargonun kapsamı ve sınırlarının devamlı genişletilmesi sonucu, Rusya ciddi bir şekilde darboğaza sürüklenmişti. Türkiye her ne kadar Kırım’ın ilhakını ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı grupların meşruiyetini kabul etmese de AB ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımlarına katılmayan 3-5 ülkeden biri olmuştu.

Bazı uzmanlara göre SSCB’nin dağılması sonrasında bile Rusya, bölgenin en önemli güçlerinden biri olma özelliğini muhafaza ediyordu.
Bu gücü iki önemli kaynağa dayanıyor. Bunlardan biri doğalgazı ve petrolü. Diğeri ise silah satışı. Onun dışında Rus ekonomisini ayakta tutan hiçbir şeyi yok.
Dolayısıyla petrol fiyatlarının sürekli düşürülmesini, Rusya kendisine yönelik bir saldırı olarak algılıyor. Batı’nın ve OPEC’in petrol fiyatlarını düşürmekteki maksadı ise Putin’in içerideki saygınlığını yok ederek, Rus halkı ile karşı karşıya getirmek, çünkü iç tehdit olmaksızın yıkılması mümkün görünmüyor.
CORONAVİRÜS VE
PETROL SAVAŞLARI

Coronavirüs salgınının dünya genelinde gittikçe daha geniş bir coğrafyaya yayılması ve vaka sayılarının da hızla artması mali piyasaları çok olumsuz etkiliyor. Coronanın yarattığı tedirginlik petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle birleşince piyasalarda bazı uzmanların deyişiyle adeta “kara Pazartesi” yaşanıyor. Dünya ekonomi piyasaları, 9 Mart 2020 Pazartesi sabahına, petrolün varil fiyatında 1991’deki Körfez Savaşı’ndan bu yana yaşanan en sert düşüş ile uyandı. Brent petrolünün varil fiyatı 45 dolardan 31 dolara kadar geriledi. Koronavirüs salgınının petrol talebinde yarattığı daralma nedeni ile petrol fiyatlarındaki gerilemeyi engellemek isteyen Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), günlük petrol üretiminde 1,5 milyon varillik kısıntıya gitmek istemişti. Bu kısıntının 1 milyon varilinin OPEC üyesi ülkeler tarafından, 500 bin varilinin ise Rusya’nın liderliğini yaptığı OPEC dışı ülkeler tarafından karşılanması öngörülüyordu. Ancak bu talep Rusya tarafından kabul görmedi. Bunun üzerine Rusya’ya ders vermek isteyen Suudi Arabistan, ihraç ettiği petrolün varil fiyatında dramatik bir indirime gitti, bunun yanısıra üretimi artırabileceğinin de sinyalini verdi. Bu atak, Suudi Arabistan ve Rusya arasında 2016’dan bu yana süren petrol fiyatlarında birbirini kollama amaçlı işbirliğini sona erdirirken, uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının yüzde 30 civarında düşmesine de yol açtı. Suudi Arabistan ve Rusya arasında petrol üretiminin azaltılması konusunda yaşanan anlaşmazlık veya petrol savaşları coranavirüsün yarattığı dev ekonomik dalgalarla birleşince piyasalar nerdeyse çökme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Şüphesiz petrol fiyatlarındaki hızlı düşüş zaten darboğazda olan Rusya’yı ciddi ekonomik sorunlarla baş başa bıraktı. Coronavirüs salgını tüm dünya’yı tehdit ederken Putin’in Rusya’sı da ciddi bir şok yaşadı. Ancak Rusya ikinci ve büyük şoku Türk SİHA’larının İdlip’te 8 Panstir’i yok etmesi üzerine yaşamıştı. Rusya’nın “İdlib’de hava savunma sistemlerimiz zarar görmedi” açıklaması savunma sanayii çevrelerinde hayretle karşılandı. Vurulan hava savunma sistemlerinin görüntülerinin çok farklı açılardan defalarca yayınlanmasına ve bu videoların dünya genelinde milyonlarca kez izlenmesine rağmen Rusya’nın bunu neden reddettiği sorusu gündeme geldi. Bu sorunun cevabı Rus ekonomisinin ayakta kalmasını sağlayan ikinci büyük gelir kaynağının “silah satışlarının“ olumsuz etkilenmesini engellemek olduğu aşikar. Zira Pantsir’lerin Türk SİHA’ları tarafından bu kadar rahat şekilde vurulmasının önce Rus hava savunma sistemlerine, sonra da tüm Rus silahlarına olan güveni zedeleyebileceği çok açık. İdlib’de avcı avlandı. Hem de en küçümsediği SİHA’lar tarafından. Yaşanan olumsuz vakalar önce yılda 25 milyar doları hedefleyen Rus silah ihracatını baltalayabilir. Bu durum mevcut petrol fiyatlarında şok yaşayan Rusya ekonomisi için yeni ve güçlü bir olumsuz etki anlamına gelir. Belki de bu iki sıkıntının daha da ötesi de yaşanabilir. Rusya’dan silah temin eden ülkelerin başka silahlara, dolayısıyla başka ülkelere yönelmesi de aşikardır.

Coronavirüs olayı biyolojik bir silah mı. Yoksa doğal bir olay mı? Şimdilik bunu bilmiyoruz. Ancak Rusya’nın 21’inci yüzyıl kasabı ESED’i Türkiye’ye değişmesi, çoluk çocuk kadın demeden masum sivilleri ESED canisi ile birlikte kimyasal ve konvansiyonel silahlar ile katletmesi kendi tercihidir. Ancak Putin, Suriye’yi işgale başladığı günden günümüze, Ortadoğu’da kurduğu yanlış ittifaklar çerçevesinde darbe üstüne darbe alıyor. Bu gelişmeler Rusya için sonun başlangıcı olabilir.

Allahın sopası yok ama ilahi adaleti var.

#Rusya
#Vladimir Putin
#Koronavirüs
#SİHA