Azerbaycan toprağı Yukarı Karabağ’ın, Ermenistan’ın işgali altında olduğunu ifade eden Erdoğan, “Minsk Üçlüsü yaklaşık 25-30 yıldır bu işi masada bırakmıştır. Bu işi hala çözmemiştir, çözememiştir. Tabii işin bu noktalara da geleceği belliydi. İşte şu anda da Ermenistan sürekli Azerbaycan’ın sivil bölgelerini ateş altında tutuyor, oralara saldırıları var. Ama bu saldırılar neticesinde de tabii ki Azerbaycan da şu anda kendilerine düşen, özellikle topraklarının müdafaası adeta kendi halkının müdafaasına yönelik adımları atmıştır. Bunu atarken de tabii biz kardeş Azerbaycan’ı kesinlikle yalnız bırakmayız. Kardeş Azerbaycan’a sonuna kadar desteğimizi vereceğiz” demişti. Bölgenin içinde bulunduğu koşullar, Rusya’nın hassasiyetleri ve uluslararası aktörlerin pozisyonu bölgede savaş ihtimalini azaltıyor. Ermeni-Azeri sorununu çözmekle mükellef Minsk Grubu (Rusya, ABD ve Fransa) ateşkes ihlallerini kınarken Moskova ve arkasından İran derhal arabuluculuk önerdi. 2008 Ağustos’unda Rusya-Gürcistan Savaşı sonrasında Kafkaslar’da ABD çok önemli bir prestij kaybına uğramıştı . Amerika ve AB Ermenistan’ı Rusya’nın tamamen kontrolünden kurtarmak için diasporayı devreye sokarak Türkiye sınırının açılması için Türkiye’ye baskı yapmışlardı. Çok farklı iç ve dış bağlamları yüzünden ABD, Ukrayna ve Gürcistan’da olduğu gibi Ermeni-Azeri çelişkisinde taraf tutarak Ruslarla bir hesaplaşmaya giremiyor. O yüzden daha çok Rusya’nın tutumu önem kazanıyor. Bölgede açık tutum sergileyen tek aktör ülkeTürkiye’dir
Önceki yıllarda işgal altındaki Karabağ ile diğer illerdeki cephe hattında yaşanan çatışmalar, bu kez iki ülkenin sınır hattına sıçradı. 12 Temmuz’da Ermenistan ordusu, sınırın Tovuz bölgesindeki Azerbaycan mevzilerine top atışları da gerçekleştirerek, ani saldırıda bulundu. Ülkenin batısındaki Tovuz ili, Azerbaycan ve Türkiye’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği ulaştırma ve enerji hatlarının güzergahında bulunduğu için stratejik önem taşıyor. Ermenistan’ın bazı stratejik yükseklikleri ele geçirerek ulaştırma ve enerji hatlarını kontrol etme isteği, Tovuz’a yapılan saldırının nedenlerinden biri olarak gösteriliyor. Bakü-Tiflis- Kars demir yolu hattı, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı ve TANAP’ın başlangıcı olan Güney Kafkasya doğal gaz boru hattı ile Gürcistan’dan üzerinden Azerbaycan’ı Türkiye’ye bağlayan karayolu da Tovuz’dan geçiyor.
Ermenistan bu kez cephe hattı yerine neden sınırdaki bölgeleri hedef almıştı. Uzmanlara göre Rusya, Fransa ve İran bu konuda azmettiriciydiler. İlk neden Ermenistan’ın yaşanan siyasi ve ekonomik krizleri geri plana atma stratejisiydi. İkinci ve en önemli neden ise Ermenistan İran, Rusya ve Fransa’nın yönlendirmesiyle sınırda gerginlik çıkararak, Rusya’nın öncülüğündeki ‘’Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ)”nü çatışmalarda kendi lehine taraf yapmaya çalışıyordu. Zira Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Rusya’nın NATO karşısında oluşturduğu Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü(RUS NATOSU) Bağımsız Devletler Topluluğu üyeleri, Beyaz Rusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Rusya’dan oluşuyordu. 7 Kasım 2002’de kurulan hükümetler arası askeri bir örgüttü. Anlaşma uyarınca üye ülkeler güvenliklerini kolektif bir şekilde sağlamaktaydılar. Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü NATO’da olduğu gibi, üye ülkelerden biri ya da birkaçının güvenlik, toprak bütünlüğü ve egemenliği bağlamında tehdit altında kalması durumunda örgüt üyesi ülkeler bu tehditleri yok etmek için birlikte önlem alabileceklerdi. Rusya bu anlaşma ile Azerbaycan’ın işgal edilen topraklarını savaşarak geri almasına engel olduğu gibi Azerbaycan’ı Ruslara bağımlı yaşamak zorunda bırakıyordu. Aynı şekilde
Ermenistan’ı da Azerbaycan saldırılarından Kollektif Güvenlik Antlaşması örgütünün kuralları gereği koruduğu için Rusya’ya bağımlı kılıyordu.
Savunma sanayiimiz SİHA’larımızdan mühimmatlarımız ve füzelerimize, elektronik harp sistemlerimize kadar bütün tecrübe, teknoloji ve kabiliyetleriyle her zaman Azerbaycan’ın emrindedir! Azerbaycan ordusuna yeni sistemler kazandırmanın yanında, mevcut sistemlerin modernizasyonu, bakım, onarım ve eğitim faaliyetleri konularında birlikte çalışılacaktır.. Azerbaycan’a yapılan saldırı “Bir millet iki devlet” olarak Türkiye’ye de yapılmıştır. Türk Silahlı
Kuvvetleri’ne (TSK) ait Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Araçları (SİHA)’nın kitle halinde
Ermenistan sınırında uçması bu saldırının arkasında olan devletlere hem ikaz hem de gözdağıdır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türkiye Azerbaycan’a yönelik her türlü saldırının karşısında yer almakta tereddüt göstermeye-cektir’ açıklaması açık bir kararlılık ifadesidir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.