Afrin bilmecesi

04:0021/02/2018, Çarşamba
G: 21/02/2018, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

20 Ocak’ta başlayan Zeytin Dalı Harekâtı’nda TSK ve ÖSO birlikleri başarılı bir şekilde Afrin yönüne doğru ilerleyişlerini sürdürüyor. Mehmetçiğin Afrin merkez'e çok yaklaşması ABD başta olmak üzere bazı AB ve Körfez ülkeleri ile Suriye Rejimi'ni aşırı rahatsız etti. ABD Afrin merkez’de sıkışıp kalan sayıları 13 bine yaklaşan terörist grupların Türk Ordusu tarafından etkisiz hale getirilmesini önlemek ve korumak amacıyla bilindiği gibi Dışişleri Bakanı Tillerson’u Türkiye’ye göndermişti. Türkiye

20 Ocak’ta başlayan Zeytin Dalı Harekâtı’nda TSK ve ÖSO birlikleri başarılı bir şekilde Afrin yönüne doğru ilerleyişlerini sürdürüyor. Mehmetçiğin Afrin merkez'e çok yaklaşması ABD başta olmak üzere bazı AB ve Körfez ülkeleri ile Suriye Rejimi'ni aşırı rahatsız etti. ABD Afrin merkez’de sıkışıp kalan sayıları 13 bine yaklaşan terörist grupların Türk Ordusu tarafından etkisiz hale getirilmesini önlemek ve korumak amacıyla bilindiği gibi Dışişleri Bakanı Tillerson’u Türkiye’ye göndermişti. Türkiye ile ABD arasında Tillerson aracılığıyla yapılan görüşmelerde PKK/YPG li teröristlerin Membiç başta olmak üzere Fırat’ın doğusuna gönderilmesi konusunda ABD üst yönetimi bir kez daha Türkiye’ye söz vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘’ABD’nin Tillerson kanalı ile verdiği söz elbette değerlidir. Ancak biz bu kez sahada ne olup bittiğine bakarız. Yani hem müzakere ederiz hem operasyonlarımızı sürdürürüz" açıklamasıyla Türkiye’nin asıl hedefinden asla taviz vermeyeceğini ve ABD’nin sözünde durmasını açık bir şekilde son kez ikaz etmişti.



Türkiye ABD görüşmelerinin hemen sonrasında Reuters Haber Ajansı, YPG terör örgütünün danışmanlarından biri olduğu iddia edilen Jia Kurd adlı teröristin ‘’Kürt güçleri ve Şam yönetiminin Suriye Rejimi Ordusu güçlerinin önümüzdeki iki gün içinde Afrin’e girmesi için anlaşmaya vardığı, Suriye Rejimi Ordusu güçlerinin en kısa zaman içinde sınır hattı boyunca konuşlanacağı ve bölgeye girebileceği" iddiasını ciddi bir araştırma yapmadan dünya kamuoyunun gündemine taşımıştı. İşin ilginç yanı ise Reuters’ten bir gün önce Rusya’nın resmi RİA haber ajansının ‘’Esed ile PYD anlaştı. Suriye Ordusu Afrin'e girecek‘’ iddiasını gündeme getirmiş olmasıydı. YPG terör örgütünün Afrin sözcüsü ise Sputnik’e Suriye Rejimi Ordusu’nun Afrin’e gireceğine yönelik Suriye devlet televizyonu ve resmi haber ajansı SANA’daki haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıklamıştı. Aslında Reuters Ajansı'na bilgi veren Jia Kurd açıklamalarında ’’Şam yönetimiyle yapılan anlaşmanın tamamen askeri olduğunu ve daha geniş anlamda siyasi bir uzlaşmaya henüz varılmadığını, Suriye Rejimi kuvvetlerinin Afrin’e girişine Türkiye nedeniyle Rusya’nın karşı çıkabileceği açıklaması nedense bu ajans tarafından öne çıkarılmamıştı.’’ Afrin’e Suriye’nin girip girmeyeceğini tartışmaya açan bir bilmece görünümlü algı operasyonu yaşanıyordu.

21. Yüzyıl Kasabı çocuk katili Esed ile PKK/YPG terör örgütü arasındaki sıcak ilişkilerin geçmişe dayandığını daha önceki köşe yazılarımızda açıklamıştık. Türkiye’nin Afrin operasyonunda PKK/YPG’nin büyük darbe yemesi karşısında Esed ile YPG arasında birçok görüşme yapıldığı biliniyor. Esed’in, Amerika tarafından terör örgütüne verilen ağır silah ve mühimmatların kendisine verilmesi karşısında Afrin’e girebileceği teklifinin, YPG tarafından kabul görmemesi üzerine iki cinayet şebekesi anlaşamamıştı. Suriye’nin Afrin’e gireceğine yönelik psikolojik harp ürünü olan manipülatif açıklamanın arkasında hangi ülkeler vardı hedef ve amaçları neydi? Öncelikle Türk Ordusu’nun çok başarılı bir şekilde yürüttüğü Afrin Harekâtı’nın zaferle sonlandırılmasına çok yaklaşıldığı bir süreçte, gücünü ve varlığını Rusya ve İran’a borçlu olan Esed’in Putin’in bilgisi ve onayı ile yaptığı bir hamle olarak düşünülebilir miydi? Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye ile ABD arasında Dışişleri Bakanı Tillerson aracılığıyla başlatılan müzakere sürecinden rahatsız olan Putin’in bir hamlesi olabilir mi? Yoksa Membiç ve Afrin Harekâtlarıyla sıkışmış bir ABD operasyonu ile karşı karşıya mıyız? Zira ABD’nin kara kuvvetleri olarak kabul gören PYD terör örgütünün ABD’den bağımsız olarak Esed rejimi ile ilişki kurması mümkün görünmüyor. Bu nedenle dünya için felaket senaryosu veya 3.dünya savaşının ilk işareti, Suriye’nin Rusya, İran ve ABD ile tam bir mutabakat çevresinde Afrin’e girmesiyle mi verilmiş olacak?

Aslında Suriye’nin Afrin’e gireceği iddialarının en önemli parametresini devlet dışı aktörlerin bu konuda Suriye Rejimi'ni baskı altına almalarından kaynaklanıyor. Şebbiha milisleri, PKK Lobisi ve İran destekli Şii milislerinin Rejim bayraklarının Afrin’e asılması yönünde baskı yaptıkları biliniyor. Türkiye’nin Afrin Harekatı sonrasında Membiç ve Fırat’ın doğusunda Tel Abyad başta olmak üzere askeri harekatlara girişebileceği endişesi yaşayan ABD Haseke’de Brett McGurk’un koordinesinde birçok Batılı ülke temsilcilerini PKK elebaşlarıyla görüştürüyor. McGurk ile görüşen ülke temsilcileri arasında İsrail, Suudi Arabistan ve BAE’nin olması Türkiye’nin Fırat’ın doğusuna yapması muhtemel operasyonlardaki düşmanlarının küresel ittifakını da gözler önüne seriyor.

#Türkiye
#Afrin
#TSK