ABD Dışişleri Bakanlığı her yıl açıkladığı terörizm ülkeler raporunun 2017 yılına ait versiyonunu yayımladı. Raporun Türkiye bölümünde skandal tespitler yer aldı. Sözde terör raporunda FETÖ ve YPG terör örgütleri resmen yok sayılarak teröristlere açık destek verilirken terörizmin Amerikan’ın kolonyalist politikaları için bir araç olarak kullanıldığı gerçeği bir kez daha dünya kamuoyunun gözleri önüne serildi. Raporda, Pentagon ve NATO kontrolünde Türkiye’de başarısız 3 darbe girişiminde bulunan FETÖ elebaşı Gülen için ‘Din adamı’ ifadesi kullanılmıştı. FETÖ ile mücadelede sağlam olmayan delillerle FETÖ veya terör bağlantıları iddialarıyla 150 bin kamu çalışanının görevine son verildiği yönündeki tespitler ile terör örgütüne açık destek verilirken, FETÖ ile yapılan mücadelenin zaafa uğratılmak istendiği aşikar bir duruma işaret ediyor. 15 Temmuz kanlı kalkışmasında başarılı olamayan onbinlerce FETÖ firarisinin bırakın Türkiye’ye iade edilmesini, bu terör örgütü mensuplarına kucak açan oturma ve çalışma izni veren hain teröristlere maaş bağlayan ABD ve NATO ülkelerinin FETÖ ve YPG terör örgütlerini resmen korumaya aldıkları ve Türkiye aleyhine yönlendirdiklerini deşifre ediyordu.
Amerika geçen yıl terörizm raporunda yer alan terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı PYD/YPG ile ilgili bölümü bu yıl tamamen rapordan çıkarmış görünüyor. ABD’nin kara gücü olarak telakki ettiği Fırat’ın doğusunda 18 bin TIR ve 3 bin kargo uçağı yeni nesil silah ve mühimmatla desteklediği sayıları 70 bini aşkın PYD/YPG terör örgütü militanını deve kuşu misali tüm dünyaya Kürt milisler olarak yutturmaya çalışıyor. Ancak gerek Senato’da gerekse Kongre’de yapılan konuşmalarda birçok senatör PKK-YPG ilişkisini kürsüden açıklamıştı. Ayrıca CIA raporlarında ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın birçok resmi belgesinde açıkça PKK’nın Suriye kolu olarak yer alan YPG, terör örgütü olarak detaylı bir şekilde anlatılıyor. Kısaca ABD’li yetkililer YPG-PKK ilişkisini neredeyse bizden daha detaylı biliyorlar. Amerika FETÖ ve YPG terör örgütlerini aleni olarak Suriye ve Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması için kullanmaktan çekinmiyor. DEAŞ, NUSRA, FETÖ, PKK/YPG, EL KAİDE, HTŞ terör örgütlerini örtülü veya aleni olarak destekleyip kullanan ABD nasıl oluyor da her yıl yayınladığı Terörizm Ülkeler Raporu’nda dünya devletleri için rajon kesebiliyor. Terörizm raporunun küresel terörist bir devlet tarafından her yıl açıklanması uluslararası platformlarda neden kabul görüyor. ABD’nin uluslar arası hukuk ve kuralları, uluslar arası töre hukukunu gözardı etmesinin en önemli nedeni hegemonik küresel bir güç olmasıdır. Geçmişte ve günümüzde ABD hedef aldığı ülkeler üzerinde kurduğu 5’inci kol faaliyetleri, siyasi istikrarsızlaştırma, finansal baskı, yaptırımlar ve darbeler ile ikinci devletlerin bağımsızlık ve bekalarını tehdit edegelmiştir.
Üstelik ABD’nin hiçbir konuda sicili temiz değil. ABD terör örgütleriyle işbirliği yaptığı, militanlarını eğittiği, donattığı ve finanse ettiği için Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmış ve mahkum olmuş bir ülke. Nikaragua 1984 yılında ABD’ye karşı Lahey Adalet Divanı’na başvurmuştu. İddia Amerika yönetiminin silahlı güçlere destek vererek Managua hükümetini devirmeye yönelik eylemleriydi. Lahey Adalet Divanı uluslar arası töre hukukuna dayanarak ABD’yi Nikaragua’ya 17 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum etmişti. ABD kabul edilemez gördüğü bu kararı uygulamadı. Bu karar üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen ABD cephesinde herhangi bir pozitif gelişme olmadı. Aksine TRUMP’ın başkanlığındaki ABD bir gasp çetesi gibi hegemonik gücünü fütursuzca kullanmaktan çekinmiyor. 25 Eylül’de BM Genel Kurulu toplantısına katılmak için ABD’ye giden Erdoğan Amerika’da yaptığı açıklamalarda Fırat’ın doğusuna operasyon sinyali vermişti. Türkiye vakit geçirmeksizin ABD’yi FETÖ ve YPG terör örgütlerine açık destek vermekten Lahey Adalet Divanı’na şikayet etmelidir. Zira YPG terör örgütü ve FETÖ’ye verilen destek ABD’nin 2017 terörizm ülkeler raporunda aleni bir şekilde yer almıştır. FETÖ’yü kullanarak çeşitli kumpaslarla Türkiye’yi Lahey Adalet Divanı’nda yargılatmak isteyenleri kendi kazdıkları kuyuya düştüklerini görmek ülkemizin imajı ve gücü açısında önemli olacaktır sanırım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.