SP’nin Millet İttifakı’nda yer alması CHP’ye dindar muhafazakar seçmen nezdinde meşruiyet sağlıyor

04:0015/11/2021, Pazartesi
G: 15/11/2021, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

Önce bir yanlış anlamayı düzelterek köşe yazımıza başlayalım. Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talep etmesi bazı yazarlarımız tarafından Cumhur İttifakı’na ‘yeşil ışık mı yakılıyor ‘sorgulamasını yapmalarına neden olmuştu. Oysa Temel Karamollaoğlu önce Kılıçdaroğlu, Akşener, Babacan ve Davutoğlu ile görüştükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istemişti. Ancak Milli Görüş’ün iki partisinin liderleri arasında yapılan görüşmenin 2 saat 20 dakika sürmesi

Önce bir yanlış anlamayı düzelterek köşe yazımıza başlayalım. Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talep etmesi bazı yazarlarımız tarafından Cumhur İttifakı’na ‘yeşil ışık mı yakılıyor ‘sorgulamasını yapmalarına neden olmuştu. Oysa Temel Karamollaoğlu önce Kılıçdaroğlu, Akşener, Babacan ve Davutoğlu ile görüştükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu istemişti. Ancak Milli Görüş’ün iki partisinin liderleri arasında yapılan görüşmenin 2 saat 20 dakika sürmesi Millet İttifakı ve medyasında soğuk duş etkisi yaratmıştı. Neler oluyordu? Oğuzhan Asiltürk’ün YİK Başkanı olduğu dönemde her ne kadar belli etmese de Temel Karamollaoğlu ve yakın çevresi Cumhur İttifakı’na karşı çok mesafeli ve uzak duruyorlardı. Ak Parti ile Saadet Partisi arasındaki köprü makamı cennet olsun rahmetli Oğuzhan Asiltürk’ün son günlerinde kurulmuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Oğuzhan Asiltürk’le, Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı içinde yer alması için bir diyalog sürecini başlatmıştı. Oğuzhan Asiltürk’ün vefatıyla birlikte YİK Başkanlığı’nı da üstlenen Karamollaoğlu’nun eli güçlendi. Erdoğan’la görüşmeye iki şapkasıyla birlikte girdi. Hem Karamollaoğlu hem de Cumhurbaşkanlığı kaynakları görüşmeyi “olumlu” olarak ifade etmişlerdi. Temel Karamollaoğlu, Millet İttifakı’nın paydaşları CHP ve İYİ Parti’nin aksine güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisinde de biraz farklı bir çizgide duruyor. Karamollaoğlu, kavramdan daha çok kuvvetler ayrılığında ve bunun daha güçlendirilmesi gerektiği üzerinde ısrar ediyor. Yani, başkanlık sistemi devam edebilir ancak parlamenter sistem ve kuvvetler ayrılığı güçlendirilmeli...

KARAMOLLAOĞLU: BAŞKANLIK SİSTEMİNE KARŞI DEĞİLİZ

Karamollaoğlu, “İttifak konusu gündeme geldi mi?” sorusuna, “Elbetteki gündeme geldi. Sayın Cumhurbaşkanı bizden destek olmamızı istedi. Ben de yönetim anlamında Başkanlık sistemine temelden karşı olmadığımızı söyledim. Ancak denetim ve denge mekanizmalarının olmasını istiyoruz dedim. Amerika’da da başkanlık sistemi var ama denge ve denetleme sistemleri de güçlü dedim. Sayın Cumhurbaşkanı da yüzde 50 artı 1, orada bir sıkıntı var ama siyasi istikrar açısından başkanlık sistemini yararlı görüyoruz dedi. Biz prensip olarak sistem konusunu önemsiyoruz. Onu ifade ettim. Ben zaten daha önce de açıklamıştım. İttifak meselesi gündemde olmadığı için şimdiden o konuda çok konuşmayı doğru bulmuyoruz” diye cevap verdi.

MUHAFAZAKAR DÜNYAYLA HELALLEŞMEMİZ LAZIM

Karamollaoğlu, öne çıkan Cumhurbaşkanı adayları arasında bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ise övgüyle söz ederek, “Özellikle de son ifadesi, çok önemli... Muhafazakar dünyayla helalleşmemiz lazım, ifadesi... Bunu CHP Genel Başkanı’nın ifade etmesi, devrim mahiyetinde bir düşünce. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bugüne kadar sergilediği performansı, benim söylemlerime ihtiyacı yok, herkes biliyor ve görüyor. Kendisi de çok açık ve net bir şekilde, ‘biz eski CHP değiliz’ diyor.” şeklinde konuştu. Temel Karamollaoğlu’nun, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının dindar kesime güven verip vermediği ile ilgili bir soru üzerine “Ne kadar bütün kesimleri kapsar ona bir şey diyemem ama bu karşılık buluyor. Bu önemli bir düşünce, önemli bir gelişme bence. Bu itibarın bu şekilde sağlanmasında Sayın Kılıçdaroğlu çok önemli bir rol oynuyor. Sayın Cumhurbaşkanı da bunu görüyor. Gördüğü için de hedefinde sadece Kılıçdaroğlu var.” demesi Karamollağlu’nun kafasının karışıklığını veya çift taraflı oynadığının işaretlerini ortaya koyuyor. Zira Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nda yer alması hem CHP’ye daha fazla milletvekili kazandırıyor, hem de dindar muhafazakâr seçmen nezdinde meşruiyet ve katkı sağlıyor. 2018 seçimlerinde CHP’nin, Saadet Partisi’nin oylarının katkısıyla, hiç milletvekili çıkaramadığı yerlerde yıllar sonra ilk kez milletvekili çıkarması dikkat çekmişti. CHP, ittifak sayesinde Adıyaman, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Şanlıurfa ve Yozgat’ta yıllar sonra milletvekili çıkardı. Buna karşın Saadet Partisi 2018 seçimlerinde hiç milletvekili çıkaramamıştı. Karamollaoğlu yönetimindeki Saadet Partisi rahmetli Erbakan Hoca’nın “Milli Görüş çizgisinden” savrularak PKK/HDP’nin de içinde olduğu Millet İttifakı’na payanda olmuştu.

SAADET PARTİSİ NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ

Saadet Partisi’nin oy oranı çok düşük ancak Milli Görüş tabanında etkisi çok büyük. Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması milli ve muhafazakar kesimde birlik ve beraberliği sağlayarak ülkemizin ulusal güvenliğinin tehdit altında olması nedeniyle Cumhur ittifakı açısından büyük bir oy patlamasına neden olabilir. Saadet Partisi’nin Millet İttifakı içinde olmasından dolayı PKK/HDP açısından kendilerini rahat hisseden CHP, İYİ Parti, DEVA ve GELECEK partilerinin Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’ndan ayrılmasıyla PKK/HDP ilişkisini kamuoyuna anlatmaları oldukça zorlaşacaktır.

#Millet İttifakı
#CHP
#Saadet Partisi
#İYİ Parti
#Cumhur ittifakı
#Milli Görüş