Sayın Bahçeli haklı olarak 15 Temmuz Kalkışması’nın siyasi ve sivil ayaklarını soruyor. Bu soruların cevabı darbe görünümlü kalkışmanın üzerinden yaklaşık 4 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen henüz aydınlatılmış değil! Cuntacılar için iddianameler hazırlandı davaların büyük bir bölümü tamamlanarak cunta üyelerine ağır cezalar verildi. Ancak kalkışmanın sivil unsurları ve cuntacıları hakkında bazı isimler telaffuz edilse de gözaltı işlemleri yapılamadı. Sayın Bahçeli ise yaptığı açıklamalarda ‘’Yetki versinler biz siyasi kanadı buluruz” iddiasında bulunuyor. Kanaatimce bu önemli sorunun cevabı 28 Şubat Davası’nda sivil cuntanın neden bu güne kadar yargılanmadığının cevabında gizli!
28 Şubat darbesinin üzerinden yaklaşık 23 yıl geçti. 28 Şubat’ın darbeci üst düzey 21 askeri BÇG üzerinden Refahyol hükümetini cebir ve şiddet kullanarak devirdikleri için yargılandıkları mahkemede ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldılar. Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında darbenin medya ayağına önemli bir vurgu yapmıştı.Gerekçeli kararda sivil ayaklara yönelik devam eden soruşturmanın bir an önce bitirilmesisivil cuntadan da hesap sorulması amacıyla kamu davasının açılmasını istemesi adaletin tecelli etmesi açısından önemli bir duruma işaret eder sanırım.Zira 28 Şubat darbesine katılan asker sivil tüm darbecilerin yargılanması adil yargılamanın bir hukuk kuralı olarak olmazsa olmaz şartıdır. Mahkemenin bu önemli hususu gerekçeli kararında açıklamasına rağmen 28 Şubat’ın sivil cuntacılarına bu güne kadar bir operasyon yapılmaması 28 Şubat darbecilerinin sivil ayakları açısından adaletin tecelli etmesini engellemiş olmaktadır. Üstelik gerekçeli kararda medyadaki sivil cunta isim isim zikredilmiştir.
‘’28 Şubat darbesinin gerçekleşmesinde, dönemin Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ergun Babahan, Yazı İşleri Müdürü Erdal Şafak, Milliyet Gazetesi Yayın Yönetmeni Derya Sazak başta olmak üzere çok sayıda gazeteci ile radyo ve televizyon program yapımcıları çok önemli bir rol oynadı. Eğer medya desteği olmasaydı, 28 Şubat darbesi gerçekleşmezdi. Bu darbe sürecinde, komutanların talimatıyla manşetler atanlar, haberler yapanlar, anayasayı ilga ve hükûmeti düşürme suçlarının şerikleridir (ortaklarıdır). 28 Şubat darbesini gerçekleştirenler, ileride muhtemel bir darbe soruşturmasına istinaden, ‘askeri bir müdahale olmadığı’ algısını oluşturabilmek amacıyla, sözde sivil toplum örgütlerinden de yararlanmışlardı. Bunların başında ise “sivil inisiyatif”veya “bizim çete” olarak da adlandırılan grup bulunuyordu.’’
FETÖ Savcısı Mustafa Bilgili’nin hazırladığı iddianame 28 Şubat darbesinin yalnızca BÇG ayağı üzerinden darbeci askerlerin yargılanmasına yol açmıştı. “54’üncü Refahyol Hükümeti’ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan dolayı 103 sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yürütülen 28 Şubat davası, ÖYM’lerin kaldırılmasıyla beraber, 5’inci Ağır ceza Mahkemesi’ne alınmış, Mustafa Bilgili’nin yerine Savcı Mehmet Hanefi Yıldırım atanmıştı. Bu kez, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü 28 Şubat davasının BÇG ayağı dışındaki, medya ve sermaye ayağına yönelik soruşturma kapsamında MASAK, BDDK ve Gelirler İdaresi Başkanlığı’nın darbeci sivil ayakları çok yönlü araştırdığı medya ya yansımıştı. Ancak Başbakanlık Teftiş ve Devlet Denetleme Kurullarının, sivil ayaklarla ilgili yaptığı araştırma ve soruşturmalarda’’ paralel yargı organlarının 28 Şubat Medya’sının darbeci aktörleriyle Gezi ve 17/25 Aralık’ta ittifak halinde oldukları için 28 Şubat’ta sivil ayakların(darbecilerin)yargılanamadığı açıklanmıştı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.