|
Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz

Başkan Recep Tayyip Erdoğan 5 Temmuz’da Milli Savunma Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde Türkiye’nin bekası ve demokrasinin gelişmesi vesayetçi yapıların bitirilmesi adına alınan tedbirlere ilişkin çok önemli bir konuşma yaptı.


Köşe yazımızda bu konuşmada geçen bazı önemli tespitleri referans gösterme zarureti hasıl olduğu için bu bölümleri sunuyorum. “FETÖ’nün en çok hedef aldığı ve en büyük zararı verdiği subay eğitim kaynaklarımızı 15 Temmuz’un ardından süratle yeniden yapılandırdık. Milli Savunma Üniversitemizin bünyesinde topladığımız bu eğitim birimleri gerçekten takdire şayan bir hızla toparlandı ve ayağa kalktı. Çok kısa bir kesintinin ardından ordumuzun her seviyedeki personel ihtiyacı bu eğitim kurumlarımız tarafından karşılanmaya başlandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerimize bir daha ne FETÖ’nün ne de başka herhangi bir cuntacı, darbeci zihniyetin sirayet etmemesi için bu yeni eğitim sistemini geliştirerek, sürdürmekte kararlıyız. Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz.”
YAŞ’TA FETÖ İLE MÜCADELE
EDENLER VE PERİNÇEK EKİBİ TASFİYE Mİ EDİLDİ?
Başkan Erdoğan, yanında YAŞ üyeleri olduğu halde Anıtkabir Özel Defteri’ni imzaladı ve şunları yazdı: 2019 yılı YAŞ öncesinde şura üyeleri olarak huzurunuzdayız. Bu seneki Şura toplantımızı Doğu Akdeniz ve Suriye’nin kuzeyi başta olmak üzere, vatanımızın bekasına, KKTC’nin hak ve menfaatlerine yönelik tehditlerin arttığı bir dönemde icra ediyoruz.
15 Temmuz ihaneti sonrası aldığımız tedbirler sayesinde hareket kabiliyeti artan TSK’mız bu asimetrik tehditler karşısında en büyük teminatımızdır
.

1 Ağustos’ta Beştepe’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan kritik YAŞ yalnızca 1,5 saat sürdü. Son dönemlerin en kısa YAŞ toplantısı ile karşı karşıyaydık. YAŞ kararlarının açıklanmasıyla beraber iktidar karşıtı bazı mahfillerden eleştiri veya eleştiri sınırlarını aşan değerlendirmeler yapılmaya başlandı. Bu çevrelere göre 15 Temmuz’da FETÖ ile mücadele eden ve FETÖ kumpasına uğrayan birçok üst düzey asker emekli edilmişti. Ordudaki hiyerarşik sistem alt üst olmuştu. İktidara alan açmak için, TSK’daki general sayısı 241’den 233’e düşürülmüştü.En önemli iddia Yeniçağ yazarı Ahmet Takan’dan gelmişti. Takan’a göre “TSK içinde Perinçekçiler denilen yapının bir bölümü tasfiye edilmişti. Savunma Bakanı Hulusi Akar, iktidar destekçisi olmasına rağmen bu yapıyı biçmişti.’’

Başkan Erdoğan’ın YAŞ toplantısından yaklaşık 25 gün öncesinde Milli Savunma Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada 1 Ağustos’ta yapılacak Yüksek Askeri Şura’da Türkiye’de fiili 3 darbe girişiminde bulunmuş FETÖ’nün ve TSK içindeki diğer CUNTACI ve darbecilerin ayıklanacağının açık işaretlerini vermişti. FETÖ, CUNTACI ve darbecilerden ve arkasındaki azmettiricilerden temizlenmiş, hareket kabiliyeti artan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin iç ve dış asimetrik tehditler karşısında en büyük teminatımız olduğu özellikle belirtilmiştir. TSK içine sızmış FETÖ militanlarının ordudan temizlenme faaliyetleri tüm hızıyla devam ederken son Yüksek Askeri Şura’da orduya sızmış Perinçekçi subayların bir bölümünün tasfiye edildiği iddiaları bazı kesimlerce bu grubun darbe mi yapacaklar iddialarına neden olmuştu? Hatta Ahmet Takan bu grubu ordudan tasfiye eden MSB Akar’a teşekkür etmişti. Sayın Erdoğan’ın YAŞ’tan 25 gün öncesinde Milli Savunma Üniversitesi’nde yaptığı konuşma ile YAŞ toplantıları öncesinde Anıtkabir özel defterine yazdığı mesajlar değerlendirildiğinde TSK içindeki tüm darbeci unsurların temizlenme kararının bir devlet kararı olduğu açıkça anlaşılıyor. Bu konuda MİT’in koordinesinde tüm istihbarat birimlerinin bu konuda müşterek bir çalışma yapmış oldukları çok açık.

PERİNÇEK GRUBU HALEN TSK İÇİNDE FAALİYET
GÖSTERİYOR MU?

Perinçek grubunun TSK içinden biçildiğini iddia eden Ahmet Takan’ın bu iddialarını isimlendirememesi son YAŞ’ta emekli edilen TSK personelini zan altında bırakıyor. Evet Perinçek grubu 70’li yıllardan başlayarak TSK içine sızma faaliyetlerini sürdürmüştü. En son olarak 24 Eylül 1998 tarihinde Ankara’da İşçi Partisi Genel Merkezi’ne yapılan baskında içeriden Genelkurmay’a ait çok sayıda gizli belge ve doküman elde edilmişti. Özel Harp Dairesi Başkanlığı’nca tercümesi yapılan ‘Propaganda ve Psikolojik Harp’ isimli kitap, Genelkurmay Başkanlığı Özel Harekat icra Komutanlığı’nın yayını olan ‘İç Güvenlik Harekat Konsepti ‘ isimli kitabın fotokopisi,vs. Perinçek bu dökümanları nasıl elde ettikleri sorusuna verdiği cevapta ‘Herhangi bir konuda aydınlanmak istedikleri zaman yetkililer tarafından kendilerine bu dokümanların verildiği’ sözleri bu süreçte epey kafa karışıklığına neden olmuştu. Perinçek’in bu açıklamalarına karşın Genelkurmay Başkanlığı Doğu Perinçek hakkında 1997 yılı Ocak ayında 3 ayrı suç duyurusunda bulunmuştu. PKK kamplarını ziyaret ederek örgüte manevi destek vermek. Eşref Bitlis ve Ahmet Cem Ersever’in ölümleri ile Genelkurmay’a yönelttiği suçlamalar. Susurluk ile Genelkurmay’ı irtibatlandırma ve bazı gizli bilgileri Genelkurmay İstihbaratı’ndan aldığını iddia etmesi.

90’lı yıllarda TSK her ne kadar Perinçek’i muhatap kabul etmeyeceğini açıklasa da Perinçek’e göre TSK artık’devrimci ordu’ idi. Ordumuz tankları resmi geçit için almadı diyen Perinçek’e göre artık ordu cumhuriyet rotasına ve başkanı olduğu İşçi Partisi mevzilerine girmişti. 15 Temmuz Kalkışması’nda iktidarın yanında yer alan Perinçek Grubu’na yakın medyada Ahmet Takan’ın iddialarına yönelik eleştirel bir yazı çıkmaması şüphesiz önemli. Ancak Perinçek ve grubunun Türkiye’de yeni bir 28 Şubat yaratma girişim ve çalışmalarında hangi pozisyonu alacağı bana göre çok açık. Yanılma payım hiç yok!!!

#Recep Tayyip Erdoğan
#FETÖ
#YAŞ
#Ahmet Takan
#Ahmet Cem Ersever
#Eşref Bitlis
5 yıl önce
Milletimizle ordumuz arasına kimsenin girmesine izin vermeyeceğiz
Hrant’ın ‘arkadaşı’ olmaya gerek yok, dürüst olun yeter
Uyanıklığa övgü
Yapay zeka bizi nasıl işsiz bırakır?
Perdeler çok kalınlaşmış
Doğrudan yatırım doğudan gelir