Esasen af konusu medya ve siyaset mekanizmalarında çok tartışılması ve araştırılması gereken genişlemeye çok müsait derin bir konu olarak karşımızda duruyor. Toplum vicdanını kanatacak af istekleri olduğu gibi toplum vicdanını rahatlatacak ve adaletin tecelli etmesini sağlayabilecek af istekleri de var. Mesela MİT TIR’ları ihanet davasında ceza almış CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun çıkarılacak affa dahil edilmesini isteyenler nerdeyse Berberoğlu’na özel af isteyecekler. Berberoğlu’nu vatansever
Esasen af konusu medya ve siyaset mekanizmalarında çok tartışılması ve araştırılması gereken genişlemeye çok müsait derin bir konu olarak karşımızda duruyor. Toplum vicdanını kanatacak af istekleri olduğu gibi toplum vicdanını rahatlatacak ve adaletin tecelli etmesini sağlayabilecek af istekleri de var. Mesela MİT TIR’ları ihanet davasında ceza almış CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun çıkarılacak affa dahil edilmesini isteyenler nerdeyse Berberoğlu’na özel af isteyecekler. Berberoğlu’nu vatansever olarak niteleyen bu zihniyet neden ceza aldığını ve FETÖ ile ilişkilerini göz ardı etmiş görünüyor.
TBMM yeni yasama yılı törenleri sonrasında Enis Berberoğlu TBMM’de yemin etti. Bir televizyon kanalı tarafından AK Parti sözcüsü Bülent Turan’a Meclis Başkanı’nın tavrının ne olacağı sorusuna verilen cevap çok açıktı: “Enis Berberoğlu Yargıtay tarafından suçlu bulunmuş ve 5 yıl hapis cezası almıştır. Mahkemelerin verdiği kararlara saygı duymak gerekir”. Bülent Turan’ın bu açıklaması şüphesiz AK Parti’nin kurumsal düşüncesidir. Bu nedenle Enis Berberoğlu’na af isteyenlerin gözü kulağı her ne kadar TBMM Başkanı Binali Yıldırım’a çevrilmiş durumdaysa da kanaatime göre Berberoğlu demir parmaklıklar arkasına geri dönecek. Zira Anayasa gereği Berberoğlu hakkında Yargıtay tarafından onanan ve kesinleşen 5 yıl hapis cezası nedeniyle bir daha milletvekili olamayacak. Yargıtay onama kararının Meclis Genel Kurulu’nda okutulması halinde Berberoğlu’nun vekilliği sona erecek. Bu durumda Berberoğlu’nun cezasına ilişkin infaz süresi yeniden başlayacak. Bu durumun en önemli sorumlusu da Berberoğlu’nun kendisi. Berberoğlu, Can Dündar, FETÖ, Kılıçdaroğlu MİT TIR’ları ihanet dörtgenindeki ilişkileri korumayıp deşifre etseydi suçu ne olursa olsun ülkesine hizmet etmiş olacaktı. Türkiye Başkanı Erdoğan’ın Almanya’da basın toplantısında ajanlık ve casuslukla suçladığı Can Dündar ve Kılıçdaroğlu’nu ülkesine tercih eden Enis Berberoğlu kendi ipini kendi kesti. Ne diyelim! Kendi düşen ağlamaz.
Toplum vicdanını rahatlatacak ve adaletin tecelli etmesini sağlayabilecek af istekleri ise 28 Şubat sürecinde cunta ile işbirliği içindeki FETÖ’cü hakim ve savcılar tarafından çeşitli kurmaca davalarla müebbet ve ağırlaştırılmış cezalarla mahkum edilen 28 Şubat mağdurları için istenmektedir. Ancak halen çeşitli cezaevlerinde hüküm giymiş 28 Şubat mağdurları kesinlikle af istememektedirler. Af istemek bir suçun işlenmesini veya haklarındaki suçlamaları kabul etme anlamına gelmektedir. Yönetmenliğini Kevser Çakır Demir'in üstlendiği “Derdest” isimli belgeselde, 28 Şubat döneminde tutuklanan ve hala cezaevinde olan mağdurların hikayesi ele alınıyor. Yönetmen Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 28 Şubat sürecinin 1990'ların başından başladığını belirterek, “Halen cezaevlerinde devam ediyor” Saptamasında bulunuyor. Demir belgesel dolayısıyla birçok mağdur aileyle görüştüklerini hatırlatarak, “Kimse af istemiyor çünkü af biraz da var olmayan suçları kabul etmek anlamına geliyor. Aileler eğer bir suç varsa bile bunun çok ötesinde cezalar alındığını ve bunların hukuki cezalar değil politik cezalar olduğunu söylüyor. Onlar adil bir şekilde yeniden yargılanmak istiyorlar” ifadesini kullandı.
FETÖ MENSUBU YARGININ KUMPAS DAVALARININ YENİDEN GÖRÜLMESİNİN SAĞLANMASI
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız 22 Eylül’de Parti Genel Merkezi’nde yaptığı basın toplantısında, “MHP’nin hazırladığı af teklifinin amacı FETÖ mensubu hakim ve savcıların geçmişte adalet mekanizması ve adalet duygusunda açtığı yaraların onarılmasıdır. Hain FETÖ örgütünün adalet sistemimiz içerisinde yapmış olduğu kadrolaşmanın sağladığı avantajla siyasi, ideolojik ve ekonomik olarak hasım gördüğü kişileri hukuk dışı yöntemlerle tasfiye, cezalandırma ve yok etme yollarına başvurduğu bilinen bir hakikattir. Örgüt, binlerce kişiyi haksız yere cezalandırmış ve telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere sebep olmuştur. Bu hukuksuz uygulamanın tamamına Türk toplumu tanıktır” demişti. Görülüyor ki MHP’nin hazırladığı af teklifi 28 Şubat mağdurları gibi birçok kurgu ve kumpas davalarının yeniden görülmesine vesile olacak inşallah.
AK Parti ile MHP arasında varılacak bir mutabakat ve kanun değişiklikleriyle FETÖ mensubu hakim ve savcıların kurguladığı kumpas davalarının yeniden görülmesinin sağlanması adalet duygusunu pekiştirirken FETÖ yargısına son ve esaslı bir darbe vurulabilecektir. Belki de Feti Yıldız’ın açıkladığı gibi binlerce masum kişi af ile değil adaletin tecelli etmesiyle cezaevlerinden çıkacaktır.
