Libya’da görünmez ABD deşifre oldu!

04:0022/01/2020, Çarşamba
G: 22/01/2020, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

Libya’da meşru seçilmiş iktidar Ulusal Mutabakat Hükümeti ile darbeci Hafter arasında yaklaşık 10 yıldan bu yana kanlı bir iç savaş sürüyor. Libya’nın meşru hükümetini görünürde Mısır, Suudi Arabistan ve BAE ‘nin içinde olduğu Körfez Çetesi’nin (ABD ve İsrail ) desteklediği darbeci Hafter Libya’yı ele geçirmek üzere iken Türkiye devreye girerek oyunu bozmuştu. Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın, ABD ve Avrupa Birliği’ni de arkasına alarak Doğu Akdeniz’i tek taraflı olarak ‘paylaşma’ çalışmalarına,

Libya’da meşru seçilmiş iktidar Ulusal Mutabakat Hükümeti ile darbeci Hafter arasında yaklaşık 10 yıldan bu yana kanlı bir iç savaş sürüyor. Libya’nın meşru hükümetini görünürde Mısır, Suudi Arabistan ve BAE ‘nin içinde olduğu Körfez Çetesi’nin (ABD ve İsrail ) desteklediği darbeci Hafter Libya’yı ele geçirmek üzere iken Türkiye devreye girerek oyunu bozmuştu. Kıbrıs Rum Yönetimi ile Yunanistan’ın, ABD ve Avrupa Birliği’ni de arkasına alarak Doğu Akdeniz’i tek taraflı olarak ‘paylaşma’ çalışmalarına, Türkiye’den karşı atak geldi. Türkiye ile Libya arasında ‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması ve Güvenlik ve Askeri İşbirliği’ anlaşmaları imzalandı. Türkiye’nin Trablus’taki Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin askeri yardım talebini kabul ederek talep gelirse Libya’ya askeri destek vereceğini açıklaması Akdeniz’de Körfez çetesi ve Hafter’i şok etmişti. Hukuki bir statüsü olmayan Temsilciler Meclisi ve Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu tarafından Twitter’dan yapılan açıklamada, meşru hükümete savaş açarak darbe ile iktidarı düşürmeye çalışan kendileri değilmiş gibi “anavatanı korumanın halkın görevi” olduğu belirtilerek, sivillere Türk birliklerine karşı skandal bir kararla silahlanma çağrısı yapılmıştı.

Bu konjonktürde Türkiye ve Rusya’nın öncülüğünde Libya’da kalıcı bir ateşkes getirmek için taraflar arasında Moskova’da yapılan görüşmelerde Hafter imza atmadan jet bir uçakla BAE’ye kaçtı. Sözde Halife Hafter bu kez kısa bir süre sonra Almanya’nın başkenti Berlin’de Libya Konferansı’na katılacağını üstelik mevcut ateşkesi sürdürmeye hazır olduğunu Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas aracılığıyla açıklamıştı. Ancak ABD ve İsrail’in örtülü Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’nin açıktan desteklediği körfez çetesi Suriye’de ve Irak’ta olduğu gibi Libya’da da barış istemiyor. Dolayısıyla Hafter’in Libya’da barış istediğini düşünmek aşırı saflık olur sanırım. Bazı köşe yazarları ABD’nin Libya konusunda ‘’görünmez’’ olduğu bu durumun kaygı verici olduğu belirtilmiş. Ancak ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Berlin Konferansı’nda Libya ile ilgili bazı görüşlerinin darbeci Hafter ile birebir örtüşmesi ABD’nin Hafter’i destekleyeceğini açıkça ortaya koyuyor. Bakan Pompeo’nun Berlin’deki temaslarında ana konular Libya’daki sürece siyasi ve diplomatik çözüm bulunması
ve ülkedeki “yabancı askeri müdahalelerin sona ermesi” olarak öne çıkmıştı.
Hafter’in Moskova’dan kaçtığı zirvede Ruslara yaptığı ‘‘
Yabancı güçler çekilsin’’
açıklaması tam piştilik bir duruma işaret ederken görünmez Amerika’yı da deşifre etmişti,

Cumhurbaşkanı Erdoğan Berlin’de Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldi. Başkan Erdoğan, ‘Siyasi sürecin ve çözümün diğer evrelerinin uygulanabilmesi için Hafter’in saldırgan tutumunun sona ermesi gerekmektedir’ dedi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise Libya krizi konusuda Türkiye ve Rusya’nın başarılı çalışmaları sonucunda Berlin’de uluslararası bir konferansın yapıldığını vurgulayarak, ‘Çalışmalara devam edeceğiz ve bu çatışmayı bitireceğiz’ dedi.

Berlin Konferansı’nda 55 maddelik zirve bildirisi kabul edildi. Libya’da çatışan Sarrac ve Hafter Komitesi önümüzdeki günlerde toplanacak. Türkiye ve Rusya’nın attığı adımlar ateşkes zeminini oluşturdu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak Libya’nın Birleşmiş Milletler tarafından tanınan, meşru hükümetini tamamen destekliyoruz. İmzaladığımız son güvenlik ve askeri işbirliği anlaşmaları kapsamında Libya hükümetini darbecilerden koruma taahhüdünde bulunduk. Bu itibarla Libya’nın güvenlik güçlerini eğitecek; onların terörizm, insan kaçakçılığı ve uluslararası güvenliğe yönelik diğer ciddi tehditlerle mücadelesine katkı sunacağız.’’ Berlin Konferansı’na katılan ülkeler Türkiye misalinde olduğu gibi kolonyalist stratejiler yerine Libya halkının huzur ve güvenliğini, barışı ön plana çıkarmış olsalar savaş on yıl değil 10 gün bile sürmezdi!!!

#Berlin Konferansı
#Libya
#Moskova
#Hafter