Kılıçdaroğlu’nun CHP’si Milli Güvenlik sorunu mu?

04:006/08/2018, Monday
G: 6/08/2018, Monday
Bülent Orakoğlu

16 Ağustos 2017 tarihli “Kılıçdaroğlu tutuklanırsa ne olur?” başlıklı köşe yazımda şu açıklamalarda bulunmuştum. “MİT TIR’ları davasında ihanet görüntülerini Can Dündar’a veren Enis Berberoğlu casusluk ve vatana ihanet suçlamasıyla önce müebbet hapis cezasına çarptırılmış, daha sonra iyi hal nedeniyle cezası 25 yıla indirilmişti.Enis Berberoğlu ihanet görüntülerini kendisine veren kişinin kim olduğunu açıklamamıştı. Ancak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 19 Mayıs 2015 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne

16 Ağustos 2017 tarihli “Kılıçdaroğlu tutuklanırsa ne olur?” başlıklı köşe yazımda şu açıklamalarda bulunmuştum. “MİT TIR’ları davasında ihanet görüntülerini Can Dündar’a veren Enis Berberoğlu casusluk ve vatana ihanet suçlamasıyla önce müebbet hapis cezasına çarptırılmış, daha sonra iyi hal nedeniyle cezası 25 yıla indirilmişti.



Enis Berberoğlu ihanet görüntülerini kendisine veren kişinin kim olduğunu açıklamamıştı. Ancak CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu 19 Mayıs 2015 tarihinde Hürriyet Gazetesi’ne yaptığı açıklamalarda ilk defa MİT TIR’larına ait görüntülerden bahsederek “MİT TIR’larının filmleri var. Kamyonlardaki kasaların nasıl açıldığının, bombaların görüntüleri var. Ben de seyrettim” demişti. Açıklamalardan yalnızca iki gün önce 17 Mayıs 2015 tarihinde FETÖ’nün medya sorumlusu Ekrem Dumanlı, Kılıçdaroğlu ve Enis Berberoğlu’nun Zaman Gazetesi’nde bir araya geldikleri ve bu görüşmede kumpas ihanet görüntülerinin izlenildiği ciddi iddialar arasında. Hatta bu kumpas görüntülerinin hangi gazetede ve tarihte yayınlanacağı konusunda da FETÖ’cülerle birlikte karar alınıyor. Planlandığı gibi kumpas ihanet görüntüleri Ekrem Dumanlı tarafından Kılıçdaroğlu’na, Kılıçdaroğlu tarafından da Enis Berberoğlu’na veriliyor. Birçok medya organında yer alan bu vahim iddialar karşısında Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir açıklama yapmaması sessizliğe bürünmesi sukut ikrardan gelir atasözünde belirtildiği gibi dolaylı bir itiraf mı? FETÖ’nün medya sorumlusu Ekrem Dumanlı ile bu görüşmeleri kim ayarladı? Kılıçdaroğlu mu? CHP’nin medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Berberoğlu mu?

Kılıçdaroğlu ülkenin bekasını ilgilendiren, Türkiye’yi terör örgütleri ile iltisaklı bir devlet algısı yaratıp devletin üst katlarını Lahey Adalet Divanı’nda yargılatarak, Türkiye’ye müdahale ve işgale zemin hazırlamaya yönelik bir suçu görmezden gelmesi büyük bir skandaldır. Bırakın genel başkan yardımcısı hakkında idari işlem yapmayı bilakis kollayan destekleyen bir tutum ve tavır izlenmesi Kılıçdaroğlu ve parti üst yönetiminin işin içinde olduğu izlenimini vermektedir.

Nitekim en son konuyu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gündeme getirdi. Erdoğan Berberoğlu’nun MİT TIR’ları ihanetinin kendisine uzanmasından endişe eden ve sözde adalet yürüyüşü yapan Kılıçdaroğlu’nun suyu bulandırmaya çalıştığını belirtirken, “Eğer yakında, bu içeride olan zat ile alakalı Kılıçdaroğlu’nun bağlantısı çıkarsa şaşmayın ha... ‘İçeriden değişik haberler alıyorum. Buradan çıktım, çıktım, çıkmadığım takdirde açıklamalarda bulunacağım’ diyor içerideki zat” demişti. Türkiye’nin uluslararası bir terör örgütüne silah ve kimyasal madde temin ettiği yalan ve iftirası CHP’den çıkmıştı ilk olarak. Can Dündar ‘dan önce, CHP’li Eren Erdem çıkmış; “Tutanağı okudum.. Kesin bilgi, El Kaide’ye giden TIR’larda silahlar var” diye tweet atmıştı.

Eren Erdem 24 Haziran seçimlerinde CHP tarafından aday gösterilmedi. Üstelik MİT TIR’ları davasından hakkında 22 yıl hapis cezası isteniyor. Eren Erdem yaptığı itirafta “Neden ben cezaevine giriyorum ki? Yanıyorsam hepinizi de yakar da giderim” dedi, ilk olarak Bülent Tezcan’ın adını verdi. Kendisinin suçlandığı her konuda partisinden aldığı talimatları yerine getirdiğini hatta milletvekili bile olmadan önce MİT TIR’ları ile ilgili yalan ve asparagas açıklamaları CHP yöneticisi Bülent Tezcan’dan aldığı dosyaya bakarak yazdığını itiraf etmişti.

FETÖ’CÜ DANIŞMANLA BERBEROĞLU ARASINDA 250 SIR GÖRÜŞME

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun FETÖ sanığı danışmanı Fatih Gürsul ile ortaya çıkan bilgiler, 19 Ocak MİT TIR’ları kumpasının Cumhuriyet’te manşet yapılma sürecindeki irtibatları da gözler önüne serdi. TİB’den temin edilen HTS ve baz kayıtlarına göre Gürsul, MİT TIR’ları haberinden ötürü siyasal casusluk gerekçesiyle 25 yıl hapse çarptırılan CHP’li Enis Berberoğlu ile 250 kez irtibat kurmuş. Üstelik görüşme ve mesaj trafiğinin MİT TIR’larının Cumhuriyet’te haberleştirildiği 29 Mayıs 2015’in hemen öncesi ve sonrasında, 20 Mayıs ile 31 Mayıs tarihleri arasında yapılması da dikkat çekicidir. Kılıçdaroğlu’nun FETÖ’den tutuklu danışmanı Fatih Gürsul’un terör örgütünün ByLock’un beyin takımı ‘Genel Müdürler’’ (GM) olarak adlandırdığı grubun beyin takımı içinde olduğu ByLock yazışmalarında ortaya çıkarılmıştı. Gürsul ile ilgili olarak hazırlanan dosyanın en önemli kısımlarından biri ByLock’taki GM Grubu yazışmalarının içeriklerinin bulunduğu bölüm olarak görülüyor. GM Grubu 7 hattın bulunduğu bir grup. Bu hatlardan birini CHP’den sorumlu siyaset imamı olan Ahmet Hamdi Parlak kullanıyor. Grupta özellikle 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimleri öncesindeki örgütsel faaliyetlerle ilgili önemli içerikler var. Grubun en önemli üyeleri Ahmet Hamdi Parlak, Fatih Gürsul ve Süleyman Gürbüz.

SİYASET İMAMI GÜLEN’İN YANINDA

Tespit edilen ByLock içeriklerine göre GM Grubu içindeki en önemli yazışmalardan biri, Parlak’ın örgüt elebaşısı Fetullah Gülen’in yanında, yani Pensilvanya’da olduğu zaman yapılmış. 31 Ocak 2016 tarihli bu yazışmada Ahmet Hamdi Parlak, “ABD’deyim. Görüştüğümüz kişilerden HE’ye aktarılmasında fayda mülahaza ettiğiniz konular olursa yazabilirsiniz” diyor. Bu ByLock içeriğinin analizi ise şöyle: “Yazışma metni incelendiğinde örgüt mensuplarından, HE (Hocaefendi) olarak belirtilen Fetullah Gülen’e aktarılması gereken hususlar hakkında bilgi paylaşabileceği değerlendirilmiştir.” Gürsul, GM Grubu’ndaki Kemal Kılıçdaroğlu’nu GB (Genel Başkan) veya KK kısaltması ile ifade ediyor. GM grubundaki yazışmalarda FETÖ’nün 1 Kasım 2015 seçimleri öncesinde örgüt menfaatine çalışmalarda bulunduğu açıkça görülüyor.

CHP’yi yöneten gizli merkez’in FETÖ olduğuna yönelik iddialar yargı tarafından araştırılması elzem görünüyor. Zira ortaya saçılan ilişkiler ciddi bir Milli Güvenlik sorununa işaret ediyor.

#FETÖ
#CHP