İsveç Devlet Silah İhracat Kontrol Dairesi (ISP) Başkanı Karl Evertsson İsveç yapımı tanksavar AT-4 silahlarının terör örgütü PKK’nın eline nasıl geçtiğine ilişkin soruya “Biz, bu silahları örgütlere ihraç etmiyoruz. Bu, söz konusu silahların ABD’nin lisansı altında da üretiliyor olması ve bunların üçüncü ülkelere gönderilmesine izin verilmemesi koşuluna dikkat etmemizden kaynaklanıyor olabilir” yanıtını verdi.
Başkan Erdoğan’ın “Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğine sıcak bakmıyoruz” açıklaması sonrasında özellikle İsveç’in PKK/YPG terör örgütünün üssü olduğuna işaret etmesi tamamen bilgi ve belgelere dayanıyordu. Zira İsveç terör destekçiliğini hayli abartmış durumda. İsveç devletinin teröristlerle resmi görüşmeler yapması, İsveçli parlamenterlerin heyet halinde Irak ve Suriye’de terör örgütü temsilcileriyle sıkı ilişkileri, Dışişleri Bakanı’nın terör örgütü temsilcilerini İsveç’te ağırlaması, İsveç’i terör devleti seviyesine indiren önemli karineler sanırım. İsveç’in şimdiye kadar terör örgütüne 210 milyon dolar destek sağlamış olup 2023’e kadar bu rakamı 376 milyon dolara çıkaracağını ilan etmesi bu tezleri doğrular nitelikte!
İsveç’te terör örgütü PKK ile devlet arasındaki bağlantının en önemli kilit ismi bağımsız milletvekili olan Amine Kakabaveh, örgütün ülkedeki temsilcisi gibi. Kakabaveh, YPG’nin Eş Başkanı’nın yakın arkadaşı. Bu şahıs çok ilginç bir profil. Sol partiden kovulan bir bağımsız vekil. İran’dan geliyor. Terör örgütünün İsveç’teki işlerini yürütüyor. PKK’nın İran kolu PJAK’a 13 yaşında girmiş, daha sonra İsveç’e geçmiş. Geçen 29 Kasım’da bu terörist kadının bir oyuyla Sosyal Demokrat Parti lideri Magdalena Andersson Başbakan seçildi. İsveç basını ve bazı muhalif parti temsilcileri başbakanlık oylaması öncesinde, “Sosyal Demokrat Parti ile bu şahıs arasında bir anlaşma olduğunu, Amine Kakabaveh’in Andersson’u Başbakan olarak desteklemesi karşılığında PKK ile iş birliği yapılacağını” söyledi.
Europol’ün PKK/YPG terör örgütü hakkında hazırladığı raporun Batı ülkeleri tarafından görmezden gelindiğini görülüyor. Avrupa Polis Teşkilatı’nın ‘AB Terörizm Durumu Raporları’nda PKK’nın faaliyetleri zorbalıkla para toplamadan terör örgütünün uyuşturucu ve insan kaçakçılığına kadar detaylı bir şekilde vurgulanmasına, PKK’nın Avrupa’yı silah tedariki ve lojistik sağlamak için üs olarak kullandığı yazılmasına rağmen bu ülkeler tarafından desteklenmesine engel olunamaması ilginç doğrusu!
İsveçli gazeteci Wallnor, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik konusu ve Türkiye’nin tutumuna ilişkin kaleme aldığı köşe yazısında İsveç’in yeni ve istikrarlı hükümete ihtiyacı olduğunu vurgulamıştı. Wallnor köşe yazısında “Sosyal Demokrat Parti’nin Başbakanı Magdalena Anderson acilen gelecek haftaki bütçe oylamasında Kakabaveh anlaşmasını iptal ederek, Türkiye’ye yönelik olarak silah ihracatının yeniden başladığını açıklamalıdır” önerisinde bulunmuştu.
Gazeteci Wallnor “İsveç Parlamentosu, gelen yeni kaos haberleriyle her geçen gün daha da utanç verici hale geliyor. Dolayısıyla, solcu bir vahşi milletvekilinin tüm NATO sürecini rehin aldığı bir konumdayız. Bu kez Kakabaveh, hükümetin ek bütçe yasa tasarısının Meclis’ten geçmesinin şartı olarak Türkiye’ye karşı fiili silah ambargosunu sürdürmesini talep ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ve İsveçli seçmenlerin de bu yaklaşıma ilişkin görüşleri olması tamamen anlaşılabilir bir durumdur. Bu anlaşmanın sonlandırılmasının sorumluluğu tamamen sosyal demokrat hükümete düşüyor.” diyor.
İsveç hükümeti, terör örgütü YPG/PKK kontrolündeki bölgeye operasyon düzenlediği için Ekim 2019’dan beri Türkiye’ye silah ambargosu uyguluyor. Türk hükümeti, İsveç’ten uyguladığı silah ambargosunu kaldırmasını ve PKK/PYD’ye verdiği silah ve ekipman desteğini sonlandırmasını talep ediyor.
YPG/ PKK terör örgütü üyesi Amineh Kakabaveh’in tek oy olsa bile verdiği destek, 29 Kasım 2021’de parlamentodaki oylamada Sosyal Demokrat Parti’ye İsveç’te iktidar yolu açmıştı. Tabii ki YPG/PKK terör örgütü de bu sayede iktidara ortak olmuştu. Parlamentoda yapılan oylamada, Sosyal Demokrat Parti ile Yeşiller Partisi’nin oluşturduğu koalisyon hükümeti için 174 milletvekili karşı, 117 milletvekili de lehte oy kullandı. “Hayır” oyu 175’in altında kaldığı için Anderson başkanlığındaki koalisyon hükümeti, parlamentodan güvenoyu aldı. Terörist Kakabaveh, Anderson’un Başbakan seçilmesine vereceği destek karşılığında “İsveç’in Suriye’deki YPG/PKK terör yönetimiyle (Sözde Kürt yönetimi) ilişkileri geliştirmesi” ve “ülkedeki YPG/PYD militanlarını terörist olarak görmemesi” şartını koşmuştu.
Stockholm yönetimi PKK/YPG terör örgütüne 400 milyon euro civarında destek sağladı. İsveç menşeili silahlar da doğrudan örgüte gönderildi. 200 yıldır bağımsız siyaset yürüten İsveç, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile kendisine güvenlik şemsiyesi aradı ve NATO’ya üyelik başvurusu yaptı. İttifakın ikinci büyük ordusu Türkiye’nin güvenliğini yıllardır hiçe saydı. Özetle İsveç yol ayrımında ya ülkenin güvenlik politikalarını “tek oya” esir etmeye devam edecek ya da aranan teröristleri Türkiye’ye teslim ederek NATO’ya üye olacak.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.