İmamoğlu üniversite diplomasını iptal eden görevlileri DHKP/C terör örgütünün afişli ve sözlü sloganları ile tehdit etti

Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkanlığı’nın “Araştırma Raporu”nda adı geçen kişi dahil mezun olan 28 kişinin yatay geçiş kararlarının ve bu kararlara dayalı olarak bu kişilerin elde ettikleri mezuniyetlerin ve diplomaların “yokluk” ve “açık hata” gerekçeleriyle geri alınmak suretiyle iptal edilmesine; Üniversitemizin tüm fakültelerinde yapılmış olan yatay geçişlerle ilgili inceleme ve araştırmalara devam edilmesine ve akabinde gerekli iş ve işlemlerin tesis edilmesine karar verilmiştir. Alınan karar ve bu karara dayanak teşkil eden bütün bilgi ve belgeler İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı›na ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na (YÖK) ivedilikle gönderilecektir. İfadesi yer aldı!

 İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasındaki sahtekarlığın belgelenmesi ardından terör ve yolsuzluk suçlamasıyla gözaltına alınmasıyla sokaklar hareketlendi. Özellikle CHP lideri Özgür Özel’in sokak çağrısı ve bu konudaki ısrarlı tutumu birçok şehirde eyleme sebep oldu. Sahte kahraman aslında Akşener’in de ifade ettiği gibi adi bir hırsız olan Ekrem İmamoğlu’nu bir kahraman olarak kamuoyunu algı operasyonları etkileyen iç ve dış odaklar İmamoğlu’nun göz altına veya tutuklanması durumunda sokaklar terörize etmek için aylarca çalışmışlardı. Özellikle bu konuda karanlıklar prensi Michael Rubin ve Londra lobisinin(FETÖ) ciddi inisiyatif üstlendiği iddia ediliyor. Gelelim İmamoğlu’nun diploma konusundaki söylemlerine; İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun kararı hukuksuzdur. Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır. Bu kararı alanların tarih ve adalet önünde hesap verecekleri günler yakındır. Adalete, hukuka ve demokrasiye susamış milletimizin yürüyüşü durdurulamayacak.

Türkiye’yi karıştırmak isteyen Batılı ülkeler etki ajanları uzun süreden bu yana yeraltı yapıları, tahrik döneminde kullanılacak sloganlar ve izlenecek yöntemleri belirlediklerine yönelik istihbarat alındı. Bununla birlikte İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda FETÖ’nün merkezi Londra’da 3 milyar dolarlık bütçe belirlendi ve 500 milyon dolarlık kısmı da Türkiye’ye gönderilmişti! Eğer İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olma şartını yani Üniversite diplomasını bileğinin hakkıyla kazansaydı diğer iki buçuk milyar dolar da gönderilecekti? 

“Türkiye 2013 yılındaki Gezi benzeri bir sarmala sokulmak isteniyor. Uykudaki hücreler yeniden hareketlendi. Her ne kadar karanlık mahfillerde Türkiye üzerine Kaos hesapları yapılsa da devlet olan biteni uzun bir süredir biliyor ve izliyor. İşte bu nedenle Ayşe Barım, Ümit Özdağ gibi isimler ve belediyelere dönük kayyım hamleleri geldi. Öte yandan Grup Yorum bünyesinde çekilen “Mahallenin düğünü” isimli sinema filminin finans giderlerinin İKOM tarafından karşılandığı, film için harcanan 80 bin TL’nin 40 bini Şişli ve Ataşehir Belediyelerinden alınan parayla karşılandığı aktarıldı. Sevk yazısında ayrıca gizli tanık olarak ifade veren S.G.’nin Doğan Karataş’ın Ataşehir Belediye Başkanı ile örgütün ihtiyaçlarının karşılaması için görüşmeler yaptığına dair beyanı yer aldı.

Türkiye’yi karıştırmak isteyen etki ajanları uzun süredir yeraltı yapılar, tahrik döneminde kullanılacak sloganlar ve izlenecek yöntemler belirlendi. Bununla birlikte 3 milyar dolarlık bütçe belirlendi ve 500 milyon dolarlık kısmı da dağıtıldı. Zira özellikle Sabetay-Mason kanat ve İmamoğlu arasında aktif bir ilişki kanalı oluştu. Ayşe Barım’ın ID ajansı 2019 yılından itibaren Ekrem İmamoğlu ile entegre edildi ve ‘Her şey çok güzel olacak’ sloganı dahil özellikle sanatçılar ve medya üzerindeki popülaritesi Barım üzerinden sağlandı ve sürdürüldü. CHP’li belediye Başkanlarının casusluk örgütü olan DHKP/C ile bu kadar içli dışlı olmaları finans desteğinde bulunmaları ülkemize yapılan bir açık bir ihanet ve terör örgütünü tekrar canlandırma amaçlıdır. Yazıklar olsun!