Sayın Bahçeli partisinin Kızılcahamam’da 14 Nisan’da düzenlediği bir oturumda CHP İstanbul Büyükşehir Başkan adayı İmamoğlu için ‘Bundan belediye başkan adayı olmaz’ demişti. Ne kadar doğru bir tespit yapmış. Özellikle 23 Haziran’da İstanbul seçimlerinde oy kullanacak seçmenler ’Kimseye kızmayan sempatik, hoşgörülü, sinirleri alınmış, herkesi kucaklayan bir İmamoğlu algısı yaratılarak’ aldatılmışlardı.
Türkiye’de yabancı merkezlerle irtibatlı bazı derin holdinglerin desteğiyle çeşitli algı operasyonları ve sosyal medya platformları üzerinden yıldızı parlatılarak İstanbul seçmenine dayatılan İmamoğlu bu sıralar zor günler geçiriyor. Zira yüzündeki sevgi maskesi veya makyajı spontane gelişen bazı olaylar ile akmaya başladı. Klasik CHP stratejileri dışında bir propaganda izlediği iddia edilen İmamoğlu’nun gerçek yüzü Ordu Valisi’ne hakaret etmesiyle ortaya çıktı. Bize sevgi pıtırcığı diye yutturulmaya çalışılan İmamoğlu’nun devletin valisine ‘it’ direk hakaret etmesi İmamoğlu’nun da Kılıçdaroğlu dönemi CHP’sinin devleti ve görevlilerini hedef alan zihniyetini açıkça ortaya koyması açısından önemliydi. İmamoğlu’nun PKK ile daha önceki görev yerinde kahramanca mücadele etmiş vali ile zoru neydi? Üstelik İmamoğlu’nun destekçileri içinde HDP/PKK ve FETÖ var. Bu destek o kadar aleni ki, inkâr da edilemiyor. Vali ve güvenlik güçlerine karşı yapılan bu skandal yaklaşım ve hakaretlerde İmamoğlu’nu açıktan destekleyen PKK ve FETÖ’nün ne kadar rolü var? Doğrusu bu konu enine boyuna araştırılması gerekir sanırım. Halkın adamı İmamoğlu neden VIP’ten geçmek istiyor, hani halkın adamıydı? Normal vatandaş gibi uçağa aranarak geçseydi kendisi için İstanbul’da yürüttükleri strateji açısından daha uygun olurdu. Ancak VİP hırsı il valisine ve güvenlik kuvvetlerine hakaret İmamoğlu’nun Kılıçdaroğlu gibi devletle kavga ederek devletin valisi ve güvenlik güçlerine hakaret ederek üstelik hakkı olmadığı bir konuda dayatma yaparak zorbalık yapmasının hem hukuken hem de siyaseten hesabının sorulması elzemdir. Zira olay bir yönü ile açıkça devlete, Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılmış bir saldırıdır. Bu olay 23 Haziran’da İstanbul’da oy verecek tüm seçmenlere ayrıntıları ile anlatılmalıdır. CHP’li İmamoğlu’nun devletin valisi ve güvenlik kuvvetlerini hedef alan hakaretamiz söylemleri bir şekilde ipleri ele geçirmesi halinde neler yapacağını da ortaya koyuyor. Türkiye’nin kritik günlerden geçtiği bir süreçte İmamoğlu’na destek verenlerle Türkiye düşmanları neredeyse aynı safta yer almış görünüyorlar.
İmamoğlu Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldiği ilk gün attığı imza verilerin kopyalanmasına ilişkindi. 17-25 Aralık’ta verileri kopyalayan FETÖ’cü polisler Amerika’ya gitti. Halk Banka’sı davası açılınca bizim verilerimizin, bütün dinleme tapelerimizin tamamını orada Halkbank davasında gördük. Bu bir yöntemdir. Bu yöntem doğru bir yöntem değildir. Devlet adamlığına yakışan bir yöntem değildir. Bu başka bir şeyin yöntemidir. Arkadan tuzak kuracaklar, plan yapacaklar ve Türkiye’yi bu tartışmaların içerisine getirecekler. Verileri kopyalayıp başka yerlere servis etmek ne devlet adamı ciddiyetine yakışır, ne de kanunen hakkın değil zaten.
İçişleri Bakanı Soylu, “23 Haziran’ı bir ideolojik kavgaya doğru götürecekler. 23 Haziran’ı Allah muhafaza kazandıklarından sonra da Türkiye’de bir siyasal iç kargaşa,
Türkiye’nin iç istikrarını bozmaya yönelik bir hamleye doğru yönelecekler. Korkum şu, İstanbul’un gücü üzerinden Türkiye’nin istikrarına oyun kurarlar. Endişem odur.”
Bir tarafta Batı’nın projesi İmamoğlu diğer tarafta devlet adamı Binali Yıldırım. İstanbul seçimini milli ve yerli olan Cumhur İttifakı kazanır inşallah.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.