MHP üst düzey yetkilileri, 24 Haziran Seçimleri öncesinde seçim beyannamesinde gündeme getirdikleri tüm vaatlerinin arkasında olduklarını Meclis açıldığında gündeme getirecekleri ilk kanun tekliflerinden birinin ’’ Kader kurbanlarına af ‘’ olacağını açıklamışlardı. MHP’nin 24 Haziran Seçimlerinden AK Parti ile birlikte ‘Cumhur İttifakı’ olarak başarıyla çıkması sonrası AF konusunu tekrar gündeme getirmeleri hatta bu konuda ciddi bir çalışma yaptıkları biliniyor. Zira 24 Haziran Seçimleri öncesinde
MHP üst düzey yetkilileri, 24 Haziran Seçimleri öncesinde seçim beyannamesinde gündeme getirdikleri tüm vaatlerinin arkasında olduklarını Meclis açıldığında gündeme getirecekleri ilk kanun tekliflerinden birinin ’’ Kader kurbanlarına af ‘’ olacağını açıklamışlardı. MHP’nin 24 Haziran Seçimlerinden AK Parti ile birlikte ‘Cumhur İttifakı’ olarak başarıyla çıkması sonrası AF konusunu tekrar gündeme getirmeleri hatta bu konuda ciddi bir çalışma yaptıkları biliniyor. Zira 24 Haziran Seçimleri öncesinde bizzat MHP Lideri Bahçeli, 2000 yılının Aralık, 2001 yılının Ocak ayında ‘F tipi cezaevine gitmeyiz’ gerekçesine dayalı bir cezaevi ayaklanmasına karşı güvenlik güçlerince yapılan ‘Hayata Dönüş’’ müdahalesinde çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini hatırlatarak erken uyarı görevini yerine getirmenin vatani bir görev olduğunu iddia etmişti. Sayın Bahçeli fiziki yetersizliklerden dolayı cezaevlerinde yer kalmadığını mahkum veya tutukluların nöbetleşe yatabildiklerini bu ve buna benzer birçok zorlukların mahkum veya tutukluların hayat şartlarını çekilmez hale getirerek her türlü tahrik ve provokasyonlara açık olmaları sonucu cezaevlerinde istenmeyen olayların başlayabileceği uyarısında bulunmuştu.
16 Mayıs 2018 tarihli örtülü af çıkacak mı başlıklı yazımda;’’ Türkiye’nin beka mücadelesi verdiği bir konjonktürde kısmi de olsa örtülü af çıkarması terör örgütleriyle mücadeleyi zayıflatma riski taşıyor. Geçmişte Rahşan affında olduğu gibi üst yargıda veya Avrupa İnsan Hakları Mahkeme’sinde ‘’Koşullu salıverme süresinin genişletilmesi beraberinde denetimli serbestliğin arttırılması gibi nedenlerle kısmi örtülü affın terör örgütlerini de kapsaması da yabana atılmayacak bir tehdit olarak karşımızda duruyor’’ savıyla MHP’nin af çıkışına karşı çıkmıştım. Bu yazım cezaevlerinde af beklentisi içinde olan yüzlerce mahkum ailesi tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Neticede bu kararı veren şüphesiz AK Parti üst düzey yetkilileriydi. Ben yalnızca bu af kararının Rahşan affında olduğu gibi toplumda çeşitli suça maruz kalmış ve bundan dolayı mağdur olmuş vatandaşlarımızın tekelinde olması gereken af yetkisini devletin kullanmasının ne derece adil olacağı hususunu kamuoyu ile paylaşmak istemiştim. Bugün de aynı fikirdeyim.
Ancak bu kez MHP’nin hazırladığı taslak çalışma kendi iddialarına göre’ toplumsal barışa hizmet‘edecek’ Cumhur İttifakı’nda da bir zedelenmeye sebebiyet vermeyecek. Zira bu yeni hukuki taslak düzenlemeye göre ’’Hükmün açıklanması, geri bırakılması Ceza Kanunumuzda var ama indirim yok, ekleme yok. ‘Kamu davasını açmanın ertelenmesi’ yok. MHP yeni yasama dönemi başında Meclis’e sunmayı hedeflediği yasa teklifinde 360 şartının aranmayacağı yeni bir formüle başvuracak. Söz konusu teklif ‘’Devlete karşı işlenen suçlar dışındaki suçlara erteleme ve salıverme’’ şeklinde Meclis’e sunularak 360 şartı pay pas edilecek. Yani kısmi veya örtülü af gündeme getirilmeyecek.
AK Parti’de üst düzey yetkililer af konusunun gündemde olmadığını açıklasalar da MYK’da MHP’nin af önerisinin görüşülebileceği iddia edilmişti. Yöntemler farklı da olsa Cumhur İttifakı’nı oluşturan MHP ve AK Parti 360 Barajını paypas edecek bir takım formüller üzerinde duruyor. Yapılan düzenlemenin kamuoyunda mahkum’lara kısmi bir af getireceği nitelendirilse bile yalnızca ‘Ceza İnfaz Yasası’nda’ değişiklik yapılarak sağlanan kısmi af ile 360 barajı aşılabilecek. Hukukçu siyasiler, Rahşan Ecevit affı olarak anılan düzenlemede yaşanan ‘genişlemenin’, belli suçları dışında tutan ‘genel af’ şeklinde yapılmasından kaynaklandığını belirtiyor. O dönem Anayasa Mahkemesi’nin eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle genişlettiği af, toplumda infiale neden olmuştu. Hukukçular, ceza infaz sürelerinde değişikliğe gidilerek yapılacak bir kısmi af düzenlemesinin, böyle bir risk taşımadığını iddia ediyorlar. Geçmişte de denetimli serbestlik ve hükmün geriye bırakılmasına ilişkin hükümlerde değişiklik yapılmış ve infaz süreleri azaltılmıştı. Cumhur İttifakı’nı oluşturan MHP ve Ak Parti’nin Meclis’te anlaşmaları üzerine bu durumda binlerce kader kurbanı mahkum serbest kalabilecektir. Geçmişte Rahşan affında olduğu gibi Anayasa veya Avrupa İnsan Hakları Mahkeme’sinde ‘’Koşullu salıverme süresinin genişletilmesi beraberinde denetimli serbestliğin arttırılması gibi nedenlerle FETÖ ve diğer terör örgütleri ile çocuk ve kadın istismarcıları, kadın cinayetleri suçu meslek edinmiş tutukluların serbest kalması da önlenmiş olacaktır. En önemlisi Yerel Seçimlere küresel finans çetesinin dolar silahı üzerinden yarattığı yeni darbe girişimini bir kez akamete uğratmak için millet olarak Yenikapı ve 15 Temmuz ruhu ile birlik ve beraberlik içinde mücadeleye devam ederken Cumhur İttifakı’nın daha da güçlenmesi ülkemizin bekası ve moral motivasyon açısından çok önemli bir duruma işaret eder sanırım.
#MHP
