|
AK Parti’ye neden düşmanlar?

Pazartesi günkü köşe yazımın son paragrafında Halk TV’nin MHP lideri Sayın Bahçeli’nin Koronavirüs hakkında yaptığı açıklamayı manipüle ederek yayımladığını duyurmuştum. Halk TV ile ilgili bir yorum yapmamıştım. Zira gün birlik beraberlik günüydü. FETÖ, PKK ve DEAŞ’lı alçakların dışında bu ülkede hangi ideolojiyi paylaşırsa paylaşsın Koranavirüs (Kovid-19 ) salgının yayılmasını isteyen şer güçler olmayacağı veya olmaması en büyük dileğimizdi. FETÖ başta olmak üzere terör örgütleri Kovid-19 üzerinden Türkiye’nin birlik ve beraberliğini bozmak kamuoyunda bir korku iklimi yaratmak amacıyla Türkiye’deki etki ve nüfuz ajanlarını kullanarak kaos yaratma peşindeydiler. Hedefleri, her zaman olduğu gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı’ydı. Ancak bu kez bu terör örgütleriyle işbirliği içinde olan Halk TV hedef değiştirerek AK Parti’ye oy veren seçmenleri hedef almıştı. Zira FETÖ’nün Pentagon ve NATO desteği ve azmettirmesi ile polis, yargı ve TSK içine sızarak gerçekleştirmeye çalıştıkları kalkışma, askeri ve finans darbe teşebbüsleri Erdoğan’ın önderliğinde Devlet-Millet işbirliğiyle önlenmişti. Türkiye bu süreçten sonra terörle mücadele konseptini değiştirerek milli güvenliğimizi tehdit eden terör örgütlerini ininde vurma stratejisi ve taktiklerini uygulayarak Ortadoğu’da Türkiye’yi kuşatmak isteyen terör koridorunu parçalamış tabiri caizse küresel güçlere karşı yeni bir istiklal savaşı kazanılmıştı. Bu zaferlerde Türk milleti vatanını bölüp parçalamak isteyen orduya polise yargıya sızmış hainleri canı pahasına engellerken bu kez küresel saldırılara karşı Çanakkale ruhuna eklemlenen, milyonların oluşturduğu Yenikapı ruhu ile cevap vermişti. 15 Temmuz’da vatanı böldürmeyiz sloganları ile FETÖ’cülerin karşısında dik durmuş bir millet ve iktidarın yeni bir kalkışma işgal veya darbeye asla prim vermeyeceğini bilen bu şer güçler devlet-millet işbirliğini bozacak algı operasyonları ile bu kez milleti hedeflerine almış görünüyorlar.

Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da son yaptığı açıklamada belirttiği gibi millet bir bütün olarak birlik ve beraberlik içinde Çanakkale ve Yenikapı ruhu ile salgına karşı devletiyle işbirliği içinde dünyaya örnek bir mücadele sergiliyor. Sayın Koca son açıklamasında millete şöyle seslenmişti:

“Koronavirüse karşı verdiğimiz mücadelenin dünyadaki benzerlerinden farklı olduğunu öncelerde söylemiştik. Şimdilerde gurur duyacağımız bir gerçek daha var. Ortaya koyduğumuz dayanışmanın dünyada neredeyse örneği yok. Toplum birçok gereği kendiliğinden yerine getiriyor. STK’lar sorumluluk alıyor. İş dünyası, bilim insanları bu işin aktörleri haline geliyor. Medyamız çok dikkatli. Felaket tellalığı yapan kimilerine de toplum olarak prim vermiyoruz.”

Türkiye’de de Covid-19’dan vefat eden büyük bölümü 65 yaş üzeri 37 insanımızın Kovid-19’a eşlik eden başka kronik hastalıklarının da olduğu yetkililerin açıklamalarından biliniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan 65 yaş üstü insanlarımızın sokağa çıkışlarının yasaklanması üzerine yaptığı açıklamada “Kimi Avrupa ülkelerinin, dezavantajlı grupları, özellikle de yaşlıları adeta gözden çıkartan anlayışlarına asla katılmıyoruz. Tam tersine bizim kültürümüzde, yaşlılarımızı el üstünde tutmak, dünya ve ahiret saadetinin temel şartlarından biri olarak kabul edilir. Bunun için yaşlılarımızı koruyacak ve kollayacağız” demişti. Ancak 65 yaş grubunun sokağa çıkışının yasaklanmasını manipüle etmeye çalışan bazı medya grupları içinde yine Halk TV yeni bir skandalla gündeme gelmişti.

Tüm dünya ülkeleri ile birlikte Türkiye’yi de hedef alan Koranavirüs (Kovid-19) salgınında Halk TV bu kez skandal ötesi, insanlıktan uzak milleti hedef alan bir saldırı ile karşımıza çıkıyor. Ayşe Nur Aslan’ın moderatörlüğünü yaptığı Medya Mahallesi isimli programa katılan Şeyda Taluk “Virüs yaşlıları vuruyor, AK Parti’nin seçmeni zaten yaşlı bir seçmen” ifadelerini kullanıyor. Kovid-19 salgınının bu kadar açıkça siyasete alet edilmesi ötesinde AK Parti’ye oy veren insanların ölümünden iktidar kurgusu yapan alçak bir zihniyet iğrenç bir yaklaşım herhalde dünyada bir ilk olsa gerek. Bu ne nefret bu ne kin, kim bu kadın, AK Parti ile ne alıp veremediği var? Sorularımın cevabını Ekşi Sözlükte buldum. Kendisini bayağı öven satırlarla karşılaştım. Ancak ilgimi şu satırlar çekti. “Şeyda Taluk, gerçek bir halkla ilişkiler uzmanıdır. Andrew en yakın dostudur. Gaylerle olan ilişkisi yüzeysel değildir. Gayleri deli gibi sever. Hiç korkmadan Aksaray’daki gay meyhanelere bile onlarla gider.”

AK Parti’ye neden düşman olduğunu anladınız sanırım. Benim anlamadığım AK parti düşmanlığı CHP’yi kimlerle yandaş kılıyor? Milletin milli manevi değerlerinden kopmuş bu CHP sittin sene iktidar olamaz. İşte ispatı!

#AK Parti
#CHP
#STK
#MHP
4 yıl önce
AK Parti’ye neden düşmanlar?
Sözün bittiği yerdeyiz!
Sanatçı susar mı?
Türkiye’nin 20 yıllık çabasına sallanan bıçak
Ötekine yapması gerekeni söyleme alışkanlığı
Şahit olmak