ABD’li dergi Conservative YPG terör örgütünün Türkiye ve NATO için tehlike arz ettiğini yazdı?

Aslında Amerikalı siyasetçi, PENTAGON ve CIA yetkililerinin uzun yıllardan bu yana KCK-PKK-YPG- YPJ ve SDG terör örgütlerine verdikleri destekleri inkar ederek bu terör örgütlerinin terörist olmadığını bu terör gruplarının Ortadoğu’da kendi askerleri olduğunu hegemonik güçlerini kullanmak suretiyle Türkiye başta olmak üzere Suriye ve Irak devlet yetkililerine göz göre yalan söyleyerek, yanlış bilgi vererek kasıtlı yanlış yönlendirmeler yapmaları, Washington’un stratejik dar görüşlülüğünün ve Suriye’de ve başka yerlerde devam eden askeri varlığının istikrarsızlaştırıcı etkilerinin simgesi olarak görmek lazım. Kasım ayında yapılacak başkanlık ve kongre seçimleri öncesinde ABD›nin Orta Doğu›daki askeri varlığına ilişkin büyüyen tartışma göz önüne alındığında, bu yalan yanlış bilgi özellikle ciddi bir sorun haline geliyor. ABD’nin bir terör devleti olup olmadığının tartışılması gibi!

Analizde Washington PKK’yı Türkiye’nin bölgesel iddiasını kısıtlamak üzere kullandığı belirtilerek “PKK/SDG, ABD himayesi altında, Türkiye’nin kendisine yönelik birçok başarılı büyük ölçekli operasyonuna rağmen, kuzeydoğu Suriye’nin geniş alanlarında gücünü ve varlığını genişletti” denildi. ABD’nin 2014 yılından itibaren YPG’ye destek vermeye başladığını hatırlatan dergi, terör örgütünün ise bu desteği “Altın bir bilet” olarak gördüğünü de yazdı. ABD Kongresi, PKK/YPG’nin kullanacağı fona Aralık ayında 156 milyon dolar ayırmıştı. The American Conservative, terör örgütü PKK’nın yaklaşık 40 yıldır şiddet yanlısı terör eylemleri düzenlediğini hatırlatarak YPG’nin PKK’nın uzantısı olduğunu ve terör örgütünün sadece Türkiye değil NATO için de tehlike arz ettiğini belirtti. ABD Başkanı Biden ve Amerikalı yetkililerin tümü bugüne kadar YPG’nin terör örgütü olmadığını PKK ile bir ilişkisinin olmadığı yalanını söylemeye devam etmişlerdi. Anlaşılan Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçiminde Biden Trump karşısında önemli bir oy kaybı yaşamış görünüyor. Ancak Trump Kasım ayında yapılacak Başkanlık seçimlerine katılabilecek mi? O da şüpheli!

CHP’li Mustafakemalpaşa Belediye Başkan adayı Şükrü Erdem seçim çalışmaları sırasında girdiği bir kıraathanede vatandaşları deyim yerindeyse terörist başı Abdullah Öcalan’ın terörist olmadığına ikna etmeye çalıştı. Erdem’in, “Bana güvenin, Öcalan hain değil” ifadeleri infial yaratırken, sosyal medyada ve kamuoyunda tepkiler çığ gibi büyüdü. MHP Bursa İl Başkanı Muhammet Tekin, Medya’ya yaptığı açıklamada, Erdem’e ateş püskürdü. Tekin, “Siz böyle konuları kamuoyunda nasıl konuşuyorsunuz? Apo gibi bir terörist başının terörist olmadığına kadar konuyu hangi cüretle kamuoyuna götürüyorsunuz? DEM’liler bile bu kadarını başaramamıştı.” dedi.

Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde seçim çalışmalarını sürdüren Şükrü Erdem, bir kıraathanede vatandaşları Abdullah Öcalan ve PKK terör örgütü konusunda ikna etmeye çalıştı. Erdem, “Siz bana güvenin, Abdullah Öcalan hain değil! PKK falan yok, bitti o işler.” şeklinde skandal ifadeler kullandı. Erdem’in sözlerine kıraathanedeki vatandaşların tepki gösterdiği görüldü. Vatandaşlardan biri, “Demirtaş’a selam, Kavala’ya selam. Sonra gelip utanmadan oy istiyorsunuz. Kandil’den oy isteyin.” sözleri ile Erdem’e ateş püskürdü

MHP Bursa İl Başkanı Muhammet Tekin, yaşanan olayları değerlendirdi. Şükrü Erdem herhangi biri değil, bakanlık yapmış, politik anlamda ciddi tecrübesi olan bir figür. Dil sürçmesi, ben bunu kast etmiyordu da başka şekilde anlatıyordum demesini kendi geçmişi boşa düşürüyor. Tekin, Bahçeli’nin ‘beka’ söylemine dikkat çekerek şöyle devam etti: Devlet Bey’in beka sorunu diye kast ettiği işte bu zihniyet ve kafa yapısı. Milleti, bir bütün olarak göremeyen, devletin varlığı ve bütünlüğü ile zihinsel ve mental problemi olan insanları CHP çatısı altında bir araya gelmiş olmaları tesadüf değil.

Yerel ile ne alakası var diye soruyorlardı. Biz de şimdi soruyoruz, yerel ile ne alakası var, siz böyle konuları kamuoyunda nasıl konuşuyorsunuz? Apo gibi bir terörist başının terörist olmadığına kadar konuyu hangi cüretle götürüyorsunuz. DEM’liler bile bu kadarını başaramamıştı.

Milleti millet yapan ne varsa ona karşılar. Dile, kültüre, inanca karşılar. Yerine ne koyuyorsun peki, koca bir hiç. Belediyecilikte de böyle. Altyapı yok, topluma inmek yok. Hep bu konuları konuşuyorlar. Sen Mustafakemalpaşa gibi bir ilçede adaysın, eski bir bakansın, seni ne ilgilendirir ya bu konular. İnsanları PKK ve Öcalan konusunda ikna etmeye çalışıyor gibi resmen PKK ve Öcalan muhibbi, ne acı bir durum. Yazıklar olsun!