ABD, PKK/YPG terör örgütünü Fırat’ın doğusuna çekecek, boşalan yerler ÖSO’ya emanet!

04:007/08/2023, Pazartesi
G: 7/08/2023, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

Vilnius NATO Zirvesi sonrasında Türkiye’nin zafer olarak nitelendirebilecek diplomatik atakları bölge ülkeleri ve Batı ile ilişki onaran stratejileri ülkemizin tüm başkentler önünde bir terör örgütü olan YPG/PKK’dan çok daha kıymetli olduğu farkındalığının yaratılmasını sağlamıştı. Bu durum teröre açıkça destek veren ülkelerin menfaatleri ile doğru orantılıydı. Ortadoğu ve Uzakdoğu’daki konjonktürel gelişmeler, başta ABD Başkanı Biden olmak üzere Pentagon ve NATO’nun tüm dikkatlerinin Rusya’yı yıpratma

Vilnius NATO Zirvesi sonrasında Türkiye’nin zafer olarak nitelendirebilecek diplomatik atakları bölge ülkeleri ve Batı ile ilişki onaran stratejileri ülkemizin tüm başkentler önünde bir terör örgütü olan YPG/PKK’dan çok daha kıymetli olduğu farkındalığının yaratılmasını sağlamıştı. Bu durum teröre açıkça destek veren ülkelerin menfaatleri ile doğru orantılıydı.

Ortadoğu ve Uzakdoğu’daki konjonktürel gelişmeler, başta ABD Başkanı Biden olmak üzere Pentagon ve NATO’nun tüm dikkatlerinin Rusya’yı yıpratma ve Çin ile çok daha sert bir mücadeleye dönmesi nedeni ile YPG/ PKK terör örgütü ve Suriye konusu gündem olarak çok alt sıralara taşınmıştı. Özelikle de Suudi Arabistan ile İsrail arasında 2020 yılından günümüze devam eden ‘ABD Barış Planı’nın önümüzdeki yıllar içinde açıklanma olasılığı ve tüm gelişmeler ABD’nin bir PKK devleti kurma girişiminin ne kadar samimi olduğunun ipuçlarını veriyor sanırım. Geçmişte Barzani’ye oynanan oyun şimdilerde YPG/ PKK terör örgütüne oynanıyor sanki?

Türkiye’nin PKK’ya karşı amansız mücadelesi sürerken, terör örgütünün hamiliğini yapan ABD’den peş peşe skandal hamleler geldi. Geçtiğimiz hafta NATO Zirvesi’nde teröre karşı ortak mücadele taahhüdünde bulunan Washington yönetiminin Suriye’de PKK’nın konuşlu olduğu bölgelere 2 bin 500 asker göndereceği açıklandı. Gönderilen birliğin Suriye’nin kuzeyinde ve Irak’ta görev yapacağı duyurulurken, ABD’nin PKK’yı güvence altına almak adına son dönemde bölgeye ciddi tahkimat yaptığı belirlendi. Geçtiğimiz hafta düzenlenen NATO Zirvesi’nde, birlik tarihinde ilk defa terörle mücadele koordinatörlüğü kurulacağı açıklanmış, terörle mücadelede Türkiye’ye tam destek verileceği taahhüt edilmişti. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazı müttefiklerimizin bilhassa PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki, ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor” sözleri ile ABD’yi eleştirmiş ve “Müttefiklerimizden teröre karşı net bir tavır bekliyoruz” demişti. Aradan bir hafta geçmeden ABD’nin PKK’ya destek için bölgeye yığınak yapması Washington’ın teröre verdiği desteği bir kez daha gözler önüne serdi mi? Yoksa ABD ve Türkiye Dışişleri Bakanları’nın bu konuda örtülü bir anlaşması mı söz konusuydu?

ABD NEDEN TÜRKİYE’Yİ İKNA İÇİN BİR HEYET GÖNDERDİ. MÜŞTEREK PLAN UYGULANIYOR MU? 3 MİLYON SURİYELİYE EVE DÖNÜŞ YOLU NASIL AÇILACAK? ABD NEDEN YPG’Yİ FIRAT’IN DOĞUSUNA ÇEKİYOR?
Savaş ve karmaşanın 13. yılına girdiği Suriye’de kartlar yeniden karılıyor. ABD, 2 bin 500 yeni asker sevk etme kararı aldığı
Suriye
’de ilk planda
3 bin muhalifi de Deir el Zor-Tenef aksına yerleştirmek için düğmeye bastı. İran’ın Irak üzerinden Ürdün ve Lübnan sınırına uzanan etkisini kırmak ve Suriye’den çıkarmak isteyen ABD, Türkiye’yi ikna için Ankara’ya bir heyet gönderdi. Plan kapsamında terör örgütü
PKK/YPG, Deir El Zor, Tel Rifat, Rakka ve Menbiç’i muhaliflere bırakarak Fırat’ın doğusuna çekilecek. ABD, bu sayede Tahran’dan Suriye ve Libnan’a uzanan silah, militan, lojistik sevkiyatının kara koridorunu tamamen kapatmak istiyor.
Projeye destek veren Körfez ülkeleri ise rejim-İran ortaklığı ile Ürdün sınırını kullanarak yapılan büyük çaplı uyuşturucu ticaretinin önüne geçmeyi hedefliyor.

NATO Zirvesi’nde eli güçlenen Türkiye masadaki kazanımlarının meyvesini topluyor. ABD ile yeni dönemin ilk adımları atılmaya başlandı. Washington Suriye’ye 2500 asker sevk edecek. 3000 muhalif de Deir El Zor-Tenef arkasına aksına yerleşecek. PYD Deir El Zor, Tel Rıfat, Rakka ve Menbiç’i muhaliflere bırakarak Fırat’ın doğusuna çekilecek. ABD İran’ın Suriye’deki etkisini kırmak istiyor. ÖSO komutanları “Anlaşmaya sadık kalmayan İran 2,5 milyon kişiyi Türkiye sınırına itti. Türkiye neredeyse biz oradayız” diyor. Bu plan Halep yolunu da açabilir. 6 milyon nüfuslu şehirde 5 milyon kişi göçe zorlanmıştı. Yeni durum sonrası en az 3 milyon Suriyeli evlerine dönebilecek.

TÜRKİYE NEREDE İSE BİZ ORADAYIZ
Suriyeli muhalifler ABD’nin PKK hamiliğinin de görmezden gelinemeyeceği vurgusu yapıyor. Ve “İlk andan itibaren bizi terk etmeyen, bu krizi menfaat beklentisi olmadan insani yöntemlerle çözme çabasından vazgeçmeyen Türkiye’den hiçbir biçimde vazgeçmeyiz” diyor. ABD’nin kendileri ile görüşme taleplerine “Muhatabınız Türkiye” dediğini kaydeden muhalif komutanlar “Şu an bir heyet Ankara’da. Biz fikrimizi çok açık beyan ettik. Türkiye nerede biz oradayız diye. Haziran ayının 18’inde bu konu ile ilgili bir toplantı oldu. Biz hiçbir biçimde PKK ile aynı safta olmayacağımızı belirttik.
Hatta PKK’nın da İran ve Esad Rejimi ile ortak olduğunu net bir biçimde muhataplarımıza ilettik. Ancak düşman ve zarar muhasebesi yapıldığında İran Suriye’yi her açıdan işgal ediyor. Kültür, din, ev, arazi eğitim kaynakları ve bilinç olarak ülkemizi esir aldılar.
PKK; ABD Rusya gibi işgalciler de daha farklı motivasyonlar taşıyorlar. Bu açıdan İran’dan kurtulmak önemli ancak bunu kesinlikle PKK ile ya da başka başka bir ihanet yapılanması ile yapmak istemiyoruz” görüşünde olduklarını belirttiler.
#Siyaset
#Politika
#Bülent Orakoğlu