ABD’nin derin devleti ABD’nin, topal ördek konumundaki Başkanı Biden’i giderayak, Başkanlığı devr alan Trump’ı PKK/YPG terör örgütü konusunda ortaklığı bozmaması konusunda uyardıkları anlaşılıyor. Zira Trump’ın ABD’nin 47 Başkanı seçilmesinden hemen sonra “DEAŞ ile mücadelenin sekteye uğramaması” gerektiğini hem mevcut yetkililer hem de Trump’ın atamaları tekrarlıyor. Bu durum Müesses Nizamın Trump’ın atamalarına müdahale ederek PKK/YPG terör örgütü ile ilişkilerinin bozulmaması amaçlanıyor. Misal verecek olursak Trump’ın Dışişleri Bakanı adayı Marco Rubio da bu hafta içinde Senato’daki onay duruşmasında “ortaklarımızı terk etmenin sonuçları olacağını fark etmemiz gerekir” demişti.
Suriye’de değişen dengeler, ABD’nin Türkiye’ye karşı 2019’daki Barış Pınarı Harekâtı sonrası başlattığı yaptırımları da tarihe gömdü. Başkan Biden giderayak Türkiye’ye yaptırım ifadelerini Başkanlık Kararnamesi’nden çıkardı. ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin PKK/YPG’ye yönelik 2019 yılında düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı sonrasında dönemin Başkanı Donald Trump’ın açıkladığı ve Ankara’ya yönelik yaptırımları da içeren Başkanlık Kararnamesi’nden Türkiye ile ilgili tüm kısımları çıkarttı.
Suriye’deki duruma dair atılan ilave adımlar” başlığıyla yayımlanan kararnamede Biden, “13894 sayılı Başkanlık Kararnamesi, ikinci paragraftan ‘ve özellikle Türkiye Hükümeti’nin kuzeydoğu Suriye’ye yönelik askeri bir saldırı düzenleme yönündeki son eylemleri’ ifadesinin çıkarılması suretiyle değiştirilmiştir” dedi.
Ayrıca kararnameye bağlı olarak belirlenecek yaptırım hedefleri kapsamında, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin mevcut veya eski bir görevlisi olmak”, “Türkiye Hükümeti’nin herhangi bir alt bölümü, ajansı veya aracı olmak” ve “Hazine Bakanı tarafından Dışişleri Bakanı ile istişare edilerek belirlenebilecek Türk ekonomisinin sektörlerinde faaliyet göstermek” kısımları da çıkarıldı.
Kararnameden son olarak da “Türkiye Hükümeti” terimi, “Türkiye Hükümeti, herhangi bir siyasi bölümü, kurumu veya aracı veya Türkiye Hükümeti tarafından sahip olunan veya kontrol edilen ya da Türkiye Hükümeti adına veya hesabına hareket eden herhangi bir kişi anlamına gelir” kısmı da kararnameden çıkarılmış oldu.
- 13894 sayılı Başkanlık Kararnamesi, PKK/YPG’ye yönelik düzenlenen 9 Ekim 2019 tarihli Barış Pınarı Harekâtı sonrasında 14 Ekim 2019 tarihinde 45’inci Başkan Trump tarafından yayımlanmıştı. ABD, Milli Savunma Bakanlığı, Enerji Bakanlığı ile dönemin bakanları Hulusi Akar, Fatih Dönmez ve Süleyman Soylu’ya yaptırım kararı almıştı. Fakat harekatın sonuçlan-dırılmasından sonra 23 Ekim 2019 tarihinde Trump, bu yaptırımların kaldırılması emrini vermişti. Başkan Biden’ın kararnameden Türkiye ile ilgili tüm kısımları çıkarması sembolik olarak görünse de Ankara uzun süredir bu adımın atılması için çağrı yapıyordu.
Özellikle Beşar Esad rejiminin 8 Aralık’ta düşmesinden sonra Washington’un Suriye’de Ankara’ya yönelik tutumunda değişiklik görülüyor. ABD’den resmi bir heyet, geçtiğimiz ay Ahmet eş-Şara ile Şam’da görüşmüştü. Heyete başkanlık eden ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, “Türkiye’nin Suriye’de çok büyük tarihsel bir rolü ve nüfuzu var ve bir komşu ülke olarak Suriye’de kendi ulusal güvenlik ve diğer çıkarları var” demişti.
Leaf’in açıklamaları her ne kadar görevi pazartesi günü bırakacak Biden yönetimini temsil etse de ABD’nin Seçilmiş Başkanı Trump da Türkiye’nin Suriye’de giderek artan rolüne iki kez dikkat çekmişti. Geçtiğimiz ay ve bu ay yaptığı basın toplantılarında Ankara’nın Suriye’deki etkisine dikkat çeken ABD’nin 45’inci ve müstakbel 47’nci başkanı, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde olacak. Bunu söyleyen kimseyi duymamışsınızdır ama bu böyle” demişti. Trump ayrıca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “akıllı ve çetin bir lider” olduğunu belirtmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin “yıpranmamış ve güçlü” bir ordu olduğunu vurgulamıştı.
Filistin halkının direnişini kıramayan Siyonist ve katiller sürüsü İsrail ordusu ABD’nin desteğinde ve onayı ile ateş kes masasına oturdu. Ancak çoğunluğu kadın ve çocuklar olan 50 bin sivilin katili olan Netenyahu koltuğunu korumak için ateşkesi sabote etmeye çalışmıştı. Katil ve soykırımcı İsrail ateşkesin duyurulmasından sonra da Gazze’de katliamlarına devam etti. Son 24 saatte İsrail Gazze’de Filistinli ailelere karşı 8 katliamda 83 Filistinliyi daha şehit etti. İsrail’in 468 gündür saldırılarını sürdüğü Gazze Şeridinde can kaybının 46 bin788’e yaralı sayısının ise 110 bin 453’e yükseldiği bildirildi.
ABD ve Batı’nın tam desteğini alarak 15 ayı aşkın bir süredir Gazze Şeridini kan gölüne çeviren İsrail arka planda birçok cephede Kaybetti. UCM (Uluslararası Ceza Mahkemesi) Netenyahu ve savunma Bakanı hakkında savaş suçu işledikleri için tutuklama kararı verirken, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davası ise Uluslararası Adalet Divanında sürüyor. Dünyanın dört bir yanında israil’e karşı nefret Filistine ise destek arttı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.