AK Parti 14 Mayıs seçimleriyle TBMM kadrosunu belirledi. 28 Mayıs sonrasında hızla Bakanlar Kurulu atandı, bürok-rasideki değişim yapıldı, Meclis görevlen-dirmeleri tamam-landı. Önceki gün de 4’üncü Olağanüstü Kongre ile Genel Merkez yönetimi şekillendi.
AK Parti’nin olağan ya da olağanüstü bütün kongreleri şölen havasında olmuştur. Türkiye’nin her yerinden gelen teşkilat mensupları ve gönüllülerin yanı sıra yurt içinden ve yurt dışından gelen misafirlerle Ankara’nın en büyük salonu hınca hınç dolar, hatta dışına taşar. Gençlik Kolları’nın enerjisiyle salonda heyecan ve coşku hep en üst seviyededir. Genel Başkan’ın konuşması başından sonuna kadar salonu ayakta ve canlı tutar. Kongrenin tüm formaliteleri tıkır tıkır işler ve akşam olmadan seçimler tamamlanarak kongre sonlanır.
Önceki günkü Olağanüstü Kongre’de de manzara farklı değildi. Salon yine dışına taşmıştı. Katılım çok renkliydi. Coşku yine yüksekti. Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Erdoğan, geçirdiği son rahatsızlığın kırgınlığı ile biraz kısa tutsa da konuşması hem mesaj doluydu, hem de heyecanı sürekli diri tuttu.
Kongrede gözler seçim sonuçlarındaydı. MKYK’ya kimlerin gireceği, MYK’nın kimlerden oluşacağı en merak edilen konuydu. Seçimler kısa sürede tamamlandı, listeler belli oldu.
AK Parti’yi Olağan Kongre’ye kadar idare edecek, en önemlisi de Mart’taki yerel seçimler için çalışacak kadro üzerinde biraz durmak gerekiyor.
Önceki iki yazımda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle birlikte lider ve Parti’nin ayrıştığını, seçmenin Erdoğan’ı ayrı, AK Parti’yi ayrı değerlendirmeye başladığını, 14 Mayıs seçimlerinde Erdoğan ile AK Parti’nin oyları arasındaki makasın bu mesajı net şekilde verdiğini yazmıştım. Bu ayrışmanın da AK Parti için yeni bir politika, yeni bir dil, yeni bir misyon ihtiyacına işaret ettiğini söylemiştim.
AK Parti’nin yeni oluşan MYK’sı çok değişmedi ama MKYK’da büyük oranda değişim yapıldı. MYK’da tecrübenin ağır basması kuşkusuz olumlu ancak MKYK’daki değişimin AK Parti’nin ortaya çıkan yeni ihtiyacını karşılamaktan uzak olduğu görülüyor. Görünen o ki, yakın gelecekte AK Parti’nin politika, dil ve misyonunda çok değişiklik olmayacak. Bunun önce yerel seçim için riskli olduğu kanaatindeyim.
Yeni MKYK, AK Parti’deki köklü istişare mekanizmasının bu dönemde de geçmişe nazaran zayıf kalacağına işaret ediyor. MKYK üye sayısı 50’den 75’e çıkarılmıştı; bu sayı korundu. MKYK toplantılarının yedek üyeler dâhil geniş katılımlı yapılması, güncel meselelerin etraflıca tartışılmasını önlüyor. Yeni dönemde de AK Parti’nin bu imkândan mahrum kalacağı görülüyor.
MKYK’nın yapısı da “atılıma” işaret etmiyor. Geçmişte defalarca seçim kaybetmiş ya da kamuoyu nazarında imajı hasar almış isimlerin “vazgeçilmez” olarak tekrar görev almalarını, dil, politika ve misyonda “istikrar” olarak yorumlamaktan başka seçeneğimiz yok.
Olağanüstü kongre öncekiler gibi kalabalık, renkli, heyecanlı, coşkulu olsa da bir “rutini” yerine getirmiş oldu.
Görünen o ki yerel seçimlerde yük yine Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Erdoğan’ın omuzlarında olacak. Bölgemizin epeyce ısındığı bir süreçte Erdoğan bir yandan dış politikayla, bir yandan iç politikayla çok yoğun meşgul olmak zorunda kalacak. Allah yardımcısı olsun.
Neresinden bakarsanız bakın, AK Parti rakiplerinden yine de çok çok önde. Rakip partiler kendi iç meseleleriyle çalkalanırken AK Parti bugün itibariyle yerel seçim sürecine tüm gövdesiyle girdi. Rakipleri kan kaybederken, AK Parti, atılım yapmasa bile, mevcut dinamizm ve tecrübesiyle seçimlerde yine birinci olacaktır.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.