İngilizler dünyanın neresinde sınır çizdilerse, son derece kasıtlı olarak, kardeşleri, akrabaları, milletleri birbirinden ayıracak, ya da taraflar arasında çatışma çıkaracak şekilde çizdiler. İttifakları engellemek, çatışmaları körüklemek, Batı medeniyetinin güvenliği için önemliydi.
1. Dünya Savaşı sonrasında Kürtlerin yaşadığı bölge 3 ülkeye dağıtıldı: Türkiye, Irak ve Suriye. İran’la birlikte Kürtler 4 ülkeye bölünmüş oldu.
İran, Irak ve Suriye’de Kürtler çok ağır zulümlere, hatta zaman zaman soykırım girişimlerine maruz kaldılar. Türkiye’de ise Kürtler Cumhuriyet’in kurucu unsuruydular, Türkiye’de kalmayı bizzat kendileri tercih etmişlerdi; ne var ki, Cumhuriyet tarihi boyunca ret, inkar ve asimilasyon politikalarından onlar da çektiler.
AK Parti, en başından itibaren Kürt meselesinde cesur adımlar attı. Öncelikle her türlü ret, inkar ve asimilasyon politikasına son verildi. Kürtlerin dile, kültüre, eğitime, güvenliğe ilişkin sorunlarının üzerine kararlılıkla gidildi. Doğu ve Güneydoğu bölgelerine tarihimizin en büyük yatırımları yapıldı.
AK Parti, Kürtlere, bu ülkenin kurucu unsuru olduklarını, bu ülkenin, diğer her kesimle birlikte tartışmasız birinci sınıf vatandaşı olduklarını tekrar hatırlattı.
Ne bu coğrafyada, ne de Türkiye içinde, Kürtlerle Türkleri birbirinden ayırmak mümkün değil. Kaderleri ortak, birbirine kardeş olmuş iki halk, geçmişi birlikte inşa ettiler, geleceği de birlikte kuracaklar.
Recep Tayyip Erdoğan’ın “baldıran zehri içme” uğruna Müslüman Türk ve Kürt’ü yeniden kucaklaştırması, elbette Batı’nın sömürü medeniyeti için açık bir tehdittir. Bu tehdidi gören Batı, güçlenen ittifakı dağıtmak için her yola başvuruyor.
Irak ve Suriye’nin kuzeylerinde birer Kürt devleti kurulmasına Türkiye haklı olarak karşı çıkıyor. Türkiye, Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunuyor. Irak ve Suriye’de güdümlü devletçiklerin, hele Suriye’de bir PKK terör devletinin kurulması demek, bir adım sonra Türkiye’nin toprak bütünlüğünün tartışılması demek. Türkiye bu tehlikeli gidişi durdurmak için net bir duruş sergiliyor.
15Temmuz darbe girişimini en çok da bu boyutuyla okumalı: Irak ve Suriye’de haritayı tashih etmek için Türkiye’nin felç edilmesi gerekiyordu. Türkiye’yi felç etmek için de eldeki en iyi maşa, Fetullah ve Fetullahçılar kullanıldı. Neyse ki Türk ve Kürt, birlikte tuzağı bozdu.
2019 seçimlerine ve geleceğe yürürken, AK Parti, Kürtlere ilişkin 2 önemli noktayı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da dikkatle ilerletmek zorunda. Birincisi, Kürtleri, Türkleri, bölgedeki tüm Müslümanları tuzağa düşürecek harita düzenlemelerine karşı bedeli ne olursa olsun “dik duruş” muhafaza edilmeli. Zira kurulan tuzak, Türk, Kürt ve topyekün Müslümanlara kurulmuş bir tuzaktır, mesele beka meselesidir ve bu tuzağa direnecek Türkiye’den başkaca bir ülke, AK Parti’den başka bir hareket, Recep Tayyip Erdoğan’dan başka bir lider yoktur.
İkincisi, AK Parti, 15 yılda güçlendirdiği Türk Kürt muhabbetini hem muhafaza etmeli, hem daha ileri seviyelere taşımalıdır.
AK Parti’nin son kongresinde tüzüğe, kavramların kısa tanımlarıyla birlikte “tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak” ilkeleri girdi. Bunun anlamı çok açık: Etnik kökenlerimiz, ırklarımız, kavimlerimiz, dillerimiz, mezheplerimiz, yaşam tarzlarımız, fikirlerimiz farklı olabilir ama bu ülkede hepimiz, istisnasız, tek milletiz; devletimiz, vatanımız ve bayrağımız da hepimizindir.
Hem teröre, hem de terör destekçisi hareketlere çok ağır darbeler vuruyoruz. Terörle mücadele, tüm Türkiye’yi, ama en çok da Kürtleri rahatlatıyor. 16 Nisan halkoylamasında neticeyi Kürtler’in “Evet” oyu belirledi.
Bu muhabbet, bu ittifak kopmamalı. Irkçı, ayrıştırıcı dil, AK Parti’ye hiç musallat olmadı, bundan sonra da olmamalı.
Başta Gezi olayları olmak üzere Fetullahçı komplolar 2009 yılında başlayan o güzel iklimi mahvetmek istedi, ama başaramadı. PKK ve FETÖ yenilirken, onların hiç arzu etmedikleri Türk-Kürt ittifakı güçleniyor.
Türkiye, diğer tüm unsurlarla birlikte Türklerle Kürtlerin ortak yurdudur. AK Parti, geleceğe yürürken, 15 yıldır yaptığı gibi, kardeşliği büyüterek yürüyecektir. Türkiye’nin geleceğini Türk ve Kürt’ün kardeşliği, ittifakı kuracak; AK Parti’nin geleceğini de bu mevcut ittifak güçlendirecektir.
Kurban Bayramımız mübarek olsun. Rabbim, bugün Arafat’ta yapılan duaları, yarın kendisine sunulacak kurbanları kabul buyursun. Bayram, inşallah bayram gibi olsun. Kalplerimizde inşiraha, hanelerimizde, vatanımızda ve İslam topraklarında huzura vesile olsun. Allah Teala, kurbanların hürmetine, tüm mazlumların yar ve yardımcısı olsun…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.