1970 yılında Ankara'da doğdu. Ankara Merkez İmam Hatip Lisesi, ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Öğretmenliği bölümlerinde okudu. Yörünge, Belde, Ülke, İkindi Yazıları, Hece, Tezkire gibi yayınlarda yazdı. Hak-iş Basın danışmanlığı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı Danışmanlığı, Başbakanlık müşavirliği, Başbakan Başmüşavirliği ve Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevlerinde bulundu. 25 ve 26. Dönemlerde Ankara Milletvekili seçildi. TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu ve NATO PA Üyeliklerinde bulundu. TBMM Filistin ve Lübnan Dostluk Grubu Başkanlığı yaptı. Halen TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyesi. Evli, 1 çocuk babası.
Hayır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve siyasi iradenin böyle bir niyeti, kurgusu, hedefi, politikası yok. Cumhur-başkanı Erdoğan da bunu teyit etti. Öcalan’ın kendisi bile böyle bir arzu ve talebinin olmadığını söyledi. Öcalan İmralı’da kalacak.
Hayır. Hiçbir taviz yok. Müzakere, pazarlık, al-ver süreci vs. söz konusu değil. Terör örgütünün şartsız-koşulsuz silahları bırakması ve kendisini tasfiye etmesi bekleniyor. İmralı’ya heyetlerin gitmesine ve Öcalan’ın açıklama yapmasına izin vermekle birlikte devlet, terörle mücadelede kararlılığını koruyor ve gelişmeleri sadece izlemekle yetiniyor. Devletin bu süreçte hiçbir taşkınlığa, aşırılığa, şımarıklığa izin vermeyeceği de çok açık. Terörle irtibatlı belediyelere kayyım atanması bunun göstergesi.
Kesinlikle hayır. Kürtlerin hakları özellikle son yıllardaki demokratikleşme paketleriyle teslim edildi. Türkiye Cumhuriyeti’nin eşit vatandaşları olmaları için tarihi adımlar atıldı. Terörün varlığı Türk-Kürt kardeşliğinin önündeki engeldi. Terörün bitmesi, en çok da Kürtleri rahatlatacak. Türkiye normalleşecek. Devlet hizmetleri, hukuk, fırsatlar, özgürlükler bağlamında Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm vatandaşları eşit haklara sahip olacaklar.
Evet çünkü Öcalan PKK’nın kurucusu ve bir kısım Kürtler ile terör örgütü üzerinde halen etkisi var. Ancak Öcalan devletin elinde mahkûm ve Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilirken “devletin hizmetinde” olacağını söylemişti. Devlet, elindeki mahkûmdan, terörün sona erdirilmesi için yararlanıyor.
Devlet terör örgütünün atacağı adımları izleyecek. Eğer terör örgütü silah bırakma ve tasfiye konusunda ikna edici adımlar atarsa, devlet tasfiyeyi kolaylaştıracak girişimlerde bulunabilir. Terör örgütü geçmişte yaptığı gibi oyalama, kandırma gibi tavırlar içine girerse, devlet zaten devam eden terörle mücadelesini nihai sonuç alınıncaya kadar sürdürecek.
“Terörsüz Türkiye” atılımının esas hedefinde Suriye’nin kuzeyindeki YPG terör örgütü var. Eğer YPG silah bırakmaz ve Suriye Devleti’nin egemenliği altına girmekten kaçınırsa, Şam ve Ankara YPG’ye anladığı dilden konuşacak. Arkasında ABD de olsa, İsrail de, İran da olsa, YPG’ye operasyon yapılacak. Üstelik terör örgütünün isim değiştirmesi Türkiye’nin terörle mücadele kararlılığını engellemez.
Hayır. “Terörsüz Türkiye” atılımı siyaset üstü, Türkiye’nin terör sorununu kalıcı olarak bitirmeye yönelik bir adım. Erdoğan bu atılımı başarıyla sonuçlandırabilirse, Türkiye’ye en büyük eseri kazandırmış olacak. Kazanan şu ya da bu siyasi parti, şu ya da bu kişi değil, Türkiye olacak. Bu süreçte DEM Parti de üzerindeki terör baskısından kurtulacak, Türkiye partisi olacak ve kararlarını tamamen özgür iradesiyle verebilecek.
Bazı siyasi parti ve çevreler kendi şahsi çıkarları doğrultusunda düşünüyor ve Türkiye’nin bir bütün olarak kazanacağı, kendilerinin kaybedeceği böyle bir atılımı istemiyorlar. Irkçılık, ancak “ötekinin varlığı” ile mümkün olabilen bir hastalıktır. Mülteci sorunu çözülürken, ırkçılar Kürt düşmanlığı üzerinden varlıklarını idame ettirme hevesi içindeydiler. Oyun bozuldu. Ellerindeki istismar araçları alınıyor. Bu kadar bağırmaları ve karşı çıkmaları, varlık nedenlerinin ortadan kalkacak olmasından kaynaklanıyor.
Türkiye Cumhuriyeti terör karşısında tarihinin en güçlü döneminden geçiyor. İçerde terör minimuma indirildi. Terör örgütünün hareket kabiliyeti daraltıldı. Sınırlarımız iyi korunuyor ve İHA-SİHA’lar teröre göz açtırmıyor. Terörle mücadele silahlarında Türkiye’nin dışa bağımlılığı ortadan kalktı. Terör destekçisi devletlerin etkileri ortadan kaldırıldı. Suriye’deki devrimle Türkiye küresel güç konumuna yükseldi. Başka ülke topraklarından Türkiye’yi tehdit etme dönemi geride kaldı. Türkiye coğrafyanın en güçlü devleti ve kendisine yönelik tehditleri eziyor. Bu yeni denklemde Türkiye, terör örgütlerine sadece kendilerini “güzellikle” tasfiye etme fırsatı sunuyor. Yaşananlar sadece bundan ibaret.
Türkiye’nin huzuru, refahı, güvenliği daha da artacak. Teröre harcanan milyarlarca dolar başka ihtiyaç alanlarında kullanılacak. Ekonomi canlanacak. Yatırımlar çoğalacak. En önemlisi de iç barış sağlanacak, kardeşlik pekişecek.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.
Milletin aklını karıştırmaya çalışanların kafalarda oluşturduğu sorulara verdiğiniz çok güzel cevaplarla bir bozgunculuk teşebbüsünü daha boşa çıkarma çalışmanız, gayretiniz, niyetiniz için Allah razı olsun.
İnşaAllahhh🤲🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷🇹🇷
İnşaallah iyi günler kapıda.
İnşaallahurrahman. En büyük hayalim şu lanetli yahudi çocuklarını yerle yeksan edecek günlerin gelmesi.
Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.
Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.