Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ağır problemlerimizden biri ahlâk ve hukuk kurallarını hiçe sayarak devlet bürokrasisi içinde kurulan bir otonom yapılanma. OY'nın büyük ağırlık verdiği yerlerden biri polis teşkilatı. Ortaya her gün yenileri çıkan bilgilerden öğreniyoruz ki, OY, istihbarat şubeleri başta olmak üzere, emniyet teşkilatının kilit noktalarını ele geçirmiş. Bunu yapmak için meşru gayri meşru ayrımı yapmadan her yolu ve yöntemi kullanmış.Polis içindeki yapılanma OY'nın ilk operasyonel
Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Ağır problemlerimizden biri ahlâk ve hukuk kurallarını hiçe sayarak devlet bürokrasisi içinde kurulan bir otonom yapılanma. OY'nın büyük ağırlık verdiği yerlerden biri polis teşkilatı. Ortaya her gün yenileri çıkan bilgilerden öğreniyoruz ki, OY, istihbarat şubeleri başta olmak üzere, emniyet teşkilatının kilit noktalarını ele geçirmiş. Bunu yapmak için meşru gayri meşru ayrımı yapmadan her yolu ve yöntemi kullanmış.
Polis içindeki yapılanma OY'nın ilk operasyonel ayağı. Polis istihbaratı üzerinden toplanan bilgilerle veya polis istihbaratın ürettiği sahte bilgiler ve belgelerle, tasfiye edilmek istenen resmî ve sivil kişilere ve çevrelere karşı operasyonlar yapılmış. Polis içindeki bu oluşum sonra yargı ayağıyla tamamlanmış ve ortaya neredeyse kusursuz diyebileceğimiz bir aygıt çıkmış. Bırakın demokrasiyi, hiçbir rejim buna müsaade ve tahammül edemez. Böyle bir yapılanma var olduğu sürece hiç kimse fizikî güvenliğe ve hukuk korumasına sahip olamaz. Bu yüzden, OY ile mücadelenin ve bu çerçevede polis teşkilâtı içindeki idarî bütünlük ve sorumluluk dışı yapılanmanın mutlaka deşifre ve tasfiye edilmesi gerekir. Bugün bunu göremeyenler, görmek istemeyenler, önemsemeyenler, bu mücadeleye destek vermeyenler, engel olmaya çalışanlar yarın kendileri kurban olabilirler.
Bildiğim kadarıyla şu anda emniyetin başında bulunan idareciler problemin mevcudiyetinin ve vahametinin farkında. Bu idarecilerin bazıları zaten bizzat OY'nın komplolarına maruz kalmış kişiler. Onların OY ile mücadele için tüm güçlerini seferber etmiş olduklarına inanıyorum.
Polis teşkilatını kurtarmak için dikkat edilmesi gereken mühim bir nokta, teşkilat içinde mağduriyetlerin yaratılmaması, daha önceden sebep olunmuş mağduriyetlerin giderilmesi. Bana ismi bende mahfuz bir polis memurundan gelen bir mektup bir an önce düzeltilmesi gereken bir haksızlığa, mağduriyete dikkat çekiyor. Mektubu ilgililerin değerlendirmesi umuduyla/dileğiyle olduğu gibi yayınlıyorum:
“Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından eksik görülen amir ihtiyacını karşılamak üzere her yıl Mart ayında yapılan komiser yardımcılığı sınavıyla ilgili ne kadar çok şaibenin olduğu malumunuzdur. Buna rağmen yoğun emek harcayıp, sınavı kazabileceğimizi düşünerek 10. 03. 2013 günü yapılan komiser yardımcılığı sınavına girdik ve sınav sonrası sınavı kazanamadığımızı öğrendik. Daha sonra sorularda yanlışlıklar olduğunu ve yanlış sorular sebebiyle sınavı kazanamadığımızı anladık. Tabii ki biz de bu durumu yargıya taşıdık. Yargı süreci neticesinde 2014 yılı içerisinde Ankara 12. İdare Mahkemesi tarafından 15 sorunun hatalı olduğu tespit edildi ve bahse konu soruların iptal edilerek 85 soru üzerinden yeniden değerlendirme yapılması istendi. İlgili idari makamlar tarafından yeni bir başarı sıralaması yapıldı ve bu sıralama neticesinde bahse konu 84 kişinin haksız yere liste dışında kaldığı anlaşıldı. Bu 84 kişinin kazanan 500 kişilik listeye eklenmesine karar verildi. Kursa çağrılmayan ve sınavı kazandığı anlaşılan 84 kişinin kursun bitimine 1 hafta kaldığı için yeni açılacak olan ilk komiser yardımcılığı kursuna başlatılacağı 04. 07. 2014 tarihinde Sn. Emniyet Genel Müdürü'nün imzasının olduğu bir yazıyla tarafımıza tebliğ edildi.
İlgili hukuk müşavirliği Ankara 12. İdare Mahkemesi Kararı'nı Danıştay'a temyize götürdü, Danıştay 16. Dairesi tarafından idare mahkemesinin kararının onanmasına rağmen 2014 yılı içinde komiser yardımcılığı kursu açılmadı. Bu durum bizleri ve ailelerimiz madden-manen mağdur etti. 2015'in Ağustos ayı bitmek üzere, sınavın üzerinden yaklaşık 2,5 yıl geçti ve hiçbir gelişme ve alım duyurusu olmadı. Bizim ve ailelerimizin mağduriyeti devam etmekte. Bu sebepten önümüzü göremiyoruz ve ne yapacağımızı bilemiyoruz. Bu dönemin ne kadar sıkıntılı bir dönem olduğunun gayet bilincindeyiz, paralel örgütle mücadelenin ne kadar zor olduğunu ve bu zor günlerde bir de bizim kurumları meşgul etmemizin doğru olmayacağını düşünerek bu konuda hiçbir istek ve talebimiz ya da yargı yoluna gitme düşüncemiz olmamıştır.
Fakat bizim suskunluğumuz ve sessiz kalışımızın yanlış anlaşıldığını ve bizle ilgili hiçbir çalışmanın yapılmadığını görüyoruz. Bu durumda olan 84 kişinin mağduriyetinin giderilmesi konusunu dile getirebilirseniz çok memnun oluruz”.
#Polis teşkilatı
#istihbarat
#oy
