Ülkemizde kişisel ve ev bakım ürünleri pazarında faaliyet gösteren P&G , pazar araştırmalarını tam 100 yıl önce başlatmış!.. P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Analitik ve İçgörü Direktörü Yasemin Yıldırım , 1924 yılında bu işe nasıl soyunduklarını anlatmış: “P&G Ekonomik Araştırma Departmanında çalışan Dr. Paul Smelser’ın tek bir sorusu, tüketiciyi anlamada bir devrim yarattı ve pazar araştırması alanının doğmasına yol açtı. Smelser, ‘Kadınların yüzde kaçı P&G’nin Ivory Sabunu’nu yüz ve eller için
Ülkemizde kişisel ve ev bakım ürünleri pazarında faaliyet gösteren
P&G
, pazar araştırmalarını tam 100 yıl önce başlatmış!..
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Analitik ve İçgörü Direktörü
Yasemin Yıldırım
, 1924 yılında bu işe nasıl soyunduklarını anlatmış: “P&G Ekonomik Araştırma Departmanında çalışan Dr. Paul Smelser’ın tek bir sorusu, tüketiciyi anlamada bir devrim yarattı ve pazar araştırması alanının doğmasına yol açtı. Smelser, ‘Kadınların yüzde kaçı P&G’nin Ivory Sabunu’nu yüz ve eller için kullanıyor, kaçıysa bulaşık yıkarken kullanıyor?’ diye sormuştu.”
Bugün Avrupa’daki ekipler yılda yaklaşık
1.000 araştırma
yürütüyor ve yaklaşık
100 bin tüketicinin görüşünü
alıyormuş. Dünya genelinde 7.500’den fazla bilim insanı ve mühendisle birlikte, 13 küresel araştırma tesisi ve 4 Ar-Ge merkezi ile çalışmalarını destekliyorlarmış. Her yıl
Ar-Ge
çalışmalarına
2 milyar dolar
ayıran firmanın
37.000
’den fazla aktif patenti varmış.
İletişimi, bilime yaklaştıran parametrelerden ve iletişim çalışmalarının ilk adımı olması gereken altın kurallardan biri
ölçümleme
dir.
British Telecom
’un efsanevi başkanı
Sir Iain Vallance
’a ait olduğu bilinen “Ölçmüyorsan yapma!” sözü de
Peter Drucker
’ın “Ölçmüyorsan yönetemezsin” ifadesi de
algılama yönetiminin
en can alıcı noktalarından birine işaret eder: Ölçmediğin, araştırmadığın takdirde, zaman, para ve insan kaynağının nereye gittiğini bilmek mümkün değildir…
Sizce P&G akılsız mı? Onca tecrübeye, devasa pazarlama ve iletişim bütçelerine rağmen, “Ben bilirim bu işleri” demiyor da ölçümleme değerlendirme, AR-GE’ye bu kadar para yatırıyor…
Bizim çok bilmişlerin kulakları çınlasın…
Bir KSS ne zaman başarılı olur
Yanıt yalın: Akılda soru işaretleri bırakmadığı, tüm sorulara doğru cevaplar verebildiği zaman…
İstinye Üniversitesi ve Gülmek İyileştirir Derneği, “Spor Her Çocuğun Hakkı” ilkesiyle yola çıkarak Üniversite’nin Vadi Ana Kampüsünde bir spor salonu açmış. Kurumlar arasında ‘tüm çocukların’ spora erişebilmeleri için hayata geçirilen proje kapsamında spor salonu, her ay bir gün dezavantajlı çocukların kullanımına ayrılacakmış.
Peki burada sorular ne olabilir? Hangi dezavantajlı çocuklar? Dezavantajdan kasıt ne? Çocuklar projeye nasıl seçildiler? Kaç kişiler? Proje, kurumların Varoluş Nedeni’ni nasıl destekliyor? Ne kadar sürecek? Nasıl sonuçlar alınıyor?..
Bu soruların cevaplarını kamuoyuyla ya da hedef kitle ile paylaşacak bir iletişim planlaması yoksa, yürütülen Kurumsal Sosyal Sorumluluk (KSS) projesinden etkili sonuçlar beklemek hayal olabilir…
Ödülü verenin itibarına bakmak lazım…
İş dünyasına dair yayınlanmış haber yığını içinde ‘dişe dokunur’ ya da gerçekten ‘anlam ifade eden’ başarılara dair olanları seçip bulmak kolay iş değil… Ödüller, plaketler, sertifikalar, iş birliklerinden geçilmiyor ama bunların hangisinin firmaların güvenilirliğine ya da itibarına işaret ettiğini nasıl bileceğiz?
Şöyle bileceğiz: Ödül vs.’yi takdim edenin, seçici kurulun/jürinin, iş birliği yapılanın itibarına bakacağız… Bir de araştırmalar, sıralamalar var… Orada da itibarın yanı sıra kriterlere önem vereceğiz. Böyle böyle tahlil edeceğiz…
Platin dergisinin bağımsız pazar araştırma şirketi Ipsos ile birlikte yürüttüğü araştırma sonuçlarına göre; Türkiye’nin Global 100 endeksinde ülkemizi uluslararası arenada başarıyla temsil eden şirketler bu yıl “Teknoloji Entegrasyonu” temasıyla ödüllendirilmiş.
O zaman tahlile başlayalım…
Nasıl yapılmış? Çalışmaya dâhil edilecek firmaların belirlenmesi için Borsa İstanbul (BİST) bilanço verileri ve ISO-500 2023 yılı verileri kullanılmış. Firmalar, net satış miktarına göre büyükten küçüğe sıralanarak ön liste hazırlanmış. BİST’te işlem gören şirketler sıralamaya dahil edilirken BİST’te işlem görmeyip yerli ortağı olmayan firmalarsa dışarıda bırakılarak ‘yerlilik’ kriteri sağlanmış.
Yöntem neymiş? Endekse giren firmalar; Bilanço Verileri, Katma Değerli Üretim Verileri, Yaygınlık ve Bilinirlik Ortaklık Yapısı ana başlıklarında 13 kriter bakımından değerlendirilmişler.
Sonuçta farklı sektörlerden “Teknoloji Entegrasyonu Ödülleri”ne layık görülen şirketler şöyle sıralanmış: Ağaç Sektörü: Kastamonu Entegre, Beyaz Eşya ve Elektrikli Aletler Sektörü: Vestel, Enerji ve Petrol Sektörü: Tüpraş, Gıda Sektörü: Ülker, İnşaat Sektörü: Akçansa, Kimya ve Plastik Sektörü: Gübretaş, Metal Sektörü: Kardemir, Otomotiv Sektörü: Otokoç, Ulaştırma Sektörü: THY, Platin Dergisi Özel Ödülü: Kipaş Holding.
Eh, “Bundan iyisi Şam’da kayısı” derler…
Dikkat! Yılbaşında ‘kriz’ çıkabilir…
Dijital kapınızı kilitlemediyseniz, hele de “O da nesi?” diyorsanız geçmiş olsun; yılbaşı tatili nedeniyle işler sarpa sarabilir… Kriz çıkabilir…
Dijital güvenlik şirketi ESET, bazı araştırmalardan veriler paylaşmış. Buna göre; fidye yazılımı saldırıları resmî tatillerde ve hafta sonlarında yüzde 30 oranında artıyormuş. Güvenlik uzmanlarının yüzde 89’u böyle durumlar yaşanabileceğinden endişeliymiş. Kuruluşların yüzde 37’sinin hafta sonu ve tatil dönemlerinde fidye yazılımı saldırılarına yanıt vermek için ‘acil durum planları’ yokmuş.
Nasıl ama?.. Bilişim Teknolojileri ekipleri, Kurumsal Güvenlik ekipleri de tatilde… Kim çözecek bu düğümü?..
3H meselesini içselleştirmiş olanlar çözecek…
“Krizlerin en büyük özelliği öngörülemeyecek olmalarıdır”, diyen varsa yanılıyor… Krizin ne zaman geleceği belki kesin olarak bilinemeyebilir. Ancak nerelerden geleceği, yumuşak karınların ne olduğu bellidir.
O hâlde önlemek ya da hasarı en aza indirmek de mümkündür… 3H kuralı burada devreye girer işte… Yani ‘Hazır-Hızır-Huzur’ kelimelerinin baş harflerinden oluşan üçleme... Hazırlığını doğru dürüst yaparsan Hızır yetişir, Hızır yetişirse de Huzur bulursun.
Bir başka deyişle huzuru bozulmasın isteyenler için hazırlık, yani bilgilenme, araştırma hayati değerdedir.
Bu vesileyle Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyor esenlikler diliyorum… Biz bu akşam ailece evdeyiz, bekleriz…
#Ekonomi
#Aktüel
#Ali Saydam
