Suriye nasıl kurtulur?

04:0014/12/2024, Cumartesi
G: 14/12/2024, Cumartesi
Ali Saydam

Eğer ABD , Suriye’nin petrol ve doğalgaz kaynakları üzerindeki hakimiyet hevesinden, bölgeyi kontrol saplantısından, İsrail ’e “Davut Koridoru”nu açma niyetinden vazgeçer ve bu nedenle PKK/YPG ’den desteğini çekerse… Eğer Suriye’deki çeşitli etnik, dini ve mezhepsel gruplar birbirileriyle didişeceklerine ‘ millet olma ’ bilinci geliştirir ve ülkelerine sahip çıkarlarsa… Eğer Suriye’de devlet mekanizması yeniden inşa edilir, ülkenin ekonomik düzeni sağlanır, halkın refah seviyesi yükseltilirse….

Eğer
ABD
, Suriye’nin petrol ve doğalgaz kaynakları üzerindeki hakimiyet hevesinden, bölgeyi kontrol saplantısından,
İsrail
’e “Davut Koridoru”nu açma niyetinden vazgeçer ve bu nedenle
PKK/YPG
’den desteğini çekerse…
Eğer Suriye’deki çeşitli etnik, dini ve mezhepsel gruplar birbirileriyle didişeceklerine ‘
millet olma
’ bilinci geliştirir ve ülkelerine sahip çıkarlarsa…
Eğer Suriye’de
devlet mekanizması
yeniden inşa edilir, ülkenin ekonomik düzeni sağlanır, halkın refah seviyesi yükseltilirse….
Eğer düzensiz göçmenler ülkelerine döndüklerinde onları bir ‘
ülkü
birliği
’nde buluşturacak motivasyonu bulursa…
Eğer Suriye halkı, Batı’nın ülkeyi dörde bölüp
federatif devlet
kurma planını suya düşürürse…
Eğer
PKK/YPG/PYD
ve bunların bilumum yandaşı silah bırakmayı kabul ederse…
Eğer
HTŞ
, bölünmeci ve hakimiyetini diğer muhalif gruplara zorla ‘dikte’ edici bir tavır içine girmez, geçmiş günahlarıyla arasına mesafe koyar ve bir ‘
iç savaş
’a neden olmazsa…
Eğer İsrail, ‘
vadedilmiş topraklar’
zırvalığını bir ideal olarak hayata geçirmek için başlattığı katliamlara ve yayılmacı politikasına bir son verir ya da Suriye buna direnebilecek dirayeti gösterebilirse…
Eğer
Amerika Birleşik Şirketleri
“Suriye’de olanlar bizi ilgilendirmez; bu, onların meselesidir” tezini
Trump
’a yalatıp, ona bölgede saldırgan politikalara yönelmeyi telkin etmezlerse…
Eğer Orta Doğu’nun son kaybedeni
İran
ortalığı karıştırarak varlığını kanıtlamanın peşine düşmezse…
Eğer Esad’ı bağrına basan
Rusya
, bölgede yeni
emperyal
amaçlar gütmezse…
Ve eğer Türkiye, muhalefetin abuk sabuk tekliflerine aldırış etmemeye ve
Libya
’da,
Azerbaycan
’da,
Doğu Akdeniz
’de,
Afrika
’da uyguladığı politikalardan, masum ve mazlumdan yana olma duyarlılığından vazgeçmemeye devam ederse…

O zaman Suriye bağımsız, bölünmez bütünlüğe sahip ve Türkiye ile iyi ilişkileri olan dost bir ülke kabul edilir… Ve Suriye, o zaman kurtulur…


Konu yönetimi ve itibar
Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgesindeki çocukların yarısından fazlası (%52) internette
şiddetle
karşılaşıyormuş.

“Çevrim içi Büyümek” adlı çalışmaya Türkiye, Güney Afrika, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’den çocukları 3 -17 yaş arasındaki 10 bin kişi katılmış.

Kaspersky
’nin,
Toluna
araştırma ajansıyla birlikte düzenlediği ankete göre, ebeveynlerin %13’ü
tanımadıkları yetişkinlerin
dijital ortamda çocuklarıyla arkadaş olmaya çalışması gibi endişe verici durumlarla karşılaştığını söylemiş. %22’lik kesim ise çocuklarının, yanlışlıkla ücretli oyun indirme, izin istemeden çevrim içi bir şey satın alma veya çevrim içi
dolandırıcılığa maruz kalma
gibi durumlar sonucunda para kaybettiğini ifade etmiş.
Türkiye’deki ebeveynlerin
%84
’ü çocuklarının çevrim içi faaliyetleri üzerinde tam kontrol sahibi olmaya çalışırken, çocuklarının dijital yaşamına hiç dahil olmama eğilimindekilerin oranı ise
%4
imiş.

Bu çalışma iki boyutta ele alınabilir. İlki “Türkiye gerçekleri”… Sadece ailelerin değil, toplumun ve devletin koruma, sağlıkla büyüyecekleri ortamı sağlama yükümlüğü bulunan çocuklarımızın, çevrim içi dünyada her türlü istismara açık olma durumları…

Ulaştırma Bakanı
ve
BTK
yetkilileri özellikle çocukların korunması için yeni düzenlemelerin yolda olduğunu açıkladılar. Bu olumlu bir gelişme olsa da sorunu yalnızca yasalarla çözebileceğimizi düşünmek hata olur. O nedenle
RTÜK
’ün ebeveynler için hazırladığı önerilere de göz atmakta fayda var: https://www.rtuk.gov.tr/ebeveynler-icin-oneriler/187
İkinci boyut, siber güvenlik şirketi Kaspersky’nin iletişimi… Markanın dijital araç ve uygulamalar üzerine pek çok çalışmasına, araştırmasına rastlıyoruz. Bu alanı yalnızca ürün ve hizmet sunma anlamında değil, sorunlara çözüm önerme, kamuoyu ve paydaşları aydınlatma gibi sorumlulukları da üstlenerek sahipleniyorlar. İletişim çalışmaları bağlamında bu türden aksiyonlar “
Konu Yönetimi
” başlığı altında ele alınır. Firmaların, söz konusu alanda ‘
bilirkişi
’ olduğu algılamasını inşa ederek
itibarlarına
olumlu katkılar sağlar.

Dijital habercilik eğitimi üzerine…
Google
, dijital habercilik becerilerini geliştirmek üzere gazetecilere yönelik özel bir eğitim programı düzenleyecekmiş. Özellikle haber oluşturma, doğrulama ve dijital araçları kullanma konularına odaklanılacakmış.
Eğitim kapsamında dijital araştırma araçlarıyla
büyük veri
ve belgeleri analiz ederek haberleştirme,
yanlış bilgiyle mücadeleye
yönelik yeni stratejiler geliştirme ve farklı ekiplerle iş birliği içinde dijital habercilik süreçlerini güçlendirme üzerine uygulamalar yapılacakmış.
Harika! Özellikle de internette gördükleri
yalan
içeriklerin
üzerine atlayıp haber yapan, kendilerini rezil ettikleri gibi
insanları
yanıltan
ve
gazeteciliğin itibarını
yerle bir eden pek çok vakaya şahit olduğumuz şu dönemde…
Tabii Google bunu yalnızca
gazetecilik etiği
ve başarısı için yapmıyor. Markası yararına da bazı hedefleri var. Örneğin; eğitimde kendisine ya da paydaşlarına ait dijital ürünlerin kullanımına dair de bilgiler verilecekmiş.
Hemen altında bir
hinlik
aramaya başlamayalım… Firmaların görevi, kendi ürün ve hizmetlerini tanıtmak, kullanımlarını yaygınlaştırmak, ayrıca bunun gibi etkinliklerle
itibarlarını
artırmaktır…
Biz kullanıcılara ve düzenleyici makamlar düşen, bilgiyi
tek kaynaktan
edinmenin sakıncaları konusunda uyanık olmak,
alternatiflerin
de farkında olarak
tekelciliğe
müsaade etmemektir… Keza
Rekabet Kurulu’
nun, Google’a kestiği
2,6 milyar lira idari para cezası
, ülkemizde rekabet kurallarının ‘ihlali’ne müsaade edilmediğini gösterdi.
#Suriye
#Türkiye
#Ali Saydam