Kaosu ve iç savaşı tetikleyemeyeceksiniz

04:005/05/2022, Perşembe
G: 5/05/2022, Perşembe
Ali Saydam

Ülkemiz trajik ve komik olayları aynı anda yaşıyor…İBBBaşkanıEkrem İmamoğlusoluğu Karadeniz’de almış… Memleketi Trabzon ve yakın çevresinde gezideymiş…“Bayram ziyareti”diyorlar…CHPGenel Başkan YardımcısıSeyit Torun,“Farklı bir anlam yüklememek gerek. Bizim bilgimiz dâhilinde”demiş… Yani bu bayram numarasından herkes memnun görünüyor… Yarın bir gün İmamoğlu adaylığını açıkladığında ya da“Beni aday yapmadılar”diye ortalığı birbirine kattığında‘şoka girmiş’numarasıyla bizi kendilerine güldürmesinler

Ülkemiz trajik ve komik olayları aynı anda yaşıyor…
İBB
Başkanı
Ekrem İmamoğlu
soluğu Karadeniz’de almış… Memleketi Trabzon ve yakın çevresinde gezideymiş…
“Bayram ziyareti”
diyorlar…
CHP
Genel Başkan Yardımcısı
Seyit Torun
,
“Farklı bir anlam yüklememek gerek. Bizim bilgimiz dâhilinde”
demiş… Yani bu bayram numarasından herkes memnun görünüyor… Yarın bir gün İmamoğlu adaylığını açıkladığında ya da
“Beni aday yapmadılar”
diye ortalığı birbirine kattığında
‘şoka girmiş’
numarasıyla bizi kendilerine güldürmesinler de…

Keşke tek gündemimiz bu olsaydı… Ancak ağır, ırkçı, trajik ve tehlikeli bir konu daha var…

Zafer Partisi
lideri
Ümit Özdağ
’ın
“kontrolsüz göçün”
sonuçlarını gösterdiğini düşündüğü ve
“Ben sipariş ettim”
dediği
“Sessiz İstila”
adıyla
YouTube’
da yayınlanan kısa film…

Amasız, fakatsız; ırkçı, düşmanlığı körükleyen, toplumumuzda nefreti ve daha fenasını üretmek için yapılmış provokatif bir film…

Uzun uzun anlatmayacağız ama filmin yapımcısı da olduğu söylenen ve Emniyet’te ifade veren
Hande Karacasu’
nun filmin sonundaki şu sözleri ne demek istediğimizi anlatıyor:
“Daha şimdiden Hatay Reyhanlı’da Türkler azınlığa düşmüş durumda. Türkçe ise İstanbul Fatih, Başakşehir ve Ankara’daki birçok semtte çoktan mazi olmaya başladı bile. Sessiz istila artık sessiz değil. Türk’e ev vermeyen Arap emlakçısı ile Afgan tacizcisiyle, Suriyelilerin demografik baskınıyla gümbür gümbür geliyor.
Ülkeyi terk eden ya da terk etmeyi düşünen Türk gençleri Mustafa Kemal Atatürk›ün şu sözünü lütfen unutmasın:
‘Memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar gaflet dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakr-ü zaruret içerisinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen Türk istiklal ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.”

Atatürk’ün Millî Kurtuluş Savaşımız bağlamındaki bu sözlerini, Suriyeli sığınmacılara atfen dile getirmekten daha kışkırtıcı ne olabilir?

Ümit Özdağ’ın benzer eylemleri daha önce de olmuştu. Yine de şaşırmadık diyemeyeceğiz. Böylesine kötülük doğuracak söylem ve davranışların sürdürülmesine şaşırmaya devam edeceğiz. Çünkü bunlar
“Şu kişi zaten ırkçıdır, bunu hep yapıyor”
deyip de geçiştirilebilecek türden işler değil…

Durup düşünmek gerekir… Filmle ya da benzer söylemlerle amaçlanan nedir? Bu amaç kimin işine yarar?

Ortada bir politika önerisi yok. Suçlama ve iftira var… Bir de korkutma… İşte en tehlikelisi de bu… Korku, şiddetin en belirgin sebeplerindendir… Korku,
psikolojik operasyonların
sırtını dayadığı yerdir… Onu tırmandırmak, saldırganlığı doğurur. İnsanları öyle bir yere itebilirsiniz ki; ortada hiçbir geçerli sebep yokken kendini dışlanmış, köşeye sıkışmış, mağdur hissedebilirler… Yalanlarla maniple edip bu korkuyu beslerseniz mağduriyet hissiyle
‘karşıt grup’
olarak gördüklerine saldırabilirler… Ve bunu zihinlerinde o kadar meşrulaştırırlar ki; onlar için adeta meşru müdafaa hâlini alır… O zaman da dur, durak kalmaz…
Ülkemiz tarihinden de bildiğimiz pek çok olay böyle başlamadı mı? Sonraki nesiller bu iç savaş benzeri hadiselerin ‘
gerekçelerini
’ hayretle okumadılar mı?! Gerekçe denilen şeyin aslında bir ‘
bahane
’, son kıvılcım olduğunu, ondan önce örülen korku dağlarının toplumu birbirine kırdırdığını hepimiz görmedik mi?!

Mülteciler, sığınmacılar yalnızca bizim değil, ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeliler, Afganlar, Pakistanlılar başta olmak üzere tüm dünyanın sorunu… Çözümü de politika geliştirmekle mümkün. Türkiye de bunu yapıyor… Savaştan kaçana kucak açıyor… Ülke içindeki yerleşimleri ve diğer ihtiyaçları konusunda planlamalar yapıyor. Vatanlarına dönmeleri için ev inşa etmekten savaşların durmasına kadar pek çok adım atıyor…

Muhalefet ne yapıyor? Korku salan filmler…

Olmaz, olacak iş değil… Çok tehlikeli…

Türkiye’de çatışmayı, kavgayı, düşmanlığı kışkırtmak, Suriye’de, Afganistan’da, Vietnam’da benzerlerini yaşatan ABD gibi Batılı emperyallerin işidir; onların ekmeğine yağ sürmektir.

Bu film yalnızca kaosa ve iç savaşa, hizmet eder. Ülkemiz insanı buna izin vermeyecektir. 15 Temmuz’da olduğu gibi…

#Ekrem İmamoğlu
#CHP
#Seyit Torun
#Ümit Özdağ
#“Sessiz İstila
#Hande Karacasu