ABD’nin etkili gazetelerindenWashington Post’a açıklama yapan bir Türk yetkilininBarış Pınarı Harekâtıylailgili bu sözü, ülkemiz açısından doğan sonuçları açıklıyor:“İstediklerimizin tamamını elde ettik.”Bunca zamandır diplomatik görüşmelerde masaya yatırılan, fakat başta ABD olmak üzere Batı’nın yanaşmadığı,32 km derinliğe ve 444 km uzunluğasahip alanın‘güvenli bölge’hâline getirilmesi bir hafta içinde sağlandı.Bölge terörist unsurlardan temizleniyor. Yurdundan edilmiş Suriyeli sığınmacılar için
ABD’nin etkili gazetelerinden
’a açıklama yapan bir Türk yetkilinin
ilgili bu sözü, ülkemiz açısından doğan sonuçları açıklıyor:
“İstediklerimizin tamamını elde ettik.”
Bunca zamandır diplomatik görüşmelerde masaya yatırılan, fakat başta ABD olmak üzere Batı’nın yanaşmadığı,
32 km derinliğe ve 444 km uzunluğa
sahip alanın
hâline getirilmesi bir hafta içinde sağlandı.
Bölge terörist unsurlardan temizleniyor. Yurdundan edilmiş Suriyeli sığınmacılar için kendi ülkelerine dönmelerinin yolu açılıyor.
Utanmadan hâlâ “Operasyon baskılar nedeniyle sonlandı” diye yazanlar var…. Bunlara kulak asmamak, sonuçları doğru değerlendirmek lâzım. Bu şeamet tellallarının ortak özelliği Türkiye,
ve
’nın politikalarının karşısında yer almaktır… Ondan başka da bir özellikleri, derinlikleri, inanılırlıkları yok.
ABD’de demokratlar
’ı “Türkiye’nin istediği her şeyi verdin” diye eleştirirken bizimkiler yine Fıstıklı’dan top atışında!
Hesap Uzmanı
Bey, bir mesajında operasyonun istenildiği gibi sonuçlanmasıyla ülkemizin neler kazandığını sıralamış… Katılmamak elde değil:
Emperyalist ülkelerin, ülkemizin sınırında bir
kurması ötelenerek geleceğimizi bağımsız biçimde
için zaman kazandık… Ekonomik
ortadan kalktı…
programına devam imkânı doğdu… Dış politikada tek kutuplu ve bağımlı değil, çok kutuplu ve
zemini kazanıldı… Dünya politikasının ana aktörü olduğumuzun sağlaması yapıldı… Batı, Türkiye’nin çıkarlarını ve güvenliğini görmezden gelerek adım atamayacağını bir kez daha anladı… Arap devletlerinin güvenilir olup olmadığı ortaya çıktı…
’ın akıl almaz mektubuyla anlaşıldı ki Türkiye harekât kararını tek başına vermiş, ABD’yi çekilmek zorunda bırakmış ve anlaşmak için de ayağına getirtmiştir!
Operasyonun teoride ve pratikte Türkiye açısından kazanımlarla dolu olduğunu görmemek için kör olmak lazım herhâlde… Ya da bizim
kadrosunun gediklilerinden olmak…
Bu arkadaşlar, kavramları ve bu kavramlar doğrultusunda oluşturulacak politikaları, atılacak adımları da bilmezler… Bu cehaletle, operasyon başladığında
yoluna gitmeyi önerdiler…
Defalarda dile getirdik…
, önemli ve etkili bir iletişim yolu olmakla beraber
olarak işlev görür. Harekâtla bir haftada kazandıklarımızı, bu yolla elde etmemiz mümkün değildi.
Her kriz durumu iletişimle çözülemez. Bazı çelişkiler, haklı olandan çok, güçlü olanın kazandığı ortamlarda çözülebilir. Türkiye gibi hem haklı hem de güçlü iseniz o zaman da zafer
sizindir.
Türkiye’nin harekâtla elde ettiği başarılar, bundan sonra açılacak
devletler arası diplomasi
yolu için bize büyük bir güç kazandırmıştır.
ise devletlerin diğer ülkelerin halklarına doğru uygulanan bir siyasi yöntemdir... Uzun bir süreçtir... Kriz durumları söz konusu olduğunda başlatılacak bir süreç de değildir… O nedenle harekât başladıktan sonra denenecek bir yol olamazdı.
Devletin tüm bunları bilmediğini mi sanıyorlar acaba?
Elbette, sizden beş adım öndedir devletimiz… O nedenle de uluslararası kamuoyunu etkilemeye yönelik, çoğu terör örgütüne yakın sosyal medya hesaplarından yapılan
amaçlı sahte içeriklere karşı ciddiyetini korudu.
Türkiye adına açıklamaları en güvenilir ve yetkili ağızlardan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
ve
İletişim Başkanı Fahrettin Altun
ile yaptı. Araç olarak, Batılıların saygın bulduğu
ve
’u seçtiler…
İşin iletişim boyutunda ülkemize karşı başlatılan
yönelik olarak devletin saygınlığına yakışır bir yol ve yöntemle
yapıldı. Bunların tesadüfen verilen kararlar olduğunu sananlar varsa en hafif tabirle
duruma düşerler…
#ABD
#Barış Pınarı Harekâtı
#Recep Tayyip Erdoğan
#Fahrettin Altun
#Wall Street Journal
#Washington Post