Fitne…

04:0020/06/2024, Perşembe
G: 20/06/2024, Perşembe
Ali Saydam

Aslında bir tür ilişki ve iletişim taktiği olan bu kavram, insanlık tarihi boyunca toplumsal ve bireysel hayatın çeşitli dönemlerinin içinde sürekli var olmuş… Hayatı ve tarihi belirlemiştir… Selçuklu ve Osmanlı tarihi, Avrupa tarihinin tüm dönemleri, Orta ve Uzak Doğu ve nihayet minicik tarihiyle ABD , hile, desise, tuzak ve fitnenin her çeşidiyle doludur… İslam âleminde ise fitnenin ilk ortaya çıkışı olarak kayıtlara geçtiği ifade edilen, Hz. Osman zamanında Müslümanlığı kabul ettiği bilinen,


Aslında bir tür
ilişki
ve
iletişim
taktiği olan bu kavram, insanlık tarihi boyunca toplumsal ve bireysel hayatın çeşitli dönemlerinin içinde sürekli var olmuş… Hayatı ve tarihi belirlemiştir…
Selçuklu
ve
Osmanlı
tarihi,
Avrupa
tarihinin tüm dönemleri,
Orta
ve
Uzak
Doğu ve nihayet minicik tarihiyle
ABD
, hile, desise, tuzak ve fitnenin her çeşidiyle doludur… İslam âleminde ise fitnenin ilk ortaya çıkışı olarak kayıtlara geçtiği ifade edilen,
Hz. Osman
zamanında Müslümanlığı kabul ettiği bilinen, annesi tarafından Yahudi olduğu iddia edilen
Abdullah b. Sebe
olarak kayıtlara geçmiştir (TDV İslam Ansiklopedisi).
Ya edebiyat, sinema ve TV dizileri?.. Onlarda da baş oyuncu, her zaman ‘fitne, fesat’tır… Dünya klasikleri arasında yer alan
Faust
(Dr. Faustus – Mefistofeles),
Amadeus
(Mozart – Salieri) ve
Çaykovski
’nin balesi
Kuğu Gölü
’nde (Kuğular Kraliçesi Odette – Büyücü Von Rothbart’ın kızı Odile),
Ahmet H. Tanpınar
’ın
Huzur’
unda (Nuran – Emma) ve bilumum yerli yabancı diziler….
Şeytanî (Kötü) olan her zaman Tanrısal (İyi) olanı yok etmek, dağıtmak ister… Bazen de bunu başarır…
Milan Kundera
’nın “
Ölümsüzlük
” (L’immortalité) adlı eserine atfen söylendiği üzere, “İyiler kazansaymış tarih olmazmış”… İnsanın bu dünyadaki ruhsal tekâmülü kötüye, şeytanî olana karşı mücadelede neşvünema bulmuyor mu? “Hayır ve şerrin Allah’tan geldiğine” biraz da o nedenle inanılmıyor mu?...
Sayın Cumhurbaşkanı
’nın sözlerine bu bağlamda hiç şaşmamak gerekir:

* “Cumhur İttifakı, 85 milyonun birliğinin, dirliğinin ve kardeşliğinin teminatıdır.”

* “İttifakımız ne kadar güçlü olursa, Türkiye de o derece güvende olacaktır.”

* “Fitne Kazanı kaynatanların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz.”

* Partimizin ve ittifakımızın surlarında gedik açılmasına fırsat vermeyeceğiz.”

Fitne tek taraftan gelmiyor bu kez… Her yönden, içeriden ve dışarıdan topyekûn saldırıya kalkmış vaziyette… Amaç çeşitli:

1.- Erdoğan’ı
yalnızlaştırmak
;
2.
- Bahçeli-Erdoğan itimat ilişkisini
bombalayarak ittifakı yok etmek;
3.- “Post Erdoğan” (Erdoğan sonrası) dönemi şimdiden bir tahrik unsuru olarak gösterip iktidar partisi saflarına
nifak tohumları
ekmek;
4.- Ortada siyasi bir
kaos
olduğu, ülkenin yönetilemediği
algısını
yaratarak erken seçimi zorlamak;
5.- Ve nihayetinde Türkiye’de, ABD ve AB çıkarlarına hizmet eden, PKK ve FETÖ’ye yaşam alanı tanıyan,
millî bağımsızlık
ve
bölünmez bütünlük
meselesini rafa kaldıran bir iktidar modelini yerleştirmek…

Şer zihniyetinin eninde sona hayırlara vesile olacağına inanlar, fitnenin zaferini çoğu zaman engellemeyi başarmışlardır… Bu kez de başaracak güç ve inanca sahiptirler…

Günün sözü

“Fesat ehlinin dilinde tat, kalbinde zehir vardır.”

Sadî-î Şîrazî

İletişim aklı:

İletişim Aklı, bütünün parçaların toplamından ‘fazla’ olduğunu, 1’in ise sadece 2’ye değil, ‘sonsuza’ bölünebildiğini bilir ve bu nedenle olguları ‘okumaya’ çalışırken, ‘tek boyutlu’ bir dünya görüşüyle değil, ‘çok boyutlu’ yaklaşımla yola çıkmanın öneminin bilinciyle hareket eder…

Gözümüze takılanlar…

İletişimcilerin, iş dünyasının ve tüm vatandaşlarımızın gözü aydın; “Medya Ölçüm Konseyi” kurulmuş. Ticaret Bakanlığı ve RTÜK’ün destekleriyle, iletişimin çeşitli alanlarından derneklerin katılımıyla kurulan Konsey, TV, dijital, basın, radyo ve açık hava reklamcılığı da dâhil olmak üzere tüm mecralarda izleyici erişimi ve medya performansına ilişkin ‘doğru ve güvenilir verilerin’ sağlanması, ‘ortak kurallara ve ilkelere bağlı’ kalarak medya planlama, satın alma ve satış süreçleri için sağlam temelli ‘pazarlama iletişimi stratejilerinin’ oluşturulabilmesinde rol üstelenecekmiş. Çok hayırlı bir iş olmuş; öte yandan bu Konsey’in ve süreçlerin nasıl işleyeceğinin iletişiminin detaylıca anlatılması iyi olacaktır.

Ülkemizin en tanınmış rehberlerinden tarihçi ve yazar Saffet Emre Tonguç, Serda Büyükkoyuncu ile çocuklar için yazdıkları “7 Tepe 7 Sır” kitap serisinin lansmanını yapmış. Tonguç bu bilgiyi, “Sevgili Arkadaşlar” diye başlayan ‘özel’ bir Whatsapp mesajıyla iletmiş. Genellikle ‘tek yönlü’ ve ‘asimetrik’ iletişimin bir parçası olan, geri dönüşü ve yanıtlanması mümkün olmayan mesajlarla iletişim kurmaya çalışmanın son derece yanlış olduğunu belirtiriz (Bkz. bir önceki yazımız). Ancak burada Tonguç’un mesajını Whatsapp üzerinden göndermesi, bu şekilde kendisiyle ‘simetrik’ ve ‘çift yönlü’ iletişime izin vermesi işin rengini değiştiriyor. Akıllı bir yaklaşım, kutlarız.

Şu sıra medyada “AK Parti’den yeni iletişim stratejisi” diye ifade edilen birtakım yaklaşımlar dile getiriliyor. Büyük olasılıkla Kızılcahamam Kampı’nın çeşitli sunumlardan kaynaklandığını düşündüğümüz bazı başlıklar gündeme gelmiş: Yeni dönemde vekillerin her vesileyle konuşmaları sağlanacak ve basın toplantısı sıklıkları, basın açıklamaları artırılacakmış. Vekiller ve yöneticiler, TV programlarına aktif katılarak, parti politikalarını ve güncel konuları değerlendirecekmiş. İlginçtir; üstat Abdülkadir Selvi, 13 Ekim 2022 tarihli yazısına şu başlığı atmış ve benzer adımları sıralamıştı: “AK Parti yeni dönemin stratejisini oluşturuyor.” Değerlendirdiğimiz kadarıyla; ‘strateji’ diye ortaya atılan öneri ve kararların neredeyse tamamı ‘strateji’ değil, ancak ‘taktik’ başlığı altında toplanabilir. Stratejiyle ilgili görüşümüzü 1 Haziran tarihli yazımızda naçizane dile getirmiştik… AK Parti bu kamp etkinliklerinin ikincisini Temmuz ayında belediye başkanlarının katılımıyla düzenleyecekmiş. Umarız bu kez daha çok strateji konuşmaya fırsatları olur.

Bir süredir eposta kutumuza Arabica Coffee House markasına ilişkin pek çok basın bülteni ulaşıyor. Marka, üretim ve satışla ilgili olduğu kadar ‘konu yönetimi’ bağlamında da anlamlı işlere imza atıyor. Ancak, iletişimin altın kurallarından bir ikisini atlıyor gibi görünüyorlar. Bunlarda ilki, hedef kitlede yaptığınız iş ya da kimliğinizle ilgili bir algılama oluşturmak istiyorsanız, belirlediğiniz bir konu üzerinde çalışmaya istikrarla devam etmelisiniz. Başka bir deyişle “mıncıkla bırak, başka konuya geç” gibi bir taktikler iletişimde çalışmaz. Öte yandan son 15 günde markadan iki aksiyon hakkında ulaşan eposta sayısı 11. İkinci kural, ilkiyle de bağlantılı bir başka kural tam burada devreye giriyor: “Fazla olan yanlıştır”…

#Siyaset
#Politika
#Ali Saydam