Avantajını ‘çalışan’la paylaşan kazanır

04:007/01/2025, Salı
G: 7/01/2025, Salı
Ali Saydam

Aralık 2024’ün son gününde SGK tarafından yayınlanan 2024/17 sayılı Genelge ile şirketler tarafından çalışanlara verilen yemek kartları , SGK priminden %100 muaf hâle gelmiş. Gider yönetimi, gelir vergisi ve SGK primlerinde sağladığı belirli muafiyetlerle işveren için finansal ve idari olarak kolaylık sağlayan yemek kartlarının hem işveren hem de çalışan için nakde göre artık daha avantajlı olduğu söyleniyor. Pluxee Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Koray Bozkurt , 2025 yılında çalışanına günlük 300

Aralık 2024’ün son gününde
SGK
tarafından yayınlanan 2024/17 sayılı Genelge ile şirketler tarafından çalışanlara verilen
yemek kartları
, SGK priminden %100 muaf hâle gelmiş. Gider yönetimi, gelir vergisi ve SGK primlerinde sağladığı belirli muafiyetlerle işveren için finansal ve idari olarak kolaylık sağlayan yemek kartlarının hem işveren hem de çalışan için nakde göre artık daha avantajlı olduğu söyleniyor.
Pluxee Türkiye
Genel Müdür Yardımcısı
Koray Bozkurt
, 2025 yılında çalışanına günlük 300 TL tutarında yemek desteğini, nakit yerine yemek kartına yükleyerek veren 100 çalışanlı bir firmanın, 264 TL gelir vergisi istisnasının yanı sıra sınırsız SGK prim istisnası ve %10 indirilebilir KDV avantajıyla yıllık 3,52 milyon TL tutarında tasarruf sağlayabilir hâle geldiğini belirtmiş. Ayrıca SGK Genelgesi’nin çalışanlara yapılan yemek yardımlarının artmasında önemli bir teşvik olacağını ifade etmiş. Bozkurt, yemek kartlarının kamu için şeffaf ve geriye dönük, kontrol edilebilir bir sistem sunduğunu da hatırlatmış.
Çalışan memnuniyetine
odaklanan araştırmalar birkaç yıldır benzer sonuçlar vermeye devam ediyor: İş-özel yaşam dengesi, esnek çalışma, yan haklar…
Yan haklar konusunda yemek kartlarının avantajları elbette etkili olabilirler. Tabii standart uygulamalarla bu, ancak belli bir yere kadar tatmin edebilir. Oysa kartları, çalışanlara sağlanan ‘
premium
’ ayrıcalıklar olarak konumlandırmanın, tasarlamanın çeşitli yolları firmalar tarafından bulunabilir… Günün sonunda çalışanına
sevildiğini
,
değer
verildiğini ve
özel
olduğunu hissettirebilen kazanacaktır… Örneğin, SGK Genelgesi’yle işverene sağlanan imkân çalışanla paylaşılsa ne kadar iyi olur…
Darüşşafaka şanstır

Bu önemli, çok önemli işte! Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nın 2025 yılı Giriş Sınavı, 25 Mayıs Pazar günü saat 11.00’de, Türkiye’nin 42 ilinde düzenlenecekmiş.

Darüşşafaka Cemiyeti 162 yıldır, okul ise 152 yıldır ülkemizin medarı iftiharı kurumlarından biri olarak faaliyet gösteriyor. Başarılı çocuklara üstün bir eğitim kalitesiyle hizmet vererek Türkiye’nin geleceğini ufka taşıyacak zihinleri, yetenekleri yetiştiriyor.

2012 yılı, okulun tarihinde bir dönüm noktasıydı. Zamanın Başbakanı R. Tayyip Erdoğan’ın vizyonuyla Tüzük değişikliğine gidildi ve uzun yıllar sadece babasız çocukları kabul ederken annesini yitirmiş öksüz çocuklara da kapılarını açtılar. Sadece o da değil; o zamana kadar, Tüzüğe göre, sadece Müslüman çocuklar okula kaydediliyordu. Bunun yerine, “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak” şartı getirildi ve dini ayrım da ortadan kaldırdı.

Çocuklarının Darüşşafaka sınavına girmesini isteyenler zaten tarihler kadar okulun imkânlarını da yakından takip ediyorlardır. Ancak, diğer velilerin ve eğitim kurumlarının da Cemiyet çatısı altında yapılanları dikkatle incelemesinde fayda görüyoruz. Örnek alınacak o kadar çok şey var ki…

Yumuşak güç için oy kullanalım

Anadolu Ajansı’nın (AA), ROKETSAN ve Sony katkılarıyla düzenlediği “Yılın Kareleri” yarışmasına, bu yıla özel “Özgür Suriye” kategorisi de eklenmiş.

www.yilinkareleri.aa.com.tr internet sitesinde açılan oylamada, AA muhabirlerinin Türkiye ile dünya gündemini etkileyen, önemli uluslararası medya organlarında sıkça kullanılan en etkileyici 140 fotoğrafı yer almış. Bunlar arasından yılın en etkili karelerini seçmek isteyen herkes oy kullanabiliyor.

Görselliğin iletişimde son derece geniş ve etkili bir yer tuttuğunu düşününce, Ocak sonuna kadar sürecek oylamanın mümkün olan en fazla sayıda katılımla sonuçlanmasını önemli buluyoruz…

Bunun en güzel örneklerinden biri 2015 yılından beri düzenlenen “Komik Vahşi Yaşam Fotoğrafçılığı Ödülleri”… Her yıl bu kareler heyecanla beklenir, yayınlanınca da elden ele dolaşır…

Ülkelerin ‘yumuşak gücü’ (soft power) için en değerli kaynaklardan birinin kültür-sanat üretimleri olduğu söylenebilir. Fotoğrafların, video projelerin, filmlerin ülkelerin gündemini, savunduğu tezleri ifade etmenin etkili yollarından olduğunu akılda bulundurarak böyle işleri hepimiz sahiplenmeliyiz.

Yaşlanıyoruz…

Prof. Dr. İsmail Tufan yıllardır gerontoloji alanında çalışmalar yapan, yalnızca akademi ile de yetinmeyerek pek çok uygulamaya öncülük eden kıymetli bir akademisyen… Akdeniz Üniversitesi çatısı altında, 60 yaş üzerindekilere yönelik hayata geçirdikleri Tazelenme Üniversitesi de bu özel uygulamalardan biri…

Kurumun eposta’yla periyodik olarak gönderdiği bültenler sayesinde biz de bu alandaki gelişmelerle ilgili ‘tazeleniyoruz’… Son gönderdikleri bültende “Sosyal Bakım” konusuna odaklanmışlar… Yaşlanmakta olan Türkiye nüfusu için “Sosyal Bakım Sigortası”nın artık bir zorunluluk olarak ele alınması gerektiği tezini öne sürüyorlar.

Öyle ya; 2018 yılında 65 yaş ve üzeri nüfus 7 milyon 186 bin 204 iken, 2023 yılında bu sayı %21,4 artarak 8 milyon 722 bin 806’ya yükselmiş. Aynı dönemde yaşlı nüfusun toplam nüfustaki oranı %8,8’den %10,2’ye çıkmış. 2050 yılına geldiğimizde, yaşlı nüfus oranının %23,1’e; 2075’te %31,7’ye ve 2100’de %33,6’ya ulaşması bekleniyormuş.

Gerek gittikçe büyüyen bu hedef kitlenin ihtiyaç ve önceliklerini anlamak isteyenler, gerekse sosyal devlet anlayışına yakın olanların öncelikle doğurganlığın nasıl artırılabileceğine kafa yormalarında ve de bu bültene abone olmalarında yarar var…


#SGK
#Yemek kartı
#Ali Saydam