'Dünyaya şaşkına döndü'
desek, abartmış olmayız. Trump'ın, dünyanın en güçlü ülkesi, en büyük ordusu ve en büyük ekonomisinin başına geçmesi herkesi sarstı.
Düşünsenize, etrafına küfür eden, bağıran bu öfkeli adamın elinde, dünyanın en korkunç nükleer silahlarını ateşleyecek şifreler var.
Bu bile ürkütücü geliyor insanlara.
ABD halkı celladına aşık oldu
Tüm bu ürkütücü duyguların sebebi, akıl almaz hale gelen kampanya sürecidir.
Sanatçısından medyasına, iş adamından siyasetçisine kadar, herkes o kadar çok korkuttu ki halkı Trump'la, Amerikan halkı da celladına aşık oldu sanki.
Trump'ın kendi partisi Cumhuriyetçiler bile desteklemeyeceklerini açıkladı.
İstisnasız tüm ABD medyası Clinton kazanacak dedi, Trump'a hakaret ettiler neredeyse. Şimdi aynı gazeteler şaşkın ve şoka girmiş halde,
'ne olacak şimdi'
diye manşet atıyor. Analizler, yorumlar, istatistikler yağmur gibi yağıyor.
Sanrım hepimizin aklında, ülkemizi de çok etkileyen Ortadoğu'da, 'ne olacak, nasıl etkilenecek?' diye bir soru var. Trump'ın yarım yamalak, karmaşık, çelişkili dış politika açıklamalarını didik didik edip, oradan bir varsayımda bulunmaya çalışıyor bir çok kişi.
Obama döneminde dibe vurmuş ABD dış politikasını Trump'ın toparlayacağını düşünenler, biraz da ümitvar olmaya çalışan insanlar. Hillary, 'Kürtleri silahlandıracağım' derken, Suriye'deki bölünmeyi sürdüreceğini ima ederken, en azından Trump öyle bir şey demiyor, sanırım bundan dolayı umutlular.
Obama da umut olmuştu
Oysa Obama'nın ilk göreve geldiği zamanı hatırlayın. Orta ismi 'Hüseyin' diye neredeyse 'kamil bir Müslüman' yapacaktık adamı. Dünyada acı çeken tüm Müslüman ülkeler, Obama sayesinde yaşadıkları dramın biteceğini düşündüler. Hele fakir Afrika ülkeleri... Açlık ve sefaletin, dedesi kendi torağında doğan Obama eliyle son bulacağına dair o kadar emindiler ki?
Şimdi duruma bakın. Ortadoğu'da hiçbir zaman bu kadar çok ülkede kan dökülmedi, kaos bu kadar derinleşmedi, yaygınlaşmadı. Obama dönemi, Ortadoğu'nun kabus yılları oldu. Keşke adında Müslüman ismi olmasaydı. Belki de bu kadar çok kanı Obama'ya nazire olsun diye döktürdüler.
Bu arada Afrika'nın kara talihi Obama döneminde yine değişmedi. O kadar kötüydü ki, Obama'nın üvey kardeşleri bile ırkçı Trump'a oy vereceklerini açıkladı.
ABD bir başkanı bu kadar özgür bırakmaz
Trump'a umut bağlayanınız varsa, bu gerçekleri göz önüne almadan konuşmamalı. ABD, hiçbir başkanı bu kadar özgür bırakmamış, inisiyatif kullanmasına izin vermemiştir. Trump da Obama gibi tükürdüğünü yalayacak, söylediğini inkar edecek, ideallerini rafa kaldıracak. Sistem onun itiraz eden halini hiç sevmedi.
Trump'ın cari ABD sistemini kökten değiştirmesi çok zor. Sistemin kurucu aktörlerinin buna izin vereceğini kimse beklemesin. Bu yüzden, ABD ve Avrupa liberallerinin korktukları senaryoların hiçbiri gerçekleşmeyecektir.
Trump sistemin bir parçası olmayı kabul edecektir kesinlikle.
İslam dünyası Obama ya da Trump fark etmez, acı çekmeye devam edecektir.
Çünkü ABD'nin değil, dünya düzenin bir gereği olarak bizim bölgemizde savaşlar devam ediyor. Savaşlarda en çok silah satan 5 ülke, aynı zamanda BM Daimi temsilcisi olan aynı 5 ülke. Bu değişmedikçe, sürece de bu düzen değişmez, barış asla gelmez.
Trump'ın ABD'yi bölüp, sonra da savaşa sokacağını, dünyada krizlere neden olacağını söylemek fazlaca iddialı. Çok büyük şeylerin değişmesini beklemek lazım.
Ama birey kendini değiştirirse, o zaman köklü ve güçlü bir değişim de başlamış olur.
Trump'la bir şey değişmez, seninle değişir.
#ABD seçimleri
#Donalt Trump
#Obama
