Sessiz sedasız sezon başı Mehmet Büyükekşi başkanlığındaki Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) yılın son haftasında lige ara verilmesi kararı hayata geçti. Hayata geçti de ne oldu, ne değişti?
Yabancı futbolcular bahane edilerek verilen Noel tatiliniz arasında sadece maç oynanmadı.
Takımlar antrenmanlarına devam ediyor, hafta sonu oynanacak maçlara hazırlanıyor.
Bu aranın ileride yaşatacağı sıkıntıları geçen hafta kaleme almıştım.
Gelelim geride bıraktığımız seneye…
Son hafta Beşiktaş genel kurulu haftanın sessizliğini biraz olsun bozarken, siyah-beyazlı kulübün gerçek sahibi genel kurul üyeleri; ‘sizin istediğiniz gibi değil, bizim istediğimiz gibi’ mesajını yönetime ve gelecek yönetimlere rekor katılımla vererek büyüklüğünü gösterdi.
Beşiktaş demişken, bu genel kurulun önüne geçen en önemli figür hiç kuşkusuz Sergen Yalçın oldu. Her iki adayın ortak ismi olmasına ve Beşiktaş kulübünde karşılığı olan Sergen Yalçın, bu denli öne çıkarılmasına dudak bükerek mayıs ayını işaret etti.
Buna çeşitli yorumlar yapıldı ama TFF'de de karşılığı olan Sergen Yalçın A Milli Takım'ın mart ayında yapacağı final maçlarını bekliyor olabilir mi?
Geçen sezonu kupayla kapatıp, yeni sezonu kupa ile açan bir takımın yönetim, idari ve teknik anlamda bu denli dip yapmasının perde arkası mutlaka ortaya çıkacaktır ama Fenerbahçe’yi yenip Hatay’a yenilmek sağlıklı bir denklem olmasa gerek.
Yılı lider bitiren Galatasaray aslında yeni sezon öncesinde idari ve teknik anlamda büyük sıkıntılar yaşadı. Tüm bu sıkıntıları Cenk Ergün’ün istifası ile gideren sarı-kırmızılı camia kendi içinde yaşadığı sorunlardan beslenerek lige girdi ve 8 puan farkla namağlup lider olarak yoluna devam ediyor.
Jose Mourinho ile büyük sükse yaparak lige giren Fenerbahçe, Portekizli teknik adamın gerek futbolcu, gerekse oyun formasyonunu değiştirme sevdasıyla erozyona uğradı. Mourinho’nun ötekileştirdiği oyuncuların mutsuzlukları takımın başarısızlığında önemli rol oynarken, sarılacivertli camia şimdi de Talisca ile yeni bir süksenin peşinde fakat, önemli olan aldığın teknik adam veya futbolcuyla değil, oyunla sükse yapman.
Gelelim bizim cenaha. Her fırsatta belirttiğim gibi sezon başında 14 ayrı takımdan aldığın 14 farklı futbolcu ile bir takım yapıp, bu topluluğu aynı oyun, aynı düşünce ve aynı hedef doğrultusunda bütünleştiremezsin.
Böyle bir toplulukla sezon başı sadece 2 hazırlık maçı oynayarak lige hazır olunamayacağını bilmek için kahin olmaya gerek yok. Geride bıraktığımız yılın son ayında yapılan genel kurulla güven tazeleyen başkan Ertuğrul Doğan’ın görev süresince futbolu sadece teknik adam sorumluluğuna hapsetmesinin sıkıntıları gerek transferde gerek yarış halindeyken kendisini gösterdi.
Yeni yılda yeni umutlara yelken açıp açmayacağını bilmem ama bilinen bir gerçek var ki Trabzonspor’da Uğurcan, Hüseyin, Serkan ve Arif dışında Trabzonlu oyuncu yok. Gerisi mekanik bir düzende sadece profesyonelliğin gereğini yerine getirmeye çalışıyor.Varın gerisini siz düşünün.
Son olarak da şu hakem muhabbetine birkaç satır yazayım. MHK dışında bir kurul oluşacak, adı Danışma Kurulu olup şirket oluşacak.
Zaten sıkıntının en büyüğü adamların şirket olması.
Lige ara verip, ilk yarıyı 17 hafta oynatıp, ikinci yarıyı 21 hafta oynatacak akıldan da başka bir şey beklememek lazım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.