TÜMOSAN Konyaspor, önceliğini takım savunmasına vererek başladığı karşılaşmada geriye yaslanarak set savunması ile karşıladığı Trabzonspor karşısında ikinci bölgede kazandığı topları Ndao’nun koşu yollarına atarak sonuç üretmeye çalıştı fakat bu anlayış Denswil ile Mendy ikilisi arasında eridi gitti. TÜMOSAN Konyaspor’un bu kısır oyun anlayışı aslında Trabzonspor’un işini kolaylaştırırken, topu kullanma meziyeti olan oyuncularıyla ev sahibi ekip rakibi karşısında son bölümler hariç hem oyunun hakimi
TÜMOSAN Konyaspor, önceliğini takım savunmasına vererek başladığı karşılaşmada geriye yaslanarak set savunması ile karşıladığı Trabzonspor karşısında ikinci bölgede kazandığı topları Ndao’nun koşu yollarına atarak sonuç üretmeye çalıştı fakat bu anlayış Denswil ile Mendy ikilisi arasında eridi gitti. TÜMOSAN Konyaspor’un bu kısır oyun anlayışı aslında Trabzonspor’un işini kolaylaştırırken, topu kullanma meziyeti olan oyuncularıyla ev sahibi ekip rakibi karşısında son bölümler hariç hem oyunun hakimi oldu, hem de oyunun temposunu istediği gibi kontrol etti. Skoru yakalayan Trabzonspor, özellikle son 20 dakikada yapılan değişikliklere rağmen fiziksel yorgunluğun ortaya çıkmasıyla istediklerini sağlıklı olarak yapamasa da kazanmasını bildi. Yine bu bölümde Nwakaeme’nin gol isteği ağır basınca kaçan bu pozisyon ardından TÜMOSAN Konyaspor'un kaçan penaltısı ve maça asılmasına neden olan
ikinci golle sonuçlandı. Yediği gol dışında savunmada paylaşımı doğru yapan, ön alan baskısı ile de rakibinin geriden oyun kurmasını engelleyen Trabzonspor, ikinci bölgeyi ilk yarıda Okay ile savunurken Lundstram’ın oyuna girmesiyle ikinci yarıda bu alanı güçlendirdi. İlk çeyrekte gol üretmemesine rağmen taraftarın reaksiyon göstererek takımı alkışlaması aslında özlenen ve beklenen oyundan kesitler görmesinden kaynaklandı. Maçın bütününe baktığımızda savunmada ne istediğini bilen, oyunun organizasyonunu savunmadan başlatıp, çabuk ve doğru pas bağlantıları ile geçişleri sağlayan Trabzonspor, atak sonlandırmada da diğer maçlara göre daha başarılıydı. Bu oyun
ve galibiyet Şenol Güneş için yeterli olur mu? Tabii ki olmaz. Fakat böylesine kritik bir dönemde değişimin gelişerek sahaya yansıması ve 5 hafta sonra kazanılması öz güveni sağlama ve baskıların azalması adına önemliydi.
İlk yarım saatte Halil Umut Meler’in yönetim şekline göre maçın önüne geçmeyeceğini düşünmüştüm. Düşünmez olaydım. Yeni hakem gibi her pozisyonu VAR’a havale eden geleneğe bağlı kalan böylesine bir tecrübenin, böylesine rahat geçen bir karşılaşmayı kaldıramaması tecrübesizlikten kaynaklanmadığına göre bunun nedeni ne olabilir ki?
