‘Sorun çıkartanlarla sorunu çözemezsiniz’ dediğimiz zamandan bugüne 4 ay geçmesine rağmen sorumsuz sorumlular futbolu orta oyunu haline getirmeye devam ediyor. Sezonun 32 haftası geride kalırken 20 takımlı Süper Lig'de 25 teknik adam değişmesine rağmen halen daha futbolu kalkındıracakları ve marka değerini arttıracakları yalanına sarılanlar koltuktaki ömürlerini uzatmaya çalışıyor. Olmuyor, yürümüyor, gitmiyor arkadaş. Koca Beşiktaş bile bir genel kurul yapıp, iki takım elbiseli eski futbolcusunu
‘Sorun çıkartanlarla sorunu çözemezsiniz’ dediğimiz zamandan bugüne 4 ay geçmesine rağmen sorumsuz sorumlular futbolu orta oyunu haline getirmeye devam ediyor.
Sezonun 32 haftası geride kalırken 20 takımlı Süper Lig'de 25 teknik adam değişmesine rağmen halen daha futbolu kalkındıracakları ve marka değerini arttıracakları yalanına sarılanlar koltuktaki ömürlerini uzatmaya çalışıyor.
Olmuyor, yürümüyor, gitmiyor arkadaş.
Koca Beşiktaş bile bir genel kurul yapıp, iki takım elbiseli eski futbolcusunu işin içine sokup, 4 teknik adam değişmesine rağmen değişmiyorsa anlayın artık.
Mehmet Büyükekşi’nin inadı, kulüp başkanlarının tutarsızlığı, futbolun ruhunu bilmeyen yöneticilerle ve en önemlisi durumdan vaziyet çıkartan kurgulanmış hakemlerle bu iş gitmiyor, gitmez de...
Haziran ayında genel kurul isteyenlerle, 8 Temmuz’u işaret edenlerin bu denli tutarsızlık içinde olduğu bir zaman diliminde bırakın futbolu ileriye taşımayı günü bile kurtarmak zor.
İki takım at başı gidiyor. 70-80 puanlarla şampiyonlukların ilan edildiği sezonların aksine ligin bitimine 6 hafta kala 87 puanlı takımın halen daha şampiyonluğunu ilan edememesi beraberinde heyecanı getirmesi gerekirken maalesef bizim ülkemizde kaosu arttırıyor.
Çünkü kaptan dahil herkes geminin su aldığını biliyor. Neden derseniz; TFF ve kurullarının planlama ile sevkiyatta bilgisiz, kulüp yöneticilerinin işlerinde ilgisiz ve hakemlerin tutarsız olmalarından kaynaklandığını söyleyebiliriz.
Öncelikli olarak adaletin arandığı ve bunu her fırsatta dillendirenlerin aslında adaleti kendi adlarına istediği gerçeğinden yola çıkarsak adaleti ancak ahlaklı insanların sağlayabileceğini ve herkese eşit dağıtabileceğini belirtebiliriz.
Rahmetli Özkan Sümer’in ünlü ‘Bayraklı gangster’ sözünden 24 yıl sonra Sümer’in Türk futboluna sunduğu Fatih Tekke’nin yer ihlali nedeniyle kırmızı kart görmesi adalet eşitsizliğinin net örneği.
Maçın önüne geçme isteği içgüdüsü ve saplantısı nedeniyle kolaycılığı seçip Tekke üzerinden güç gösterisi yapan hakem Cihan Aydın’ın tutumu aslında tepedeki iki takıma bakış açısını göstermeye yetiyor.
Aslında yok birbirlerinden farkları.
Futbolun en tepesi neyse altı da aynı.
Federasyon başkanının inadı, kulüpler birliğinin kararsızlığı, alt liglerin kendi göbeklerini kendilerinin kesme alışkanlığı futbola olan ilgiyi bitirme noktasına geldi ama bir kaşık suda fırtına kopartanların kavgası bitmedi.
Dün toplumu kamplaştırmaya çalışıp, taraftar kitlelerine sokak çağrısı yapanlar bugün kuzu postuna bürünmüş, sükunet istemesi ne kadar samimi değilse, futbolun kalkınmasını isteyenlerin düşünceleri de aynı paralelde. Bunlar futbolu bilmedikleri gibi kendi koltukları uğruna futbolcuları ve futbolu kalkındırması gerekenleri en küçük başarısızlıkta kapı önüne koyanlar.
Kimse kendisini kandırmasın. Futbol artık insanların ilgi alanından çıkıp, farklı noktalara geldi. Bahismiş, transfer rüşvetiymiş, parayla taraftar olunmasıymış, kumarmış, korsan yayınmış hepsi ama hepsi futbolun temaşasının önüne geçti.
Bu kadar büyük bir girdabı oluşturan da futbolu planlayanlar, yönetenler ile düdüklü ve bayraklı gangsterler.