Öğretmen ve polislere 3.600 ek gösterge artışında niçin yol alınamıyor?

04:002/12/2018, Pazar
G: 2/12/2018, Pazar
Ahmet Ünlü

Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerinde yer alan 3600 ek gösterge artışı sonunda İktidar Partisini de harekete geçirmiş ve sayın Cumhurbaşkanı seçim beyannamesini açıkladığı konuşmasında; Polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3.600’e çıkarılacağını ifade etmişti. Ayrıca, idarecilerin de emeklilik ek göstergelerinin 3.600’e çıkarılacağı açıklanmıştı. Gelinen noktada bu işin çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ortaya çıktı. Çalışmanın en önemli

Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerinde yer alan 3600 ek gösterge artışı sonunda İktidar Partisini de harekete geçirmiş ve sayın Cumhurbaşkanı seçim beyannamesini açıkladığı konuşmasında; Polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3.600’e çıkarılacağını ifade etmişti. Ayrıca, idarecilerin de emeklilik ek göstergelerinin 3.600’e çıkarılacağı açıklanmıştı. Gelinen noktada bu işin çok boyutlu ve çok kapsamlı bir çalışmayı gerektirdiği ortaya çıktı. Çalışmanın en önemli boyutu ise elbette ortaya çıkacak maliyet.


Özellikle muhalefet partilerinin hesapsız kitapsız taahhütleri İktidarı sıkıştırma argümanı haline gelmeye başlamıştır. Bu bağlamda polislerin, 2.200 ek göstergenin 3.000 olması bu personel grubunu tatmin etmemişti. Bugünkü yazımızda polis, öğretmen, hemşire ve din görevlilerinin ek göstergelerinin 3600’e çıkarılacağını ifade etmesinin niçin geciktiğini açıklamaya çalışacağız.

3.600 ek gösterge niçin bu kadar önemli?

Seçim beyannamesi metninde yer almayan ama sayın Cumhurbaşkanı’nın konuşma metninde yer alan bu ifadeler adeta sönmüş ümitleri biranda yeşertti. Zira ek göstergeleri 3.000 olan bu personel grubu yıllardır bu taleplerini dillendiriyor ama bir türlü cevap alamıyorlardı. Alamamalarının en büyük sebebi ise bütçeye getireceği yük, büyük bir kesimi ilgilendirmesi ve böyle bir değişikliğin domino etkisi yapacağıydı. Bu düzenleme hem çalışanları, hem emekli olacakları, hem de mevcut emeklileri doğrudan etkileyecektir.

3.600 ek gösterge 5434 sayılı Kanun’a tabi personel açısından anlam ifade etmektedir. Yani 15.10.2008 tarihinden önce memur olanlar açısından önem arzetmektedir. Çünkü, 3.000 ek gösterge ile 3.600 ek gösterge arasında emeklilik açısından oldukça fark vardır. Bunun sebebi ise emekli maaşı hesabında yer alan en önemli parametrelerden birisi olan En Yüksek Devlet Memuru Maaşı’nın (9500*maaş katsayısı) belirli bir oranı ek göstergeye göre belirlenmektedir.

Konuyu daha net hale getirmek gerekirse, 5434 sayılı Kanun’un ek 70’inci maddesine göre; Zam, tazminat ve ödenekler ile benzeri ödemeler toplamına karşılık gelmek üzere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi En Yüksek Devlet Memuru Aylığı (ek gösterge dahil) brüt tutarının; – Ek göstergesi 8400 ve daha yüksek olanlarda % 240’ına, – Ek göstergesi 7600 (dahil) -8400 (hariç) arasında olanlarda % 200’üne, – Ek göstergesi 6400 (dahil) - 7600 (hariç) arasında olanlarda % 180’ine, – Ek göstergesi 4800 (dahil) - 6400 (hariç) arasında olanlarda % 150’sine, – Ek göstergesi 3600 (dahil) - 4800 (hariç) arasında olanlarda % 130’una, – Ek göstergesi 2200 (dahil) - 3600 (hariç) arasında olanlarda % 70’ine, – Diğerlerinde % 40’ına, tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulmaktadır. Buradaki rakamlar toplu sözleşmeyle 15’er puan arttırılmıştır.

Bu maddeye göre, 3.000 ek göstergeli çalışan bir personelin emekli keseneğine esas tutarına yani 9500*0,11794*% 85 = 1.120 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir.

Bu personelin ek göstergesi 3.600 olduğunda ise 9500*0,11794*% 145 = 1.625 TL ilave edilerek % 14 kesinti yapılırken emekli olan aynı personelin emekli maaşına esas unsurlarına bu tutar kadar ilave edilmektedir. Dolayısıyla çalışırken emekli kesintisi nedeniyle maaşı düşen personel emekli olduğunda maaşına yapılan ilaveden dolayı bayram yapmaktadır. Ayrıca bu tutar emekli ikramiyesi hesabına da yansımaktadır.

Konuya ilişkin örnekler

Ek göstergesi 3.000 iken 3.600 ek göstergeye yükseltilen 25 hizmet yılı olan bir öğretmenin emekli aylığı 2.643 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.222 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 579 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi 84.704 TL iken ek göstergesi 3.600 olduğunda bu tutar 103.280 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 18.576 TL olacaktır.

Aynı öğretmenin 30 hizmet yılı olması halinde ise; Emekli aylığı 2.819 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.437 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 618 TL olacaktır. Bu öğretmenin emekli ikramiyesi ise 101.645 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu tutar 123.936 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 22.291 TL olacaktır. Dolayısıyla hizmet süresi arttıkça hem emekli maaşı hem de emekli ikramiyesi arasındaki fark artarak devam etmektedir.

Sonuç olarak, ek göstergesi 3.000’den 3.600’e yükselen bütün personel aynı şekilde emekli maaşı ve ikramiye artışı alacaktır. İkramiye artışından ise sadece emekli olanlar yararlanacaklardır.

2.200 ek göstergeli yöneticilerin de ek göstergesi 3.600 olacak

Yıllardır emekliliği geldiği halde maaşlarındaki şok düşüşten korktukları için emekli olamayan şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticiler adeta bu haberle bayram ettiler. Çünkü mevcut düzenlemeye göre şube müdürü ile memurun emekli maaşı arasında fark bulunmamaktadır. Taahhüt edilen düzenleme gerçekleşirse 30 yıl üzerinden emekli olan şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticilerin emekli aylığı 2.740 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu aylık tutarı 3.437 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki emekli maaş farkı ise 697 TL olacaktır.

Bu şube müdürü ve eşiti görevlerde bulunan yöneticilerin emekli ikramiyesi ise 98.814 TL iken ek gösterge 3.600 olduğunda bu tutar 123.935 TL’ye yükseltilecektir. Aradaki ikramiye farkı ise 25.121 TL olacaktır. Hizmet süresi arttıkça da hem emekli maaşı hem de emekli ikramiyesi arasındaki fark artarak devam edecektir.

Düzenleme yapılmazsa çalışanların maaşı düşecektir

Düşünülen düzenleme elbette emeklilik açısından olağanüstü bir öneme sahiptir. Ancak, yukarıda da bahsedildiği üzere emeklilik kesintisine tabi matrah arttığı için ister istemez maaşlarda düşme olacaktır. Dolayısıyla bu kadar güzel bir düzenlemeyi düşünen irade çalışanların maaşlarındaki düşmeyi de önleyecek düzenleme yapacaktır.

5510 sayılı Kanun’a tabi olanların emekli maaşı ve ikramiye artışı nasıl olacak?

5510 sayılı Kanun’la 15.10.2008 sonrası memuriyete başlayanların emekli maaş hesabı prime esas kazanç üzerinden yapılacağı için ek göstergenin 3000’den 3600’e yükseltilmesinin katkısı brüt 600*0,11794 = 70,76 TL kadar olacaktır. Ancak, bunların emekli ikramiyesi de 5434 sayılı Kanuna tabi olanlar gibi olduğundan bunlar da emekli ikramiyesi artışından yararlanacaklardır. Dolayısıyla ek gösterge artışındaki en büyük piyango 5434 sayılı Kanun’a tabi olanlara vurdu diyebiliriz.

Bu düzenlemenin yıllık maliyeti en az ne kadar olur?

Düzenlemenin kapsamında olan emekli sayısı bilinmemekle birlikte böyle bir düzenleme yapıldığında en az 1 milyon kişi etkilenecektir. Maliyet ise en az; 618 * 1.000.000 * 12 = 7.416.000.000 TL olacaktır. Bu hesaplama 2018 yılı Temmuz maaş katsayısına göre yapılmış olup, 2019 yılında maaş katsayısı artışından dolayı bu rakam en az % 20 artışla 8.899.200.000 TL olacaktır. 5434 sayılı Kanun kapsamında olup ta emekli olan her kişi maliyeti aynı şekilde arttıracaktır. Yeni emekli olacaklara yapılacak maaş ödemeleri ile ikramiye ödemelerindeki fark ise dikkate dahi alınmamıştır. Sizce bu aşamada ve bu ekonomik şartlar altında bu kadar ilave maliyete katlanılabilir mi?

#Öğretmen
#Polis
#Maaş
#Ek gösterge