Bir ülkenin ekonomik büyümesinin arkasındaki itici güç sermaye birikimidir.Bu sermaye birikimi bir taraftan nakdi sermaye diğer tarafın beşeri sermaye, yani nitelikli insan gücü varlığıdır. Bu faktörlerin varlığı yanında üretim sürecinde etkin kullanılması da bir o kadar önemlidir.İşletmeler hem kuruluş hem de üretim sürecinde borç kaynakla çalışmak zorundalar. Yani özkaynakları faaliyetlerinin finansmanına yetmemektedir.Bunun için de bilinen klasik finansman araçlarından yararlanır, faizli kredi
Bir ülkenin ekonomik büyümesinin arkasındaki itici güç sermaye birikimidir.
Bu sermaye birikimi bir taraftan nakdi sermaye diğer tarafın beşeri sermaye, yani nitelikli insan gücü varlığıdır. Bu faktörlerin varlığı yanında üretim sürecinde etkin kullanılması da bir o kadar önemlidir.
İşletmeler hem kuruluş hem de üretim sürecinde borç kaynakla çalışmak zorundalar. Yani özkaynakları faaliyetlerinin finansmanına yetmemektedir.
Bunun için de bilinen klasik finansman araçlarından yararlanır, faizli kredi kullanırlar.
Türkiye gibi faizlerin oynak ve yüksek maliyetli olduğu ülkelerde bankalardan kredi kullanıp üretim yapma oldukça riskli ve zaman zaman ciddi sıkıntılara neden olabilecek bir finansman şeklidir.
Bugün dünyada gelişen alternatif finansman kaynakları olduğunu görmekteyiz. Bunların başında melek yatırımcılar, risk sermayesi ve kitle fonlaması gibi uygulamalar gelmektedir. Bu yazıda alternatif finansman imkanı olarak melek yatırımcılık irdelenecektir.
**
Türkiye’de melek yatırımcı mevzuatta Bireysel Katılım Yatırımcısı (BKY) olarak yer almaktadır.
Melek yatırım özellikle kuruluş aşamasında, gelecek vaat eden yenilikçi iş fikirlerini ticarileştirmeye çalışan işletmelere yapılan maddi destektir.
Melek yatırımcı daha önce belirli sektörlerde çalışmış (özellikle yatırım yapacağı sektörde deneyimli), iş tecrübesi olan, yöneticilik yapan, elinde maddi birikimi olan ve bu parayı değerlendirmek isteyen kişilerdir.
Bu destek, fon desteği yanında iş tecrübesinin, mesleki birikimin, iş bağlantılarının paylaşılması şeklinde yönetsel anlamda da verilen bir destektir.
Melek denmesinin nedeni, kuruluş aşamasında başka kaynaklardan (klasik finansman) projenin finansman imkânı olmayışıdır.
Verilen fon desteği ile şirkete ortak olunmaktadır. Şirket başarılı olamazsa geri ödeme söz konusu değildir. Yani melek yatırımcı kâr-zarar riskini üstlenmektedir.
İş fikrine, kurucu kadroya ve projenin geleceğine (kârlılık) inanan sermaye sahipleri projeye yatırım yaparak hayata geçişine katkı yapmaktadır. Bu nedenle melek yatırımcı denilmektedir.
**
Melek yatırımcı olmanın koşulları Hazine Müsteşarlığınca yayınlanan yönetmelikle belirlenmiştir. İki temel şart aranmaktadır. Birincisi belirli bir meblağda geliri veya serveti olma, diğeri ise ilgili alanda tecrübe sahibi olma.
Bu özellikleri taşıyanlar BKY lisansı alıp melek yatırımcı olmaktadır (2017 sonu itibariyle Türkiye’de 1560 melek yatırımcı var). Melek yatırımcılar işlemleri Türkiye’de şu ana kadar 16 adet lisans almış yatırımcı ağ üzerinden yürütmektedir.
**
Türkiye’de vergi mevzuatı melek yatırımcılara, şirketlere ait hisseleri belirli süre elde tutmaları kaydıyla, koydukları sermayenin yüzde 75’ini kazanç ve iratlarından indirme imkanı tanınmıştır.
Bu indirim Sanayi bakanlığı, TUBİTAK ve KOSGEB tarafından projeleri desteklenen kurumlara yapılan yatırımlara ise yüzde 100 uygulanıyor.
Melek yatırımcılığı teşvik eden en önemli faktör ise söz konusu vergi indirimidir.
**
Türkiye'de şu ana kadar yaklaşık 50 milyon euro düzeyinde melek yatırım fonlarından yararlanıldığı tespit edilmiştir.
Türkiye’nin EBAN verilerine göre AB ülkeleri arasında 5. sırada bulunması, söz konusu fonların AB ülkelerinde de çok yaygınlaşmadığını göstermektedir.
ABD 115 milyar dolarla alternatif finansman (melek yatırım ve risk sermayesi) imkanından en fazla yararlanan ülke. ABD’yi Çin ve Hindistan takip ediyor.
Yatırımların daha çok finans teknolojileri, bulut teknolojileri, yazılım, e-ticaret ve perakende teknolojileri gibi alanlarda yoğunlaştığını da belirtelim.
**
Bu konunun Türkiye gibi sermaye yetersizliği çeken, buna karşılık yastık altında ve bankalarda özellikle döviz mevduatı olarak atıl tutulan fonların reel ekonomiye kazandırılması açısından önemli olduğunu düşünmekteyim.
Türkiye'de 16 tane melek yatırımcı ağ organizasyonu var ve hepsi İstanbul’da. Bunların ülke sathına yayılması, sermaye birikimi ve iş tecrübesi potansiyeli olan gerçek kişilerin melek yatırımcıya dönüştürülmesi lazım.
Melek yatırımcılık kanalları uluslararası ağlar aracılığı ile doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının girişine (nitelikli dış finansman) de katkı sağlayabilir.
Aslında devlet vergi indirimi tanıyarak önemli bir adım atmıştır. Yapılması gereken sistemin yaygın tanıtımı ve katılım-aktarım mekanizmasının daha fonksiyonel hale getirilmesidir.