Sözleşmeli personele bir dokun bin ah işit

Sözleşmeli personel kadroya geçti ama sorunları bir türlü bitmiyor. Ne zaman sözleşmeli personelle ilgili bir paylaşım yapsak bunların adeta dert küpü olduğunu görüyoruz ve dertler tek tek sıralanıyor. Bugünkü yazımızda onların dertlerini kendi ağızlarından dinleyerek çözüm önerimizi açıklamaya çalışacağız.

Ülkü; “Cumhurbaşkanı’mızın bir sözü yeter ama bizim durumumuzdan haberi yok lütfen duyun sesimizi... Aileler parçalanmasın... Duysunlar artık sesimizi aileler paramparça oldu çocuklar perişan Allah aşkına görün duyun bizleri... Şartsız aile birliği istiyoruz...”

Eş durumu; “Kadro verildi ama içinde aile birliği olmadıktan sonra kadro bizim hiçbir işimize yaramadı. Bizim tek isteğimiz ailemize kavuşmak. Kadroyu ailemize kavuşmak için istedik biz. Kadrodan tek beklentimiz eş durumuydu. Ailemize kavuşmadıktan sonra hiçbir şeyin tadı tuzu kalmıyor. Kadrolu olacaksınız dediler bizi sevindirdiler ailemize kavuşacağız diye tüm umutlarımızı kesip aldılar.”

Ebru Hoca: “Sorunları gören insanlara çok ihtiyacımız var. Aylardır sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Bizim için AİLE’siz kadronun hiçbir anlamı yoktur. İki ayrı şehir iki ayrı ev ailemiz var ama hafta sonu anca götürebilirsek oda 1 gün bile değil hepsi yolda geçiyor. Ailemiz den ayrı oldukça hiçbir şeyin tadı kalmadı. Tek isteğimiz ailemize kavuşmak.”

Civan: “Kadroda ayrım olamaz!! Zaten güya ayrımı kaldırmak, iş barışı sağlamak için değil miydi kadro?? Hakları verilmeden kadro anlam içermez!! Eş durumu tayini şarttır!!!”

Muhammet: “Haber beklemekten çok yorulduk. Çok fazla bir şey istemiyoruz. Kadrolu hakları ne ise onu istiyoruz. Kadro verip haklarından mahrum kalmak kabul edilemez.”

Kadrolu görünümlü sözleşmeli: “Aile toplumun temelidir kadrolu olduk kadronun bütün haklarından faydalanmak istiyoruz.”

Sözleşmeli: “Aile toplumun temelidir bizi ailemizden ayırmayın. Aileye bu kadar önem verirken bizi ailemizden ayırmayın.”

Zynp: “Anayasal olan aile birliği hakkımızı istiyoruz çok şey istemiyoruz. Türkiye’nin bir ucunda eşim bir ucunda ben kilometrelerce uzaktan aile olunur mu? Aile bu şekilde toplumun temeli olamaz. Aile birliği kesinlikle sağlanmalıdır.”

Eş Durumu Tayini Bekleyen Öğretmen: “Birilerine bir şeyler anlatmak için çok yorulduk. İki ev, iki kira, çocuklar ya anneden ya da babadan ayrı büyüyor. Bunun vebalini kim verecek.”

Canan Karakoç: “Eşim Kars’ta asistan doktor, ben Ardahan’da sözleşmeliden kadroya geçirilen öğretmenim. Ne eşim yanıma gelebiliyor ne de ben onun yanına gidebiliyorum.2 çocukla eşimden ayrı yaşamak zorunda bırakıldım. Ailemiz paramparça evlatlarımız perişan. Biz hakkımızı savunacaksak neden sendikalara üye olalım? Sendikalar koltuk sevdası için bir araç mıdır?”

Kadroda Eş Durumu: “Biz ailemiz birleşsin istiyoruz derdimiz batı falan değil. Hatta bir çoğumuz deprem bölgesine gitmek istiyor. Bize kulak verseler isteğimizin gayet makul ve standartlara uygun olduğunu görecekler.”

Senem: “Çok teşekkür ediyoruz Ahmet Bey, fakat çoğu sendika ses çıkarmak bir kenara bizim sesimizi duymuyorlar bile. Lütfen bizim sorunumuzu Cumhurbaşkanı’mıza iletir misiniz? Çünkü onun verdiği söz uygulanmıyor.”

Ülkü: “Cumhurbaşkanı›mızın bir sözü yeter, şartsız aile birliği sağlansın.”

Lenore: “Memur sendikaları memurun sorunundan başka her şeyle ilgileniyor bir tek onunla ilgilenmiyor.”

ZEK: “Aradığınız sendikaya şu anda ulaşılamıyor.”

Yukarıda yer alan okuyucu talepleri incelendiğinde aile birliği talebi merkezde yer alıyor. Özellikle sözleşmeli öğretmen istihdamının temelinde uzun süre öğretmenlerin atandıkları ilde görev yapmalarını sağlamak yatmaktadır.

Millî Eğitim Bakanlığı öğrencilerle öğretmenlerin haklarını gözeterek uygun bir çözüm üretmek zorundadır. Eşlerin aynı yerde en makul şekilde nasıl buluşturulabileceği üzerinde kafa yorulması gerekmektedir.

Öğretmen nakli kolaylaştırılırsa öğrencinin hakkını nasıl korunacak? İşte bunlar temel sorular olarak karşımızda durmaktadır. Bize göre öğretmen becayişleri kolaylaştırılmalı ve olabildiğince esnetilmelidir. Öğrencinin öğretmensiz kalmaması merkeze alınarak eşlerin bir araya getirilmesi için adil bir çözüm üretilmesi gerekmektedir.

Kamuda çalışan sözleşmeli ve memurların nakil sıkıntısını giderecek en önemli iyileştirme kurumlar arası becayişe imkan verecek kanuni düzenleme yapılmasıdır. Bunun için memur veya sözleşmeli ayrımı da yapılmamalıdır.

Böyle bir imkanın olması halinde taşra teşkilatı olmayıp da eş durumu nedeniyle nakil yapamayan bir çok personelin sıkıntısı ortadan kalkacaktır. Becayiş kararı atamaya yetkili amirlerin takdirinde olduğu için hiçbir sıkıntı da çıkmayacaktır ve personelin yaşamak zorunda olduğu büyük bir sıkıntı ortadan kalkacaktır.

Kurumlar arası becayişe imkan tanınması halinde bu işin Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’nın koordinasyonunda yapılması en doğru yol olacaktır. Çünkü talepler ve eşleştirmelerin tek bir merkezden yapılması uygulamayı kolaylaştıracaktır. Önemli olan husus kriterlerin sağlam belirlenmesidir. Ümit ederiz ki hiçbir maliyeti olmayan böyle bir düzenlemeye birisi sahip çıkar da büyük bir sorun kendiliğinden çözülür.